* Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesiyle yaptığı söyleşide, Cemal Kaşıkçı cinayeti, AİHM’in Selahattin Demirtaş kararı ve çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
TIKLAYIN - AİHM: Demirtaş Serbest Bırakılsın
Çavuşoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili aldığı karara dair şunları söyledi:
“Birincisi AİHM Demirtaş hakkında daha önce farklı karar almıştı ikincisi ise bana göre bu siyasi bir karar. Yargı böyle bir şey yapmamalı. AİHM'de Büyük Daire’ye (temyiz) gideceğiz.
“Üçüncüsü AİHM kararlarını uygulamayan birçok AB ülkesi var. Yunanistan'daki Türk azınlığın AİHM kararına rağmen dernek isimlerinde Türk ismi kullanamaması örneğin. Atina bunu 10 yıldır uygulamıyor. Kimse Yunanistan'a baskı yapıyor mu?”
“Burada esas konunun siyasetin aksine hukuk ve yasa olduğunu” vurgulayan Çavuşoğlu, “Demirtaş'ın doğrudan örgüte üyeliği bulunmasa dahi terör örgütü PKK'yı desteklediğini gizlemediğini” söyledi.
“Çözüm süreci” açıklaması
Mevlüt Çavuşoğlu, çözüm süreci döneminde yürütülen görüşmelere ilişkin de “bunun sonuç olarak işe yaramadığını ve gelecekte de işe yarayacak gibi olmadığını” söyledi.
Sürecin suistimal edildiğini ifade etti: “Teröristlerce suistimal edildi. Onlar sadece dağlardaki değil kentlerdeki temsillerini artırmak istediler. Silah bırakmaktan kaçındılar ve çok sayıda masumu öldürdüler.”
TIKLAYIN - Prof. Dr. Akdeniz: AİHM Kararını Uygulamama Lüksümüz Yok
Demirtaş kararını bianet’e değerlendiren Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, “Bu, 2. Daire kararı, Türkiye Büyük Daire’ye itiraz edebilir. Ama o itirazı değerlendirip değerlendirmeyeceğine Büyük Daire karar verir. Yani süreç yerel hukuktaki gibi işlemiyor, Demirtaş’ın hemen bırakılması lazım. Hukuken kararın uygulanması konusunda soru işareti yok ama siyaseten ne olacağını göreceğiz” demişti.
“Yerelde kimler yardım etti, ceset nerede?”
Kaşıkçı cinayetinde birçok kesimin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın sorumlu tuttuğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın konuya ilişkin yorumunun hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
“Trump'ın neden böyle dediğini bilemiyorum. Amerikalıların bizim bilmediğimiz başka delilleri olup olmadığını da bilmiyorum. Bir 'belki' bizim için yeterli değil, emin olmalıyız. Daha çok sorular mevcut. Yerelde kimler yardım etti, ceset nerede?
“Suudi yetkililer bizden bilgi istiyorlar ancak bize bilgi vermiyorlar. Yerel işbirlikçilerin robot resimlerini göndermek istediler. Neden robot resim? Suudiler isimleri biliyorlar zaten.”
Çavuşoğlu, Prens Selman'ın Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te düzenlenecek G20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme talebi olduğunu belirterek, “Kendisi Erdoğan'a telefonda Buenos Aires'te görüşme imkanını sordu. Erdoğan'ın cevabı 'bakarız' oldu. Şu an için Veliaht Prens ile görüşmemek için bir neden yok” dedi.
Çavuşoğlu, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülme anında kaydedilen ses kayıtlarını dinlediğini de dile getirdi:
“Gizli servisler kaynaklarını açıklamıyorlar. Ancak ben bunları dinledim. Kaşıkçı 7 dakika içinde öldürülüyor. Bu kasıtlı bir cinayettir. Geri dönmeye ikna edemedikleri için öldürme kararını vermediler. Adli tıp uzmanının nasıl talimat verdiği duyuluyor. Vücudu parçalarken müzik dinlemeliymiş. Bunu keyifle yaptığı anlaşılıyor. O insanları parçalamayı seviyor. Bu iğrenç.”
“İddianame bir an önce ortaya konulmalı”
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin Ankara'yı ziyaret etmelerini, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde yeniden bir başlangıç olarak görülemeyeceğini de ekledi. Görüşmede karşılıklı eleştirilerin olduğuna dikkati çekti:
“Ama bu normal. Sonuçta sadece birbirimize iltifat etmek için toplanmıyoruz. Ben de bir kaç soru sordum. Sivil toplum kuruluşlarının görevi topluma hizmet etmektir. Ancak, sivil toplum örgütleri demokratik yollarla seçilmiş bir hükümeti devirmeye çalışmakla ilgiliyse, yargı müdahale etmek durumunda kalır.”
Osman Kavala hakkında iddianamenin hazır olmamasının hatırlatılması üzerine de “Bırakın da yargı işini yapsın. Ama bir konuda size hak veriyorum; iddianame bir an önce ortaya konulmalı. Gözaltı süresi kısaltılmalı. Bunun için şu anda çalışıyoruz. Adalet Bakanlığı aralık ortasında bir reform paketini tanıtacak” dedi. (AS)