Nihat benim çocukluk arkadaşım. Yaşasaydı bu yıl 73 olacaktı, Kızıldere'de katledildiğinde otuz beşindeydi.
Fatsa'nın Bozdağı köyünden Ayşe ile Şevki'nin oğlu; çiftçi çocuğu ve çiftçi. Babası öldüğünde Nihat çok küçüktü, üç kardeşinin de en büyüğüydü.
Partili yaşamı TİP'le başladı
İlkokulu Bozdağı köyünde birlikte okuduk. Ortaokul için Fatsa'ya gitti. Biraz okudu ama ailevi nedenlerle bitiremedi. Ağır vasıta şoförü oldu.
1967'de Fatsa'da Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurulunca Nihat'ın partili yaşamı başladı. TİP, Fatsa'da çok canlıydı. Bu canlılık, insanların ilgisi dikkatlerden kaçmadı. Hatta Fatsa TİP'in 1968'deki ilk kongresi basıldı, yapılamadı.
Fındık mitinglerinden köylü yürüyüşlerine
Nihat da kongre basıldığında oradaydı. TİP'in Nihat Saygın, Şevki Akşit, Adil Kurtel gibi önde gelen isimleri kongre için Ankara'dan gelmişlerdi.
Bu isimler saldırının asıl hedefleri arasındaydı. Nihat onların başına bir iş gelmemesi için elinden geleni yaptı.
Nihat partinin bütün faaliyetlerine katılırdı. Ordu'daki fındık mitinglerinde, köylü yürüyüşlerinde Nihat hep vardı. Sözüne çok sadık bir devrimciydi.
Dağda mahsur kalınınca
Sabahattin Kurt, Ercan Erzincan, Ertan Saruhan ve Ahmet Atasoy bir haftalık kır çalışması yapacaklardı. Onları oraya Nihat götürmüştü.
Köylerde köylülere gözükmeden yapılacaktı çalışma ama kar bastırmış. Dağda mahsur kalmışlar. Ahmet Atasoy dağdan tek başına inip Fatsa'ya gelip, benimle irtibat kurunca durumu öğrendik.
Haberi alınca Nihat'la birlikte yola koyulduk. Onları bir dağ kulübesinde bulduk, Fatsa'ya getirdik.
Eşi, iki kızı ve bir oğlu
Ben daha sonra İstanbul'a geçtim. Nihat devrimci faaliyetlerine Fatsa'da Kızıldere'ye kadar devam etti.
Nezihe ile evliydi; iki kızı bir oğlu var. (EY)