9 Haziran 2017 günü Katalonya Özerk Yönetimi başkanı Carles Puigdemont, Katalonya bağımsızlık referandumunun 1 Ekim’de yapılacağını açıkladı.
Zaten Katalonya Parlamentosu, 2016 yılının son günlerinde bağımsızlık için bir yol haritası belirlemişti. Bu yol haritasında en önemli adım olarak referandum gösteriliyordu. 2017 yılı içinde yapılması karar verilen referandumda halka “Katalonya’nın cumhuriyet yönetimi şeklinde bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz” sorusu yöneltilecekti.
Tıpkı 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gidecek olan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki Kürtler gibi İspanya’da özerk bir yönetimi olan Katalonya’da da Katalanlar için de “bağımsız bir devlet” tarihi bir talep.
İspanya'nın ekonomik durumuNüfus: 46,1 milyon Nüfus artış hızı: % -0,1 Kişi Başına GSYİH (ABD$): 36.460 Enflasyon Oranı: % -0,3 İşsizlik Oranı: % 19,6 Başlıca ticaret ortakları: Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda. Başlıca ihracat kalemleri: Makine, motorlu araçlar, gıda, ilaç. Başlıca ithalat kalemleri: Makine ve ekipmanlar, yakıtlar, kimyasallar, yarı mamul, gıda maddeleri, tüketim malları. Kaynak: Economist Intelligence Unit (2016) |
Bölgenin tarihi çok uzun ve detaylı. Kısa bir özetle 15. Yüzyıldan itibaren yaşanan çatışmalar 17 Eylül 1714’de yapılan savaşta Katalanlar savaşı kaybedip Barcelona düşünce Katalonya Prensliği, İspanya Krallığı egemenliği altına girmişti. Katalanların bağımsızlık rüyası o gün bugündür sürüyor.
1 Ekim referandumuna gelen yakın dönemli süreç ise aslen 2014 yılında düzenlenen referandum ile başlamıştı. Bağlayıcılığı olmayan referandumda, oy kullananların yaklaşık yüzde 80'i bağımsızlık yönünde tavır almıştı. Ancak katılım beklenenden düşüktü 6,3 milyon seçmenden sadece 2,3 milyonu sandığa gitmişti.
Geniş bir kamuoyu yoklaması olarak değerlendirilebilecek bu oylama, bağımsızlık hareketini hızlandırdı. 27 Eylül 2015 Katalonya Parlamentosu seçimlerinde temel mesele “bağımsızlık”tı.
Bağımsızlık destekçisi partilerin seçimi kazanmasıyla katalonya bağımsızlık referandumu yolunda ilerlemeye başlamıştı.
Ancak İspanya merkez hükümetinin Katalonya’nın bu kararına karşın gittikçe sertleşen önlemler alması, seçim sandıklarına el koyması, Katalan kurumlarına baskınlar düzenlemesi gerilimi artırdı.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Katalan meclisinin referandum kararını geçirmesinin ardından mahkemeye başvurmuştu. İspanya Anayasa Mahkemesi 8 Eylül’de referandumunu askıya aldığını açıkladı.
21 yıldır yaşamını Barcelona’da sürdüren gazeteci ve çevirmen Muhittin Karkın, bianet’e İspanya’daki yönetim biçimini, özerk bölgelerin ne anlama geldiğini, siyasi partilerin tutumlarını, basına yansıyan polis baskınlarını anlattı.
Bir süredir İspanya’dan polis baskınları ya da gösterilere polis müdahalesi gibi haberler okuyoruz. Yanılmıyorsam Katalonya’nın kendine ait bir polis teşkilatı var ama bu baskınlar İspanya polisi tarafından yapılıyor. Emniyet teşkilatı nasıl örgütlenmiş özerk bölgelerde?
Katalonya'da Katalan polisi var ve Katalan otonom hükümetine bağlı. Katalancası Mossos d'Esquadra. Madrid'e bağlı bir polis teşkilatı da var ve bütün ülkede yetkili, buna “Guardia Civil' deniyor, yani, sivil muhafızlar. Bunların arasında bir de belediyelere bağlı “Guardia Urbana” var, kent polisi gibi. Türkiye'deki zabıtalar gibi. Ama onlar da silah filan taşır. Bu grup tartışmanın içinde değil.
Yetkileri paylaşılmıştır ama hükümet her zaman “Guardia Civil'i kullanabilir. Ama normalde normalde bütün vakalara Katalan polisi bakar.
Bütün özerk bölgelerde benzer bir örgütlenme mi var?
Ayrıca iki özerk il (Ceuta ve Melilla) ve dört bağımsız bölge var (Chafarinas Adaları, Perejil adası, Peñón de Alhucemas ve Peñón de Vélez)
İspanya'da konuşular diller | Yüzde dilimi | Resmi olduğu yerler |
İspanyolca | %82 | Tüm ülke |
Katalanca | %10 | Katalonya Balearic Adaları Valensiya |
Galiçyaca | %6 | Galiçya |
Baskça | %1.6 | Bask Navarra'nın bazı bölgeleri |
Aranese | ? | Val d'Aran |
İspanya’da 17 otonom yani özerk bölge var. Her otonom bölgede de farklı yetkiler var. Her hükümet döneminde otonom bölge hükümetiyle merkez hükümeti pazarlıklar yaparlar ve bu pazarlıklara göre, gerek ekonomi gerek sosyal hizmetlerde paylaşım yapar. Otonom hükümetler her zaman fazlasını ister öbürleri azını verir vesaire. Mesela hastanelerin yarısını merkezi hükümet denetler yarısı da yerel hükümet tarafından denetlenir. Eğitim de aynı şekilde. Ancak özellikle bu alanda Katalan Hükümeti'nin yetkileri son yıllarda arttı. Bütün bu otonom bölgeleri içinde tek ayrıcalıklı yer Bask Ülkesidir."
Ayrıcalık nereden geliyor?
Ekonomik anlamda. Vergi vermez mesela. Bask Ülkesi'nin öyle tarihsel bir durumu vardır. Mesela Katalonya zaman zaman Bask'ın yetkilerini ister merkezden. Pazarlık yapılır ama vermezler.
Son günlerde yaşananlar Katalan bölgesinin örgütlenmesini öğrenince daha net anlaşılıyor…
Evet, mesela dünkü olay şu: Guardia Civil geliyor ve 14 Katalan Hükümet merkezine baskın yapıyor. Bunlardan bir tanesi çok önemli: Ekonomi Bakanlığı. İspanyolcası veya Katalancası 'Consejeria'. Bu konseylik demek. Yerel olanlara böyle söylenir, ulusal olanlarına 'ministerio' (bakanlık) deniyor.
Polis baskın yapıyor ve 1 Ekim'de düzenlenecek referandumla ilgili bütün malzemelere el koyuyor. Bu malzemelerin üzerinde basılı oy kağıtları, sandıklar vs. var. Ama daha da önemlisi referandum harcamaları için ayrılmış paralar var. Dolayısıyla orada Ekonomi Bakanlığı'nda bir arama yapıyorlar ve dokümanları filan ellerine geçiriyorlar. Buradan aslında bir anlamda, gerekirse otonom bölgenin özerkliğini kaldırmaya hazırlanıyorlar. Anayasada 155. maddede merkezi hükümete “özerkliği askıya alma ya da ortadan kaldırma” yetkisi veriyor Yani hükümetin Anayasaya göre, olağanüstü koşullarda özerkliği kaldırma hakkı var.
Bunun için Olağanüstü Hal ilan etmek durumunda mı? Olağanüstü durumları nasıl tanımlıyor?
Hükümet durumun olağanüstü olduğunu öne sürebilir; parlamentoda oylatır, geçirir kararı.
Parlamentoda partinin ağırlığı nasıl?
Hükümeti "Partido Popular" (PP – Halk Partisi) kurdu. Vatandaşlar partisi (Cs -Ciudadanos) ve İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE - Partido Socialista Obrero Español) tarafından destekleniyor. Tek desteklemeyen Podemos (Yapabiliriz) var. Hükümet karar alıp bu Anayasa maddesini bu iki partinin desteğiyle otonom yetkiyi kaldırıp kayyum atayabilir. O hale gelmedi ama şimdi bütün hedefi referandumu durdurmak.
Bunu neye dayanarak yapıyor?
Anayasa Mahkemesi Katalan Meclisi'nin aldığı referandum kararını iptal etti. Dolayısıyla yapamazsınız diyor ve baskınları bu kararla yapıyor. Anayasa Mahkemesi Katalan Hükümeti'nin referandum kararını aldığının ertesi günü hemen oy birliğiyle karar çıkarttı. Buna dayanarak önlemeye çalışıyor. Tabi böyle bir oylamada özellikle okullar ve belediyeler çok önemli. Bunlar da diğer bütün memurlar gibi merkezi hükümetin memurları. Katalan hükümeti maaşı verir ama onun anlaşmasıdır. Her mali dönemde Katalan Hükümeti kendi bütçesini yapar. Bunu yaparken ayrımlara göre merkezi hükümete para verir yahut da merkezi hükümet para verir. Dolayısıyla bütün memurların parası merkezi hükümete gidecek ödentiden düşülür. Gerçi taşeronlaşma nedeniyle memurluk da azalmaya başladı.
Belediyelerde hem devlet memurları hem sözleşmeliler var. Ama memur gibi çalışanların içinde de sözleşmeliler var. Zaman zaman memuriyet imtihanı açılır. İsteyen girer isteyen girmez. Hükümet bunlara da tehditte bulundu. 'Eğer böyle illegal bir referanduma katılırsanız sizin memuriyetlerinizi düşürürüz' dediler. Yani devlet memuriyetinden ihraç ederiz dediler. Dolayısıyla öğretmenler ve belediye memurları referandumun örgütlenmesine katılmakta güçlük çekiyorlar. Okulları ya da belediye binalarını referandum için kullanıma açma konusunda okul müdürleri ve belediye başkanları hedefte.
Buna karşın Katalonya'da Bağımsızlıkçı Belediyeler Birliği'nde örgütlenmiş durumda olan 700 belediye referanduma destek verdi. Ancak buna üç büyük belediye Barcelona, Lerida ve Tarragona belediyeleri 'biz yapamayız bunu' dediler ki bu belediyeleri Podemos kazanmıştı. Ama bunların böyle karar alması zor. Şöyle düşünün Katalonya ölçeğinde çok büyük belediyeler; Türkiye’de karşılığı İstanbul, Ankara, İzmir gibi.
En son hükümetin baskısına karşın Barcelona Belediye Başkanı referanduma destek için bir formül bulduklarını açıkladı. Ama bu formül nedir henüz bilmiyoruz, gizliyorlar. Bu arada tabii 700 belediye başkanlarına mahkeme hemen dava açtı.
Buradaki büyükşehir belediyesi gibi örgütlenme var mı? Büyükşehir Belediyesi çalışmasa da Barcelona'daki ilçe belediyeleri yapabilir.
İlçe belediyeleri büyükşehire bağlı. Ama büyükşehir belediyesinin kararını aşarlar mı bilemiyorum. Ama zaten aslen Katalanlar taşrada yaşar. Bu 700 belediye genellikle taşra belediyeleridir. Özellikle Barcelona, Tarragona ve hatta Girona'da Franko döneminden Katalonya sanayi bölgesi olduğu için İspanya'nın değişik bölgelerinden çok göç almış. Özellikle Endülüs'ten ve Ekstramadura'dan Bu iki bölge Kürt meselesini dışında bırakırsak geri bırakılmışlık açısından Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri gibi. Bu bölgelere “"Hispano Parlantes” deniyor. Evlerinde İspanyolca konuşurlar, genellikle Katalonya'nın bağımsızlığına karşıdırlar. Ama şimdi onların çocuklarının çoğu bağımsızlıkçı fakat anneleri ve babaları da duruyor hala.
Katalonya’da yaşayanların hepsi Katalanca bilir; zaten eğitim dili Katalanca. Ancak göçle gelenler İspanyolca konuşurlar. Şimdi bir de başka ülkelerden gelen çok göçmen var. Bunların epeyce bir kısmı vatandaşlık aldı, oy hakları var. Latin Amerika'dan gelenler İspanyolca konuşuyor. Bağımsızlık konusunda şöyleler: 'Biz buraya geldik ne oluyor'. Fakat İspanyolca konuştukları için merkezi hükümete doğru kayma olasılıkları var.
Yedi milyon bir nüfus var. Aşağı yukarı bir buçuk iki milyonu göçmen. Onlar da en çok Barcelona ile Tarragona ve Girona'da toplanmıştır. Barcelona'nın yanında hemen Hospitalet diye küçük bir şehir var mesela orası tamamen İspanyollarla doludur. Oranın belediyesi de katılmıyor referanduma. Daha doğrusu imkanını sunmuyor.
Ama özerk bölge yönetimi referandum karşıtı yerlere de sandık koyabilir değil mi?
Sandıklara el konuldu. Dün 10 milyon oy kağıdını toplamışlar. Matbaalara, sandık üreten yerlere baskın yaptılar. Her tarafta ajanları olduğu için nereye gideceklerini biliyorlar. 14 yere baskın yaptılar 17 gözaltı var. Bunlardan biri de Katalonya Hükümeti ekonomi bakanının yardımcısı.
Bu baskılara rağmen Katalonya’da çok güçlü bir bağımsızlık isteği var gibi görünüyor.
Var ve o güç sokakta kendini belli ediyor, sokağa taşıyor. Mesela dün bu ekonomi bakanlığına girdiklerinde derhal binlerce insan oraya toplanıyor ve giren 'Guardia Civil' arama ekibi çıkamıyor. Gece üçe kadar orada kalıyorlar. 03:00'da Katalan polisi geliyor ve baskın yapan polisler çıkabilsin diye kalabalığın arasında yol açmaya çalışıyor. Yani dolayısıyla sürekli bir seferberlik hali var. Zaten 11 Eylül Katalanların bağımsızlık günüdür. Orada bir milyon insan tekrar toplandı. (HK)
Yarın: Katalan partilerin tavrı, bağımsızlığın yol haritası
Manşet fotoğrafı: Albert Llop - Barcelona/AA