Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da basın toplantısında, Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasıyla ilgili soruya “Bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili Amerika Birleşik Devletleri'nin ta kendisidir ve üst düzey yöneticilerin, özellikle dışişleri bakanımızla herhangi bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur” diyerek cevap verdi.
“Ankara'daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması, daha sonra da 'Ben bunu devletim adına aldım' gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür."
“Ajanlar nasıl sızdı?”
Erdoğan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle...
"Bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğuna nasıl sızdı? Eğer bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğuna sızmadıysa, o zaman bunları buraya kim soktu? Bunların üzerinde durulması lazım. Hiçbir devlet kendisini içeriden tehdit edecek bu tür ajanlara müsaade etmez.
“Büyükelçiyi ABD temsilcisi olarak görmüyoruz”
“(ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass) veda ziyaretlerinde bulunuyor büyükelçi ve şu anda da bu büyükelçinin, gerek bakanlarımız gerek parlamento başkanımız ve gerekse şahsım, veda ziyaretini de kabul etmedik, kabul etmiyoruz. Çünkü onu Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye'deki bir temsilcisi olarak da görmüyoruz.
“Büyükelçi bunu (vize kararını) kendi kafasından aldıysa, o zaman Amerikan üst yönetiminin bu büyükelçiyi orada bir dakika tutmaması gerekir. Sen 'Türkiye-Amerika ilişkilerini nasıl bozarsın, sana böyle bir yetkiyi kim verdi?' demeleri gerekir. Benim büyükelçim böyle bir şey yapsa biz orada onu bir saat tutmayız.
“Türk yargısının kararını ve polisin FETÖ terör örgütüyle ilgili bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ilişkilerini tespit etmesi ve yargıyla paylaşması üzerine bunu belgelemesi, bunun neticesinde bu kişinin gözaltına alınıp tutuklanması ikinci bir kişinin daha aynı noktada olduğunun bildirilmesi İstanbul Başkonsolosluğu’nda bir şeylerin döndüğünü gösteriyor.” (YY)