“İktidar, ‘Biz seçimle gitmeyeceğiz, istemediğimiz seçimi iptal ettiririz mesajı vermeye çalışıyor. Ama İstanbul halkı, haksızlığa uğrayanın yanında yer alarak bu haksızlığı kabul etmeyeceğini gösterecektir.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili, hukukçu Meral Danış Beştaş, Yüksek Seçim Kurulu’nun, İstanbul seçiminin iptaline dair 250 sayfalık gerekçeli kararını bianet’e böyle yorumladı.
Meral Danış Beştaş, YSK’nın “gerekçesiz kararı olduğunu”, bu kadar zamana yaymalarına ve çaba göstermelerine rağmen bir gerekçe oluşturamadıklarını ifade etti, “İstanbul seçiminde bir iptal sebebi olmadığı, bu kararla ilan edilmiş oldu” dedi.
YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine ilişkin iptal kararının gerekçesini dün açıkladı. Kurumun resmi internet sitesinde yayınlanan 2019-4219 sayılı kararın büyük çoğunluğu AKP’nin YSK’ya verdiği itirazlardan ve mevzuattan oluşuyor. 250 sayfalık kararın 37 sayfası şerhlerden, 11,5 sayfası da karara ilişkin değerlendirmeden oluşuyor.
6 Mayıs'ta iptal edilen seçimle ilgili kararın gerekçesi 16 günde yazıldı.
“Hukuksuz, çelişkili, garip, ucube bir değerlendirme”
Meral Danış Beştaş da kararın, büyük oranda AKP’nin itirazlarının kopyala-yapıştır yöntemiyle eklenen itirazlarından oluştuğunu söyledi:
“Üç bölümden oluşan kararda ayrıca muhalefet şerhleri ve 12 sayfalık seçim hukukuna uygun olmayan, kendi içinde çelişkiler barındıran, garip, ucube bir değerlendirme yer alıyor.”
“YSK uzun süredir kendi varlığını inkar ediyordu”
Bu kararın YSK’nın uzun zamandır süren yaklaşımının bir sonucu olduğunu ifade eden Danış-Beştaş, kurumun 31 Mart seçiminde de daha önceki seçimlerde de bu şekilde hukuksuz uygulamalar imza attığını hatırlattı:
“YSK uzun süredir kendi varlığını inkar ediyordu. Daha önce mühürsüz pusulaları geçerli kabul etmesi, KHK ile ihraç edilenlerin adaylığını önce kabul edip ardından mazbatalarını geri alması, HDP’nin binlerce sahte seçmene yaptığı itirazları reddetmesi gibi uygulamalarla…
“YSK darbesi aslında seçmen kütüklerinde kaydırmalarla başladı. Seçimin ardından 10 Nisan’da 6 HDP’li belediye eşbaşkanının mazbatası alınarak, ikinci seçilen kişiye verildi. Asıl darbeler böyle başladı. İstanbul seçimi de bunun devamıydı. Bunun böyle okunması tarihi anlamak açısından önemli.
“İstanbul seçiminin iptalinin hukuksuz olduğu tartışma götürmez bir gerçek. YSK üyeleri büyük bir adaletsizliğe imza attı. İstanbul kararı da saydığım diğer kararlarla birlikte değerlendirilmedi. Aynı vahamet devam ettirildi.”
“YSK kendi kararlarına da sahip çıkmadı”
YSK’nın kararının içeriğini de değerlendiren Meral Danış Beştaş, kurumun hem kendisinin daha önce verdiği kararlarla çeliştiğini hem de seçmenin hatası veya dahli olamayacağı bir konuda faturanın seçmene çıkarıldığını söyledi:
“İptal gerekçesinde yer alan seçim kurullarının teşekkülü, denetimi, seçim kurulu başkanlarının görevlendirilmesinde vatandaşın ve siyasi partilerin hiçbir katkısı yok. Bir hata varsa bu YSK’ya ait. Ancak YSK kendi hatasının bedelini vatandaşa ödettiriyor. Bu da hukuken kabul edilemez.
“Ayrıca YSK’nın bu konuda daha önce verdiği kararlar var, vatandaşın hatasının olmadığı konularda seçmenin hakkının korunmasına hükmettiği kararları var. Örneğin, mühürsüz pusulaların geçerli sayılması gibi… YSK kendi kararına da sahip çıkmadı.”
“81 ilden biri AKP istediği için iptal edildi”
Bu sistemin son yıllardaki seçimlerde de uygulandığına ancak o seçimlerin iptal edilmediğine dikkat çeken Danış-Beştaş, bu sonucun iktidarın isteğiyle meydana çıktığını ifade etti:
“16 Nisan seçiminde de 24 Haziran seçimlerinde de seçim kurulları aynı şekilde teşekkül etmişti. O zaman AKP itiraz etmedi, sonuçlar geçerli kabul edildi.
“31 Mart seçiminde de aynı yöntemle seçim kurulu oluşturuldu, İstanbul’daki dört pusuladan üçü geçerli sayıldı, ilçe belediye başkanları mazbatalarını alıp göreve başladı. Diğer illerde de seçim kurulları aynı şekilde oluşturuldu ve 80 ilde iptal gerçekleşmedi.
“Yani, sadece İstanbul’daki dört pusuladan biri değil, 81 ilden de sadece biri AKP istediği için iptal edilmiş oldu.”
“Tek gerekçe vardı: Biz bu sonucu istemiyoruz, değiştirin”
Meral Danış Beştaş’ın kararla ilgili siyasi değerlendirmesi ise şöyle:
“İktidar, ben seçim sonucunu tanımıyorum dedi. Zamana yayıp kamuoyunu hazırlayarak, usulsüzlük yapılmış gibi algı oluşturarak, bu şekilde bir stratejiyle seçimin yenilenmesi kararını aldırdılar.
“YSK bu kararı AKP ve MHP’yle birlikte aldı. Bu nedenle gerekçeli kararı yazamadılar. Çünkü tek gerekçe vardı: ‘Biz bu sonucu istemiyoruz, değiştirin.’ Bu nedenle de kanuna ve hukuka uymayan bir kararla karşı karşıyayız.
“Zaten bu bir karar değil, YSK darbesinin belgesi. İktidarla YSK’nın ittifakının bir sonucu… Hiçbir şekilde kabul edilebilir bir tarafı yok.”
“Kararın emsal olabilecek bir vasfı yok”
Meral Danış Beştaş kararın ileriki seçimlerdeki olası iptalleri etkileyip etkilemeyeceğini de şöyle değerlendirdi:
“Bunun emsal olabilecek bir vasfı yok. Bir kararın içtihat olabilmesi için hukuki bir değerlendirmeye ihtiyaç var. Burada yeni bir hukuki yorum değerlendirme yok, siyasi bir talebi hukuka uydurma çabası var.
“Bundan sonraki seçimlerde AKP beğenmediği sonuçları YSK’ya iptal ettirmeye çalışır mı? İktidar, ‘Biz seçimle gitmeyeceğiz, istemediğimiz seçimi iptal ettiririz’ mesajı vermeye çalışıyor. Ama halk bunu kabul etmeyecektir. İstanbul halkı bunun karşılığında haksızlığa uğrayanın yanında yer alarak bu haksızlığı kabul etmeyeceğini gösterecektir. Moralleri bozmadan yola devam etmek lazım.” (AS)
* YSK’nın gerekçeli kararının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.