“Deizm” AKP Grup Toplantısı’nda

Konya İl Eğitim Müdürlüğü’nün desteğiyle düzenlenen bir çalıştayın sonuç bildirgesinde “gençliğin deizme kaydığı” saptaması yapılmasının ardından başlayan “deizm” tartışması, bugün Meclis’teki AKP Grup toplantısında da yankılandı. Yeni Şafak gazetesinin haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantı sırasında Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’la bu konuyu görüştü.

Haberde, Erdoğan’ın konuşmasına kısa bir ara vererek Yılmaz’ı yanına çağırdığı ve kendisiyle bir süre görüştükten sonra konuşmasına devam ettiği, ilk kez başvurduğu bu yöntemin “merak konusu olduğu” belirtildi. Habere göre, “mikrofonların ses almamasından dolayı konunun ne olduğu tam anlaşılamazken, Yılmaz'ın Erdoğan'a ‘Üç sivil toplum örgütünün yaptığı bir araştırma… Gençlerimizin deizm ile ilgili bir düşüncesi var diye…’ dediği duyuldu.”

MHP Grup toplantısında da gündemdeydi

Bugün MHP Genel Başkanı da partisinin grup toplantısında “gençliğin deizme kaydığı”na ilişkin çalıştay saptamasını eleştirdi; “Türk gençliğine ateizmin bir önceki istasyonu olan deizm karası çalanlar, yüzleri varsa utansınlar, onurları kaldıysa nedamet getirsinler” dedi.

Gazete köşelerinde deizm tartışması

Söz konusu çalıştaydan çıkan sonuç bildirgesi ve “deizme kayış”la ilgili saptama son günlerde gazete yazarlarının köşelerinde de yer alırken, tartışmaya katılan yazarlardan biri Yeni Şafak’tan Kemal Öztürk oldu. Öztürk, 10 Nisan tarihli yazısında şöyle dedi:

“Gençler ve özellikle dindarlar arasında deizmin yayıldığını görmek için onlarla bir süre vakit geçirmek yeterli aslında. Son 5 yılda bu akımın gittikçe yukarı doğru ivme kazandığı, nihilizmin ve ateizmin de buna eşlik ettiği, artık toplumu izleyen herkesin ortak kanaati.

Bunun ne kadar ciddi bir mesele olduğunu, gelecekte toplumu çok derinden etkileyecek bir sorun haline geleceğini söylemeye gerek yok herhalde.

Deizm, nihilist ve ateist fikirler gibi değil, felsefi bir altyapısı olduğundan, boşalan din duygusunun yerine kolaylıkla geçebiliyor. O yüzden lümpenliğe benzeyen nihilizmden daha tehlikeli.”

“Yayılmasını sağlayan şey, ayartıcı, ruhsuz postmodern popüler kültür”

Bu konuda yazan bir başka Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan oldu. Kaplan’ın 8 Nisan tarihli yazısından bir bölüm şöyle:

“Deizm dalgası da, ateizm dalgası da, doğrudan Batı’dan yayılıyor bütün dünyaya: Özellikle de kültür endüstrisi aracılığıyla. Deizmin de ateizmin de yayılmasını sağlayan şey, fikir ya da felsefe değil, aksine kültür: Ayartıcı, ruhsuz postmodern popüler kültür.

Film, müzik, kültür ve medya endüstrileri, bütün dünyaya deist ve nihilist bir kültür yayıyorlar...

Dromokratik bir dünya ve kültür bu.

Dromokrasi, hız, haz ve ayartı rejimi, demek.

Bu konuları yıllar önce yazmıştım ama pek ses veren olmamıştı. Ama şimdi iş çığırından çıkmak üzere...”

"Ritüellerden sıkılmış insanları dini kuşatma ile zapturapt altına almak olanaklı değil"

Evrensel’den İhsan Çaralan ise 10 Nisan tarihli yazısında şöyle dedi:

“Erdoğan ve hükümeti henüz bir şey söylemedi ama Erdoğan-AKP Hükümetinin deizmi ‘suç’, hatta ‘mili güvenlik suçu’, ‘yerli ve milli olmayan bir tehdit’ olarak gösterip, daha çok, daha yoğun bir dini eğitim için dayanak yapacağını söylemek yanlış olmaz.

Ama Orta Çağ’daki din savaşları ve günümüzdeki dini umdeler etrafında yapılan mücadeleler göstermektedir ki; dini kurallardan, ritüellerden sıkılmış insanları daha çok dini kuşatma ile zapturapt altına almak olanaklı değildir.”

“Deizm” nedir?

Deizmin genel bir tanımını yapmak gerekirse, Tanrı’nın var olduğunu ve evreni yarattığını, ancak yaratılan evrene doğrudan müdahale etmediğini öne süren bir felsefi yaklaşım olduğu söylenebilir.

Encyclopædia Britannica’ya göre ise deizm, “doğal din olarak adlandırılabilecek bir şeye, herkesin içinde bulunan ya da akıl yoluyla edinilebilecek, vahiy yoluyla edinilmiş dini bilgi red edilerek ulaşılabilecek bir dini bilginin kabulüne işaret eder.” (ŞA)