Öğreten: Tam Bir Yıldır Tutukluyum, İkinci Kez Karşınızda Adalet Arıyorum

Altı gazetecinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı. Davada yargılanan gazetecilerden tunca Öğreten ve Mahir Kanaat tutuklu yargılanıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait, Redhack'in sızdırdığı mailleri haberleştirdikleri için "örgüt üyeliği", "örgüt propagandası, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri değiştirme veya yok etme" iddia ediliyor.

Savcı Arif Kaplan, ikinci duruşmada da davaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat ve Diken'in eski editörü Tunca Öğreten'in tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Duruşmaya Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Baykanı Turgay Olcaytu, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, Sınır tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş izleyici olarak katıldı.

Gazeteciler 25 Aralık 2016'da gözaltına alınmıştı. Altı isim tam 24 günlük gözaltı süresinin ardından 17 Ocak'ta adliyeye sevk edildi. Öğreten, Kanaat ve Çelik tutuklanırken diğer üç isim serbest bırakıldı.

24 Ekim 2017 günü görülen ilk duruşmada tutuklu sanıklardan kapatılan DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik tahliye edilmişti.

Öğreten ve Kanaat 323 gündür tutuklu.

TIKLAYIN - Ömer Çelik İçin Tahliye, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat İçin "Tutukluluğa Devam" Kararı

TIKLAYIN - Mahir Kanaat: "Benden FETÖ'cü Olmaz; Benden Sadece ÖDP'li Olur"

Öğreten: Savaş muhabirliği yaparken bu kadar tehlikede hissetmemiştim

Diken eski editörü Tunca Öğreten savunmasında "Gazetecilik de, savcı ya da yargıç olmak gibi, haysiyete, ilkelere ve vicdana bağlı kalınarak yapılması gereken bir meslektir" dedi.

Öğreten’in savunması şöyle:

“Tam bir yıldır tutukluyum, ikinci kez karşınızda adalet arıyorum.

"Savaş muhabirliği dahil mesleğin her türlü zorlu ve tehlikeli alanında görev yaptım, ancak kendimi hiç bu kadar tehlikede hissetmemiştim. Kendini hacker olarak tanıtmaktan imtina etmeyen, adı sanı bilinmeyen birinin iftirasıyla bir yıldır özgürlüğümden, eşimden mahrum bırakılmış durumdayım.

"Öyle trajik bir durum ki, eşimle evliliğimizi dahi cezaevinde gerçekleştirmek zorunda kaldık.

“Biz de yargı mensupları gibi kimseden talimat almayız. Şu an karşınızda temel gazetecilik prensipleri ve etiği dışına çıkmadan, Anayasal haklarını kullanarak söz konusu e-postaları haberleştirmiş bir gazeteci duruyor.

“Kimseden talimat almadım”

"Israrla tekrar etmek istiyorum, kimseden talimat almadım. 36 yaşındayım ve birilerinden talimat alacak kadar onursuz bir hayat sürmedim.

“Hiçbir terör örgütüyle uzaktan yakından ilişkim yoktur, gelecekte olması da mümkün değildir. Aidiyetimin olmadığı bir örgüt adına üye olmadan suç işlemiş olmam akla mantığa aykırıdır. Yakın zamanda Paradise Papers adıyla sızdırılan belgeler oldu. Benim yaptığım haberle benzerlik taşıyan bu haberler nedeniyle hiçbir gazeteci tutuklanmadı."

"Evrensel hukuk, ifade ve basın özgürlüğü ve gazetecilik ilkeleri temel alındığında neden bir yıldır tutuklu olduğumuza cevap veremiyorum. Belli ki bu sorunun yanıtı sizde de yok."

Duruşma Mahir Kanaat'in savunmasıyla devam etti.

* Yolculuk Gazetesi Yazıişleri Sorumlusu E.S.'nin ismi talebi üzerine sansürlenmiştir.

(HK)