Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de düzenlenen Şehircilik Şurası'nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında Atatürk Kültür Merkezi projesine "Algı yönetimiyle kültür mirasının yıkımı meşrulaştırılmaya çalışılıyor" açıklamasıyla tepki gösteren TMMOB Mimarlar Odası'na yanıt verdi.
TIKLAYIN - Mimarlar Odası: Algı Yönetimiyle Kültür Mirasının Yıkımını Meşrulaştırmaya Çalışıyorlar.
"Sırça köşklerinden ahkam kesiyorlar"
*Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
*TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Erdoğan, "İstanbul'da AKM'nin projesini takdim ederseniz ertesi gün Mimar Mühendis odaları başvuruda bulunur. Ne yaptınız bununla ilgili? Nereye müracaat ederseniz edin 2019 o opera binasının bittiği yıl olacaktır.
"Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz" dedi ve ekledi: Artık daha size tahammül yok. Bedeli ne ise yapacağız.
"Sırça köşklerinden bize ahkâm kesenlerin asıl derdi büyükşehirlerin kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin kendi ellerinden çıkarılmış olmasıdır.
"Güç zehirlenmesine dönüştü"
"Modern dönemle birlikte gelişmeye başlayan makina, çelik teknolojisi tahayyül edilemeyecek bir güç veriyor" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Diğer varlıklara ve canlılara saygı anlayışı, paylaşma kültürü yerini tahakküme bıraktı. Bu güç adeta bir güç zehirlenmesine dönüştü. Beraberinde de yabancılaşmayı getirdi.
"Böyle olunca da insan sadece kendine değil, ailesinden çevresine, içinde yaşadığı toplumdan dünyadaki diğer varlıklara kadar her şeye yabancılaştı.
"Tüm varlıklar yaradılışta sınırsız güç mücadelesinde kontrol altına alınması gereken rakiplerdir. İnsanın heveslerinin bu derece kutsandığı bir başka dönem bu derece vaki değildir.
"Zihinsel yozlaşmanın menfi etkisi..."
"Zihinsel yozlaşmanın menfi etkisini en çok çarpık şehirleşmede görüyoruz. Belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak da önümde bir tespit var. İstanbul'un şehirleşme tarihi ile alakalı, 4. yüzyıl ve 6. yüzyılda İtalyan mimarın İstanbul'a bakışını görüyorum.
"Kaçak yapılaşma ve gecekondu gibi noktasal bazı durumları görüyorsunuz. Süre geçtikçe, 94'te belediye başkanı olduğumda, göreve geldiğimde ne yazık ki, İstanbul'daki gecekondu sayısı 640 bindi. İstanbul'un nüfusu da o zaman 8 milyondu.
"Görevi bıraktığımda gecekondu sayısı 110 bine düşmüş, bunların içinde kaçak yapılaşma da ayrıca var. O günden bugüne ne yazık ki gerek gecekondulaşma ve gerek kaçak yapılaşma devam ediyor. Az önce şehrin mimaride ruhunu okumanın, gönülle ilişkili olduğunu okuduk.
"Yeşillik arıyorsanız mezarlıklarda bulursunuz"
"İnsan bir yere yerleşeceği zaman, önce mescidini yapar, yanına hamamını kondurur sonra da mezarını seçerdi.
"Böylece toprak imana gelirdi" diyor. Yeşillik arıyorsanız mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz. İstanbul'da da selviyi bulacaksan Karacaahmet Mezarlığı'nda bulursunuz. Onun dışında bulamazsınız. Bizim kültürümüzde şehirler böyle kurulur.
"Medeniyetimizin tüm şehirleri insanı, fıtratı, aşkın olanı merkeze alan mekanları inşa ediyor.
"Önümde cami var, kuşların evi var"
"Önümde cami, mescid, onun önünde de kuşların evi var. Acaba şu anda kuşlara ev yapmayı düşünen var mı? Böyle bir anlayış kaldı mı?
"O kuşlar nerede barınacağını, nerede yiyeceğini, nerede içeceğini gayet iyi biliyor. Bizler başta olmak üzere tüm belediyelere çok büyük işler düşüyor.
"Manhattan'ın nesi var? Orada ruh yok"
"Onca şatafata rağmen dünyadaki metropollerin insanı mutsuz etmesinin nedeni budur. 'Amerika'nın Manhattan'ı var.' Tamam da Manhattan'ın nesi var? Yazın o aydınlık günlerinde bile bir karanlık dünyaya girersiniz. Aydınlık yok. Günümüz şehirleri insana huzur vermiyor. Beton, beton, beton. Orada ruh yok. Huzur yok.
"İstanbul belediyesini devraldığımızda şehrin gündeminde patlayan çöplükler, akmayan sular, kokudan yaklaşılamayan Haliç ve getirilemeyen daha nice hizmetler vardı.
"Usul usul karbonmonoksit yağan..."
"Üzerine usul usul karbonmonoksit yağan, kışın nefes dahi alınamayan bir şehir durumundaydı. Şehirlerimizden isyan sesleri yükseliyordu. Geçtiğimiz 15 yılda tüm bu sıkıntıları büyük ölçüde hal yoluna koyduk.
"Bu dönüşümü sağlarken TOKİ'nin öncülüğünde ortaya çıkan konutun, yerleşim birimlerinin katkısı olmuştur.
"Milyarlarca fidan ve ağaç dikimini gerçekleştirdik. Bunları hal yoluna koyduk, daha da iyi olacak. Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla 805 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik.
"TOKİ'de benim de şikayetçi olduğum yönler var"
"Zaman zaman TOKİ'yi de eleştirenlere rastlıyoruz. Binalar çok yüksekmiş, şikâyetçi olduğum yönler benim de var. TOKİ bir şeyi başarıyor.
"Gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak onların olduğu bölgelerdeki kentsel dönüşüm, değişimi gerçekleştiriyor. Kendileri 30-40 katlı rezidansta oturup komşularının adını dahil bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmeleri riyakarlıktan başka bir şey değildir. (PT)