*SDP lideri Antti Rinne seçim kampanyasında Somalili aktivistlerle birlikte. (Fotoğraf: Twitter)
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bu yıldan önce hiçbir zaman bu kadar çok kadın parlamentoya seçilmemişti. 93 kadın, 2019-2023 boyunca siyaset yapmada ön sıralarda olacak. Önceki rekor 2015'te, 85 kadın başarılı bir kampanya yürüttüğü zaman kırılmıştı. Parlamentoda 200 sandalye var ve kadınlar artık milletvekillerinin yüzde 47'sini oluşturuyor.
Örneğin Yeşiller'in meclis grubu 17 kadın ve sadece üç erkekten oluşuyor. Meclisteki gruplarını 15 milletvekilinden 20'ye çıkartan Yeşiller Partisi, bir bütün olarak seçimin büyük kazananlarından biri. Skandallara karışan eski liderlerinin hastalık izniyle mevkiinden ayrılmasından önce, son iki yıldır zorlu bir süreç yaşadılar. Kurtarıcı, halihazırda cumhurbaşkanı adayı olarak çok popüler olan, en çok ihtiyaç duyulduğu anda gelen Pekka Haavisto oldu.
Parlamentonun yarısı 45 yaşın altında
Sol İttifak da açık konuşma tarzıyla bilinen karizmatik, genç liderleri Li Andersson sayesinde iyi bir sonuç aldı. Sol İttifak, dört sandalye daha kazanarak toplam vekil sayısını 16'ya yükseltti. Hem Yeşiller hem de Sol İttifak iklim değişikliğini kampanyalarının ön sıralarında tuttu.
Sonuç olarak, parlamentoya 83 yeni vekil gelecek. Sekiz vekil 30 yaşın altında, parlamentonun yüzde 48'i 45 yaşın altında. En genç milletvekili sadece 24 yaşında.
Başbakan Juha Sipilä'nın Merkez Partisinin yüzde 13.8'le bugüne kadarki en düşük genel seçim sonucunu elde ederek 13 sandalye kaybetmesiyle hükümet partileri de bir yenilgi aldı. Hükümet, özel sektörün etkinliğini kamu sektörüne de taşımayı vaadetmişti ama kemer sıkma politikaları ve işgücü piyasası deneyleri çalışan nüfus arasında hiç rağbet görmedi. Sipila iş dünyası kökenli birisi ve ülkeyi bir şirket gibi yönetmeye çalıştı, ama başarısız oldu.
1999'dan beri ilk zafer
Sosyal Demokrat Parti (SDP) en çok oyu aldı ve 40 milletvekili çıkardı. Bu, 1999'dan beri meclisteki en büyük parti olmayan SDP'nin de geri dönüşünü gösteriyor.
Ancak bu aynı zamanda tarihi bir kılpayı zafer, zira SDP'yi parlamentoda 39 sandalyeyle utanmaz popülist "Fin" Partisi ve 38 sandalyeyle ılımlı muhafazakar Ulusal Koalisyon Partisi takip etti.
Fin Partisi bu seçimin gerçek kazananıydı. Geçen seçimden bu yana parti ikiye bölündü ve şu anda kazanan grup tutucuların grubu. Partinin lideri Jussi Halla-aho göç karşıtı düşünceleriyle biliniyor ve Fin Yüksek Mahkemesi Halla-aho'yu blogundaki aşırıcı fikirlerinden dolayı para cezalarına çarptırdı.
"İklim değişikliği yaygaradan ibaret"
Halla-aho'ya göre iklim değişikliğiyle ilgili konuşmalar da "yaygaradan" ibaret. Halla-aho bu olguyu reddetmiyor ama Finlandiya'nın halihazırda doğayı korumak için yeterli çabayı gösterdiğini düşünüyor.
Önceki seçimlerde, Fin Partisi düşük gelir grupları arasında popülerdi, ancak bu kez orta ve üst-orta sınıflardan da oy geldi. Partinin retoriği yabancıları Finlandiya'dan uzak tutmaktı ve bu iyi işlemiş görünüyor. 2015'te bir milyon sığınma isteyen kişi Avrupa'ya geldiğinde bunların 30 bin kadarı Kuzey Avrupa'da Finlandiya'ya ulaşmanın yolunu bulmuştu ve Fin Partisi göç konusunda uyarılarda bulunmak için her fırsatı kullanıyor.
"Protesto seçimleri"
Siyasi analistler pazar günkü seçimleri bir protesto olarak görüyor. Bazı insanlar önceki hükümetin siyasetini eleştirdi ve koalisyon partilerini hayal kırıklığına uğrattı. Bazı insanlar erkeklerin hakim olduğu siyaseti protesto etti ve kadın adaylara oy verdi. Bazı insanlar daha genç milletvekilleri görmek istedi ve yıllardır mecliste bulunan kıdemli vekilleri hayal kırıklığına uğrattı.
Hükümeti kurmak için müzakereler zorlu olacak. SDP, seçimlerden önce Fin Partisi'nin değerlerinin kendilerine çok uzak olduğunu ve bu yüzden onlarla aynı hükümette olamayacaklarını belirtmişti. (LR/VK)