Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Misak-ı Milli’yi ve Lozan Antlaşması’nı işaret ettiği konuşmalarına Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’tan cevap geldi.
Pavlopulos’, Erdoğan’ın söyleminin Lozan Antlaşması’nı, iki ülke arasındaki ve Avrupa Birliği Türkiye arasındaki ilişkileri sabote ettiğini söyledi.
Türkiye’nin Lozan Anltaşması’na saygı duyması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, Lozan Antlaşması ile ilgili 12 adanın Yunanistan’a verilmesini gündeme getirerek “Zafer bu mu?” demişti. Geçtiğimiz hafta da “Misak-ı Milli diye bir derdimiz varsa kusura bakmayın” cümlelerini söyledi.
Pavlopulos: Erdoğan ilişkileri sabote ediyor
Pavlopulos kendisine Edessa şehrinin fahri hemşerilik ünvanının verildiği törende şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın söylemi, her şekliyle, en iyi niyetli şekilde yorumlandığında bile direkt veya dolaylı olarak gerek Lozan Antlaşması'nı gerekse de Yunan-Türk ilişkilerini ve AB-Türkiye ilişkilerini maalesef sabote etmektedir.
"Vurgulamak isterim ki - ve bunu iyi niyetle söylüyorum - Türkiye'nin anayasal yasallığını destekleyen ve desteklemeye devam eden bizleriz, iyi komşuluk ilişkileri isteyen bizleriz. Biz Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa'ya kapısı ve penceresiyiz"
"Bunu istiyoruz ancak bu tarihe ve uluslararası hukuka saygı gerektirir. Lozan Antlaşması'nın sadece Yunanistan'ın Türkiye ile olan sınırlarını değil aynı zamanda Avrupa'nın da Türkiye ile olan sınırlarını nihai olarak ve değişmeyecek bir şekilde belirlediği biliniyor. Zira AB çerçevesinde Yunanistan'ın sınırları AB'nin de sınırlarıdır, çünkü Avrupa hukukuna göre AB'nin sınırları üye devletlerin sınırlarıdır.
"Türkiye ilk olarak Lozan Antlaşması'nın uluslararası hukukun ayrılmaz bir parçası olduğunu anlamalıdır. İkinci olarak ise her halükârda Lozan Antlaşması'na saygı duyulması gerektiğini ve hiçbir ima yoluyla sabote edilmemesi gerektiğini anlamalıdır. Ayrıca vurgulamak isterim ki uluslararası hukuka göstereceği bu saygı aracılığıyla isterse uluslararası camianın organize demokratik bir devleti olmayı iddia edebilir."
Erdoğan'dan Lozan ve Misak-ı Milli sözleri
Erdoğan, Lozan Antlaşması’nı 29 Eylül’deki konuşmasında gündeme getirmişti.
“Tarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada. İşte şu an Ege'yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu?
"Oralar bizimdi. Oralarda bizim camilerimiz, mabetlerimiz var ama şu anda hala Ege'de kıta sahanlığı ne olacak, havada, denizde ne olacak bunları konuşuyoruz, hala bunun mücadelesini veriyoruz.
Bu sözlere Yunanistan’dan muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi Avrupa Parlamenteri Manolis Kefaloyianis, Merkezciler Birliği Partisi ve Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos’tan tepkiler gelmişti.
Erdoğan, 15 Ekim’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin (RTEÜ) akademik yıl açılışında da Misak-ı Milli’den söz etti:
“Trakya'dan Doğu Avrupa'ya kadar olan coğrafyada attığınız her adımda ecdadın izlerinden birine mutlaka rastlarsınız. Tarih kitaplarında Misak-ı Milli'yi okuyoruz. Eğer Misak-ı Milli diye bir derdimiz varsa kusura bakmayın.”
Erdoğan’ın Misak-ı Milli vurgusu Beştepe’de dün (18 Ekim) yapılan akademik yıl açılış töreninde de sürdü:
“Suriye ve Irak'ta olanları yaşarken, yeni nesil bir şeyi çok iyi bilmeli. Acaba Misak-ı Milli* nedir? Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Eğer Misak-ı Milli'yi kavrarsak, anlarsak Suriye'deki sorumluluğumuzun, Irak'taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız.”
Misak-ı Milli ve Batı Trakyaİstanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edildi. 17 Şubat'ta açıklandı. Günümüz Türkçesiyle Milli Yemin ya da Ulusal Ant anlamına geliyor. 1. Dünya Savaşı'nın sonlandırılması sırasında yapılacak barış anlaşılmasında uyulacak asgari şartları belirler. Altı maddeden oluşur. Erdoğan'ın Akademik Yıl Açılışı'nda sözünü ettiği ilk maddede Musul ülke sınırları içinde kabul edilmişti. Bugün Yunanistan'ın topraklarında olan Batı Trakya da Misak-ı milli sınırları içindeydi. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütakaresi’ni müteakip 14 Ocak 1919'dan itibaren Yunanistan orduları Trakya'ya girdi. Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye ordusunun Boğazları geçmesinin ardından 15 Ekim 1922'de yürürlüğe giren Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Doğu Trakya, Yunan kuvvetleri tarafından boşaltıldı. Lozan Konferansı sonunda, Yunanistan ordusunun savaş boyunca verdiği zararlara karşılık savaş tazminatı olarak Karaağaç ve Bosnaköy Köprübaşlarının da Türkiye'ye katılması kararlaştırıldı. Yunanistan Karaağaç nahiyesi ile istasyonu 15 Eylül 1923'te boşalttı. |
(BK)