Devrimci Karargah Örgütü üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri öne sürüldüğü iddiasıyla yargılanan 69 kişiden 27’si hakkında yeniden karar verildi.
Aralarında eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın bulunduğu 27 sanık hakkında verilen kararlar Yargıtay tarafından kısmi olarak bozulmuştu.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki sekizinci duruşmaya tutuklu sanıklar Okan Duman ve Fatih Aydın, başka suçtan tutuklu sanık Özgür Dinçer ile başka suçtan hükümlü sanıklar Cemal Bozkurt ve Cenk Büyükkahraman katıldı.
Cezalar ve beraatler
Heyet, sanıklarla ilgili beraat, hapis cezası, erteleme, düşme ve ayırma kararları uyguladı.
Beş kişiye hapis cezası
* Fatih Aydın 2008 tarihinde Beyoğlu AKP binasına gönderilen bombanın patlaması nedeniyle polis memuru Hüsnü Uyan'ın öldüğü ve 10 kişinin yaralandığı olay dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 140 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aydın hakkında ayrıca patlayıcı madde bulundurma suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası ile 15 bin TL adli para cezası verildi.
* Özgür Dinçer, Karacaahmet Mezarlığı'nda bulunan Devrimci Karargah örgütünün patlayıcılarıyla ilgili olarak 6 yıl 8 ay hapis ve 15 bin TL adli para cezasına çarptırıldı.
* Abdulselam Sultan, Ceren Sütlaç ve Onur Erkut hakkında, "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 3'er yıl 1'ay 15 gün hapis cezasına hükmedildi.
Hanefi avcıya iki beraat, iki erteleme
Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı "Örgüt üyeliği" ve "Ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçundan beraat etti. Avcı, "Yayın yoluyla yargı görevini etkilemeye teşebbüs" ve "Gizliliğin ihlali suçundan" ise yargılamanın ertelemesine karar verildi.
16 sanık beraat etti
11 sanık hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, iki sanık hakkında, "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan, iki sanık hakkında, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçundan, "suçu işledikleri sabit olmadığından" beraatlerine karar verildi.
Kemal Uzunaksu'yu öldürdüğü öne sürülen sanık Cemal Bozkurt ise suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraat etti.
Üç sanık hakkında erteleme
Sanıklar Ulaş Bayraktaroğlu ile Tuncay Yılmaz'ın, "Toplantı ve gösteri kanununa muhalefet" suçundan, Hakan Soytemiz'in ise "Resmi belgede sahtecilik" suçundan yargılamanın ertelenmesine karar verildi. Eşi 11 Mayıs 2017 günü Ulaş Bayraktaroğlu’nun, Suriye’de IŞİD’e karşı düzenlenen Rakka operasyonunda hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Dosya ayırma kararları
Hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Mehmet Güneş ile avukatı bulunmayan Okan Duman'ın dosyalarının ayrılmasına, başka bir esasa kaydedilmesine de karar verildi.
Devrimci Karargah Davası’nın tarihi
Yaklaşık sekiz yıl süren Devrimci Karargah Davası Türkiye yakın tarihinin "soru işaretlerinden" biri. Bu soruşturmada yıllar içinde onlarca insan gözaltına alındı, soruşturuldu, izlendi, dinlendi, hapis yattı, ceza aldı, aldığı cezalar bozuldu. 2009'da açılan dava Yargıtay'da onandı. Yargıtay'ın diğer şubesi onamayı bozdu; dava yeniden açıldı ve sekiz yıl sonra bir karar daha verildi. Peki bu süreçte neler yaşandı?
Gündeme birden düşen örgüt
Türkiye kamuoyu Devrimci Karargah adlı bir örgütün varlığını 8 Ağustos 2008 tarihinde İstanbul’da Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığı’ndan yapılan el yapımı havan topu saldırısıyla duydu. Mezarlıktan ateşlenen dört adet el yapımı havan topu mermisi Üsküdar Belediyesi ek hizmet binasının bulunduğu bölgede peş peşe patlamış dört kişi yaralanmıştı. Emniyet daha sonra asıl hedefin 1. Ordu Komutanlığı’nın bulunduğu Selimiye Kışlası olduğu belirlendiği açıklamıştı.
Devrimci Karargah örgütüne bağlanan diğer eylem ise 23 Ağustos 2008 Karacaahmet Mezarlığı'nda bulunduğu açıklanan çaydanlık (kimi kaynaklarda termos olarak geçti) içinde bulunan zaman ayarlı bombaydı. Hedefin ne olduğu açıklanmadı, ancak “üst düzey yetkililer hedefleniyordu” gibi kulis haberleri yayılmıştı.
Daha sonra 2 Aralık 2008’de AKP'nin Kağıthane Genel Merkezine bombalı paket gönderme eylemi yapıldı. Kargo ile gönderilen paketin, X-ray cihazından ikinci kez geçişi sırasında patlamıştı. Dördü polis, altı kişi yaralanmıştı; daha sonra bir polislerden biri ölmüştü.
Devrimci Karargah örgütü birden ortaya çıkmıştı ve tarihinin 30 yıl önceyle gittiği söyleniyordu. Günlerde çeşitli iddialar, örgüte ait bir internet sitesi ve örgütün üyesi olduğu iddia edilen isimler ifade ediliyordu.
Bostancı'da çatışma
Bu gelişmeler sonrası 27 Nisan 2009 günü İstanbul’da 60 ayrı noktaya operasyon düzenlendi. Bostancı’da düzenlenen operasyon, televizyonlarda neredeyse canlı yayınlandı. Örgütün yönetici kadrosunda olduğu iddia edilen Orhan Yılmazkaya’nın evi basılmıştı. Çıkan çatışmada öldürüldü. Olayda başkomiser Semih Balaban ve 16 yaşındaki Mazlum Şeker adlı bir genç de ölenler arasındaydı.
TIKLAYIN - ORHAN YILMAZKAYA'YI "TANIDIKLARI" İÇİN 44 GÜNDÜR HAPİSTELER
İlk dalga da tutuklanan 16'sı tutuklu 17 kişi, yaklaşık 10 ay sonra 23 Şubat 2010 tarihinde mahkemeye çıkarılmış ve 10 kişi tahliye edilmişti. Duruşma Beşiktaş 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyordu. Daha sonra yapılan operasyonların birisinde iki kişi tutuklanmış, diğerinde ise gözaltına alınan 16 kişiden 14'ü tutuklanmıştı. Böylece davada tutuklu yargılanan sayısı 35'e yükselmişti. Bu operasyonlarda Vatan Gazetesi İnternet Yayın Editörü Aylin Duruoğlu da tutuklanmıştı. Duruoğlu ifadesini altı ay sonra verebilmişti. Zaten açılan davanın ilk duruşmasında serbest bırakıldı.
İkinci dalga operasyon
21 Eylül 2010 günü çeşitli farklı sosyalist çevrelere polis eşzamanlı polis baskınları yapıldı. Bu operasyonun Devrimci Karargah için ikinci dalga operasyonu olduğu açıklandı. Aralarında Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, SDP Genel Başkan Yardımcısı Günay Kübilay, SDP Genel Başkan Yardımcısı Ecevit Piroğlu, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) üye ve yöneticilerinin de bulunduğu kişiler operasyonda evleri basılarak gözaltına alındı.
"Devrimci Karagah" örgütü üyesi oldukları iddiasıyla ikinci dalgada gözaltına alınan 17 kişiden 13'ü tutuklandı.
Hanefi Avcı'da dahil edildi
Operasyon 28 Eylül 2010 eski Emniyet Müdürlerinden Hanefi Avcı’nın tutuklanmasıyla gündeme tekrar geldi. Avcı'nın, ikinci dalgada tutuklananlar arasında yer alan Necdet Kılıç'a ait telefonlardan birini kullandığı öne sürülüyordu. Avcı’nın yazdığı "Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabı yeni çıkmıştı, kitapta Fethullah Gülen cemaatinin devlet içindeki yapılanmasını da anlatıyordu. Avcı’ya yapılan suçlama “örgüte yardım etmek ve hazırlık soruşturmasını ihlal etmek”ti.
Devrimci Karargah soruşturması o günler için bile anlaşılmaz bir çevreye genişlemişti. Zaten dava süresince sanıklar da “torba dava”da yargılandıklarını sık sık söyleyeceklerdi.
"Orhan Yılmazkaya'ya selam veren herkesi içeri aldılar"
Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi Sözcüsü Halit Elçi 2 Mayıs 2012’de Evrensel gazetesinde yayınlanan röportajında “Orhan Yılmazkaya ve çevresindeki birkaç kişiye bugüne kadar selam vermiş herkesi içeri aldılar” diyordu.
13 Nisan 2011’de ikinci dalga operasyonda gözaltına alınanlar yargılanmaya başlandı. Dava 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyordu. Ancak ilk oturumda mahkeme heyeti, ilk Devrimci Karargah davasıyla birleştirme kararı aldı. Sanık sayısı 57'ye yükselmiş oldu. 12. Ağır Ceza heyeti ikinci dalgayla gözaltına alınanlara söz hakkı bile tanımadan celseyi açıp kapamıştı. Böylece Devrimci Karargah Ana Davası oluşmuş oldu.
Absürt, torba bir dava
Toplumsal Özgürlük Platformu sözcüsü Tuncay Yılmaz, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden yolladığı mektupta davanın “absürtlüğünü” şöyle anlatıyordu.
“İki yıla yakın süre yapılan teknik takip (cep telefonu dinleme, mail vs), fiziki takip ve izleme-gözleme faaliyetinden elde edilen verilere dayanarak oluşturulan 10 bin sayfayı bulan dava dosyasında ve 140 sayfalık savcılık iddianamesinde Devrimci Karargâh’la bağlantıma ilişkin sunulan tek somut delil Orhan Yılmazkaya ile ilgili bir basın açıklamasına katılmam ve orada konuşma yapmam.” Yılmaz geri kalan suçlamaların gizli tanık ifadelerine dayandırılmaya çalışıldığını da yazmıştı. Yılmaz’ın faaliyetleri yürüyüşe, anmaya ve basın açıklamasına katılmak şeklinde alt alta dizilen bir listeydi ve bunlar arasında “homofobiye karşı yürüyen eşcinsellerle ‘Onur Haftası’ yürüyüşe”, “Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi olması için düzenlenen 2 Temmuz etkinliklerine” katılmak da vardı.
11 -13 Ağustos 2011 tarihlerinde görülen “Devrimci Karargah Ana Davası’nın ikinci duruşmasında sekiz kişi tahliye oldu.
Zaman içinde dosya birleştirilmeleri, operasyonun genişletilmesiyle Devrimci Karargah Davası’nda örgütü üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri öne sürülerek yargılanan kişi sayısı 69’a ulaştı.
İlk karar
Dava 19 Temmuz 2013’te karara bağlandı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 kişiyi örgüt üyeliğinden mahkum eden mahkeme, aralarında gazetevatan.com.tr sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu’nun da olduğu 29 kişiyi beraat ettirdi. Ancak hem mahkeme savcısı hem de sanık avukatları, dosyayı temyiz etti.
Yargıtay onadı, Yargıtay bozdu
25 Aralık 2014’da Yargıtay 9. Ceza Dairesi kısmi bozma kararı verdi.
6 Haziran 2016 günü örgütlü suçlara bakmakla görevlendirilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 9. Ceza Dairesi’nin kararını da bozdu. Dava yeniden başladı. İkinci Devrimci Karargah davasında sekiz celse görüldü ve 17 Mayıs 2017 günü ikinci kez karara bağlandı. (HK)