Halkların Demokratik Partisi (HDP) Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü İzmir Milletvekili olarak son kez katıldığı AKPM yaz oturumunda Birleşik Avrupa Solu (UEL) adına yaptığı konuşmada, büyük baskılar altında gerçekleşen 24 Haziran seçimlerinde "Türkiye'de parlamenter düzenin sonunun ilan edildiği"ni söyledi.
Kürkçü "24 Haziran seçimlerinin tek olumlu yanı, her türlü kısıtlama ve kovuşturmaya karşın muhalafet partilerinin enerjik seçim kampanyaları ve bıkıp usanmadan demokrasiyi geri kazanma ısrarlarıydı" diyen Kürkçü AKPM'yi Demirtaş'ın özgürlüğü için elinden geleni yapmaya çağırdı.
"En eşitsiz ve adaletsiz seçim"
Kürkçü'nün AKPM'de yaptığı konuşma şöyle:
Bahar oturumunda Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) dikkatini, ülkenin bir tek adam yönetimi altına mı gireceği yoksa parlamenter düzeni geri kazanarak Türkiye'yi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünden uzaklaştıran özgürlük karşıtı ve antidemokratik hevesleri geri mi püskürteceğinin kararlaştırılacağı 24 Haziran erken genel seçimlerine çekmiş ve AKPM'yi özenle kurulmuş bir gözlem heyetiyle ve büyük dikkatle seçimleri izlemeye çağırmıştık.
"Gözlem heyeti ön raporunu hazırladı. Resmi sonuçlara göre modern Türkiye tarihinin en eşitsiz ve adaletsiz seçimlerinde görevdeki cumhurbaşkanı Erdogan yeniden başkan oldu ve başında olduğu 'Cumhur İttifakı' TBMM'de mutlak çoğunluğu ele geçirdi.
"Parlamenter düzenin sonu"
"Bu Türkiye'de parlamenter düzenin sonunun ilanıdır.
"Türkiye 16 Nisan 2017'de antidemokratik bir referandum sonuncunda ülkenin 'cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi'yle yönetilmesini sağlayacak antidemokratik anayasa değişikliklerinin kabulü yolunda oy kullanmıştı.
"Avrupa Konseyi'nin insan hakları, demokrasi, ve hukukun üstünlüğü değerlerinin kabaca reddinden başka bir şey olmayan bu "sistem" her türlü denge ve denetlemenden bağışık bir tek adam rejiminden ibarettir.
"24 Haziran erken seçimleri ülkenin 16 Nisan referandum sonuçlarını sınayabileceği son fırsattı.
"Ne var ki, AKPM seçim gözlem heyetinin ifadesiyle "temel özgürlükler olan toplanma ve ifade özgürlükleri baskıcı yasal çerçeve ve OHAL'in getirdiği yetkiler dolayısıyla medyayı da içerecek şekilde özellikle demokratik güçler ve genel olarak bütün muhalefet için sınırlanmıştı.
"Gizli toplantılar gerçekleştirildi"
"Yaygın olarak izlenen medya kuruluşlarının çoğu hükümetin yanında yer alıyordu. İktidar partisi ve cumhurbaşkanı aralarında kamu yayın kuruluşunun da olduğu bu kanallarca çok daha fazla kayırılıyor ve haberleştiriliyor, böylece seçmenlerin yarışan adaylar hakkında dengeli bilgiye erişmeleri sınırlanıyordu.
"Güvenlik gerekçesiyle en az 1090 sandığın yerinin değiştirilmesi ve birleştirilmesi muhalefet tarafından belli bölgelerde seçime katılımı sınırlamayı hedefleyen bir önlem olarak değerlendirildi. Her düzeyde seçim kurullarının toplantıları gizli olarak gerçekleştirildi ve sonuçlar sistematik bir biçimde ve zamanında açıklanmadı.
"Bu kararlar ve şeffaflıktan yoksunluk her düzeyde seçimlerin idaresine yönelik güveni zedeledi.
"Demokrasiyi geri kazanma ısrarıydı"
"24 Haziran seçimlerinin tek olumlu yanı, her türlü kısıtlama ve kovuşturmaya karşın muhalafet partilerinin enerjik seçim kampanyaları ve bıkıp usanmadan demokrasiyi geri kazanma ısrarlarıydı.
"Hapisteki hücresinden cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını yürüten HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve binlerce eylemcisi halen cezaevinde olan partinin kendisi seçimlerin gerçek galibi oldular.
"HDP parlamentonun üçüncü partisi konumuna yükseldi ve 67 milletvekiliyle bir çıkış yolu bulma umudunu tazeleyerek Mart 2019'da gerçekleşmesi öngörülen yerel seçimleri kazanma azmini yeniledi.
"Türkiye'nin demokratik muhalefetini -özellikle de HDP'yi- kutluyor ve Selahattin Demirtaş'a selamlarımızı ve dayanışma duygularımızı iletirken AKPM'yi onun özgürlüğüne kavuşturulması için elinden geleni yapmaya davet ediyoruz.
"Yaşasın Türkiye'nin demokrasi güçleri". (PT)