Olağanüstü haldeki bazı uygulamaların en az üç yıl daha yürürlükte kalmasını öngören kanun teklifine dair muhalefet şerhinde, “olağanüstü hal dönemindeki gibi idari kararlarla ihraçların devam etmesinin amaçlandığı” ifade edildi:
“Dolayısıyla olağanüstü hal uygulaması kalkmış değildir. Geçici bir süre ile sınırlı olması gereken olağanüstü hal uygulamasının bu maddeyle kalıcı hale getirilmesi, hukuk düzenimiz açısından aykırılık taşıyor.”
TIKLAYIN - OHAL'i Gereksizleştiren 25 Maddelik Teklifte Ne Var?
Tam adı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan düzenleme, 20 Temmuz 2018’de TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi.
Teklifin önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.
“Zaman tersine işletiliyor”
Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) milletvekillerinin yazdığı 26 sayfalık muhalefet şerhinde, teklifteki değişiklikler ile uyum yasalarından geri dönüldüğü ifade edildi.
“Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde 2004, 2005 yılları arasında yeni Türk Ceza Kanunu, yeni Ceza Muhakemesi Usul Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu çıkartılmıştı.
“Bu yasalar çıkartılırken gözaltı süresinin kısaltılması ile her türlü kötü muamelenin önlenmesi, yargı sürecinin hızlanması, infaz koşullarının insan haklarına uygun hale getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmişti.
“Ancak bugün aynı iktidar tarafından zaman tersine işletiliyor.”
“Valilere tanınan yetkiler Anayasa’ya aykırı”
Şerhte, valilere tanınan geniş yetkilerle ilgili de şu itiraz yer aldı:
“Yetkiler, Anayasa’nın ‘Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması’ başlıklı 13., ‘Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması’ başlıklı 15., ‘Kişi hürriyeti ve güvenliği’ başlıklı 19. ve ‘Yerleşme ve seyahat hürriyeti’ başlıklı 23. maddelerine aykırı.”
“Keyfi sınırlamaya, engellemeye yol açacak”
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yapılan değişiklikler şöyle yorumlandı:
“Düzenleme ile Anayasal bir hak olan ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’nın keyfi şekilde sınırlandırılmasına, hatta engellenmesine yol açacak bir hüküm konuldu.
“Kanunun 6/2. maddesine eklenen ‘vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılmaz derece zorlaştırmamak’ ifadesi, kanunların genel, anlaşılabilir, açık olması şartıyla da çelişiyor.
“Muğlak ifadelerle anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına keyfi şekilde müdahale edilme yolunu açan madde hükmü Anayasa’ya da aykırı.”
“Gözaltının kendisi cezalandırmaya dönüşüyor”
Teklifte gözaltı süresinin 12 güne dek uzatılmasıyla ilgili şu itiraz var:
“Olağanüstü hal dönemlerinde geçici olarak getirilen gözaltı sürelerinin uzatılması, bu hükümle belli suçlar için kalıcı hale getirilmiş oluyor. Gözaltı işlemi bu süreler itibariyle bir şekilde cezalandırmaya dönüşüyor.”
“Polis, bilgisayarlara el koyabilecek”
Bilgisayarlarda arama yapılması, bilgisayarların kopyalanması gibi işlemlerde tek yetkili, hakimdi. Değişiklik ile, hakim kararı gerekliliği ortadan kaldırılıyor. Bilgisayarların aranması veya “işlem uzun sürdüğünde” el konmasına savcı da karar verebilecek.
Muhalefet şerhinde konu ile ilgili şu itiraz yer aldı:
“Hakim güvencesi ortadan kaldırılıyor. Bilgisayarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma keyfi uygulamaya dönüşecektir.
“Kolluk, arama esnasında verileri kopyalama işini ilerleyen süreçte yapmak için verinin bulunduğu cihaza el koyacaktır. Cihazda bulunan bilginin soruşturmayla ilgilisi olup olmadığı dışında, içeriğindeki kişisel veriler ve özel hayata ait bilgilerde kopyalanacaktır.
“Mevcut uygulamada ise kolluk kuvvetleri, adli kolluk, polis bilgisayar veya cep telefonunun imajını alacak hakim kararı olmadan bunlarda çözümleme yapılamıyordu.” (AS)