Almanya’nın Frankfurt kentindeki bir polis karakolunda görevli aşırı sağ eğilimli beş memurun açığa alındığına dair haberlerin ardından patlayan skandal büyüyor.
Sözkonusu polislere yönelik soruşturmanın Türkiye kökenli bir avukata gönderilen “NSU 2.0” imzalı bir tehdit mektubu vesilesiyle başlatıldığına dair haberler üzerine konu Sol Parti’nin girişimleriyle Hessen Eyalet Meclisi’nin İçişleri Komisyonu’nda görüşüldü.
Bu görüşme sırasında Eyalet İçişleri Bakanlığı’nın sözkonusu tehditleri ve Frankfurt’un 1 no’lu polis karakolundaki memurlara yönelik suçlamaları aylar öncesinden bildiği, ancak komisyonu bu konuda bilgilendirmediği ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Peter Beuth (CDU), yürütülen soruşturmanın gizliliğiyle kendini savunurken, muhalefet partilerin temsilcileri bu durumu “tam bir skandal” olarak değerlendirdiler.
Peter Beuth - Hessen İç İşleri Bakanı |
Komisyona bilgi veren Bakan Beuth ve Eyalet Emniyet Müdürü Udo Münch, tehdit mektuplarıyla suçlanan polis memurları arasındaki ilişkinin kesinleşmediğine dikkat çekerek, konuyla ilgili “erken değerlendirme” yapılmaması çağrısında bulunuyor.
Soruşturma, Neo-nazi terör örgütü NSU (Nasyonal Sosyalizm Yeraltı) örgütü tarafından kurşuna dizilerek öldürülen Enver Şimşek’in ailesini mahkemede müdahil avukat olarak temsil eden Seda Başay-Yıldız’ın kendisine gönderilen “NSU 2.0” tehdit mektubu nedeniyle suç duyurusunda bulunması üzerine başlatılmıştı. Yapılan soruşturmada avukatın Almanya’yı terketmeye çağıran ve aksi takdirde iki yaşındaki kızını “katletmek”le tehdit eden kişi ya da kişilerin mektupta yer alan adres ve diğer kişisel bilgilerin 1 no’lu polis karakoldaki bir bilgisayar üzerinden sistemden alınmış olabileceği ortaya çıkmış, ardından da suçlanan beş polis memurunun aşırı sağcı, yabancı düşmanı paylaşımlar yapılan bir sosyal medya ağına üye oldukları tespit edilmişti. Haklarında hem disiplin, hem de cezai soruşturma açılan memurlar açığa alındıktan sonra, konuyla ilgili haberlerin medyada geniş yer bulması üzerine soruşturma Frankfurt Savcılığı’ndan alınıp, Eyalet Kriminal Dairesi’ne (LKA) verildi.
Yeni bir NSU soruşturma komisyonu mu?
Konunun Eyalet Meclisi Soruşturma Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında ortaya çıkan yeni bulgular, İçişleri Bakanı’na karşı yoğun eleştirilere yol açtı.
Toplantının başlangıcında bu konudan 28 Eylül tarihinde haberdar olduğunu söyleyen bakanın, 1,5 saatlik görüşmenin ardından sözkonusu tehdit mektubunun kendisine 6 Ağustos’ta bildirildiğini kabul ettiği öğrenildi.
Bu tarihten üç gün sonra NSU Soruşturma Komisyonu toplantısı yapıldığını belirten muhalefet milletvekilleri, bakanın bu önemli bilgiyi komisyona iletmemiş olmasının kabul edilemeyeceğini belirtiyorlar. Soruşturma Komisyonu’nun sonuç raporunun görüşüldüğü 23 Ağustos tarihli toplantıda da konunu mutlaka görüşülmüş olması gerektiğini belirten milletvekilleri, önümüzdeki ay ortasında başlayacak yeni yasama döneminde konunun yeniden gündeme getirileceğini söylediler. Gözlemciler, önümüzdeki günlerde yeni bir NSU Soruşturma Komisyonu başvurusuna yol açabileceğine işaret ediyorlar.
Hessen eyaletindeki NSU cinayeti (21 yaşındaki Halit Yozgat, 6 Nisan 2006 tarihinde, Kassel kentinde işlettiği internet kafede vurularak öldürülmüştü) ve bu cinayetle ilgili halen aydınlatılmamış ağır iddialar (bir istihbarat ajanının cinayet sırasında cafe içinde bulunduğu tespit edilmiş, olayı görmediği ve yerde can çekişen kurbanı farketmeden internet kafeden ayrıldığını açıklayan ajanın soruşturma polisi tarafından sorgulanması önlenmişti) nedeniyle kurulan Eyalet Soruşturma Komisyonu’nun çalışmaları sonuçsuz kalmıştı.
NSU 2.0’un diğer mektupları
Bu arada Frankfurt Barosu avukatlarından Seda Başay Yıldız’a gönderilen “NSU 2.0” tehdit mektuplarının benzerlerinin NSU’nun kurbanlarının ailelerinin müdahil avukatlarından bazılarına daha gönderildiği ortaya çıktı.
Çeşitli yayın organlarında çıkan haberlere göre Köln Barosu avukatlarından Mustafa Kaplan da savcılığa giderek benzer bir tehdit mektubu aldığını belirterek suç duyurusunda bulundu. NSU kurbanlarının ailelerinin müdahil avukatlığının yanısıra, televizyon moderatörü Jan Böhmermann’a karşı açılan “hakaret davası”nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı temsil eden avukat Mustafa Kaplan, tehdit mektubunun e-posta yoluyla gönderildiğini açıkladı ve kendisinden başka 8-10 avukatın daha benzer e-postalar aldığını ileri sürdü.
Nitekim ondan sonra da Frankfurt Barosu avukatlarından Mehmet Ali Aydın da tehdit mektubu aldığını açıkladı. Tehdidin e-posta yoluyla geldiğini belirten avukat Aydın, “bu başka meslektaşlarıma, polis ve savcılık gibi resmi kurumlara da gönderilmiş” dedi.
Bu arada sosyal medya üzerinden yapılan aşırı sağ ve neo-nazi içerikli paylaşımların araştırılması sonucu, Frankfurt’un yanısıra Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden’da, Offenbach ve Fulda gibi kentlerde görevli bazı polis memurlarının da soruşturma kapsamına alındığı, görevden alınan memur sayısının yediye çıktığı öğrenildi.
Almanya’da güvenlik güçleri içindeki aşırı sağcı örgütlenme iddiaları, yetkililerin açıkladığı gibi abartılı ve gerçek dışı olabilir. Ancak yakın geçmişteki NSU soruşturmaları sırasındaki skandallar ve uzak geçmişteki Hitler deneyimi nedeniyle demokrat kamuoyu bu konuda oldukça duyarlı. (GK/HK)
ALMANYA'DA AŞIRI SAĞ YAZI DİZİSİ
1 - Almanya'da Yeni Neo-nazi Tehdidi: "NSU 2.0"
2- Hanibal ve Aşırı Sağcı Gölge Ordusu
3- Almanya İstihbarat Örgütünün Şefi Neden Görevden Alındı?
4- Almanya İstihbaratının Zirvesinde Türkiye Kökenli Bir Yönetici