Tahakküm ve Savaş Karşıtları İnisiyatifi aktivistlerinden Uğur Yorulmaz,İnci Ağlagül ve Mustafa Şeyhoğlu ile Savaşların nedenleri, engellenebilirliği, savaşa karşı olmanın anlamı ve olası Irak müdahalesi üzerine konuştuk.
Nedir savaş?
Şeyhoğlu: Dünyada 1936'da savaş karşıtı etkinliklere başlandı. O zaman şöyle bir tanım yapılmıştı: Şiddetin toplumsal alanda çare olarak görülüp,organize edilerek ve topluma çözüm olarak sunulan olgu.
Ağlagül: Savaş,örgütlü şiddetin devletler tarafından meşrulaştırılması.
Yorulmaz: Bir fikrin zor yoluyla kabul ettirilme yöntemi.
Savaşların nedeni?
Şeyhoğlu: Erkin bir zümre tarafından başka bir kesim üzerine zor kullanarak kabul ettirilmeye çalışılması.
Ağlagül: Genellikle devletler, tahakküm yaratmak daha fazla güç veya toprak elde etmek için savaş çıkarırlar. Siyasal anlamda erki bir grup üzerinde kullanabilmek için "devlet,vatan,bayrak,dil,din" gibi kurumların baskınlığının insanlar üzerinde daha fazla oturtmak için.
Bu "doğal" bir durum mu?
Yorulmaz: Doğa, insan doğası tanımlarında bizce bir yanlışlık var. Biz zaten insanın doğal ortamından çıkarılmışız. Bizim dışımızda yaratılan, doğal olmayan bir doğadayız.
Şeyhoğlu: Mesela, hayvanlar arasında da şiddet var ama onların düzenli orduları yok. Hayvanların tahakküm kurarak, bunları kurumsallaştırması söz konusu olmaz.
Neden savaşlara karşısınız?
Şeyhoğlu: Şiddetin siyasal ve sosyal alanlarda kimse için çözüm olabileceğine inanmadığım için. Şiddetin organize olmasını istemediğim için.
Şiddetin siyasal ve sosyal alanlarda çözüm olarak sunulması...
Şeyhoğlu: Savaşın bazı etkileri var: ölen insanlar, ölen doğa. Savaşlar insan ve doğa için yapılıyor ama ikisi de bu esnada yok ediliyor. Bu, çözüm olamaz.
Günümüz koşullarında, savaşların önüne geçilebilmesinin imkanları var mı?
Şeyhoğlu: Uluslararası savaş karşıtları diye bir grup var. Uluslararası alanda savaşların önüne geçebilmek için uğraşıyorlar. Bu ve bunun gibi gruplarla iletişim halindeyiz. Bu tür küresel bağlantılar kullanılarak engelleme yönünde adımlar atılabilir.
Yorulmaz: Mesela bu grup 15 mayısta NATO'yu kısa süreliğine de olsa işlevsiz kılmak için bir eylem yaptı. Kısmen başarılı da oldu.
Nasıl bir başarı?
Yorulmaz: Yaklaşık kırk kişi kendilerini yarım saatliğine de olsa NATO'nun kapısına kilitlemeyi başardı.
Bu sadece sembolik bir eylem değil mi?
Şeyhoğlu: Tabii ki sembolik bir eylem. Fakat sivil halkın etkinlik göstererek bir çıkış yapabilme imkanı da çok sınırlı. Örneğin Türkiye'de hangi hükümet başa gelirse gelsin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Genelkurmay Başkanlığı çok önceden perde arkası yönetimi üstlenmiş duruma geliyor zaten.
Ayrıca Uluslar arası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'ndan gelecek 28 milyar doları ve Körfez Savaşı sırasında Türkiye'nin kaybettiklerinin ABD tarafından tazmin edileceğini düşünürsek, halkın bu konuda çok da söz sahibi olamayacağını görürüz. Halk burada bir etkinlik yapmaya kalksa dahi, hemen bastırılacaktır.
Kısa, orta veya uzun vadede savaşın yaşanmadığı bir dünya fikri gerçekçi mi sizce?
Yorulmaz: Benim bu konuda bir reçetem yok. Savaşın dinamiği olan insan unsurunun ortadan kalkması ve bu bilincin kitleselleşmesi yönünde bir çağrı olan vicdani reddi yaptık. Bizce askere gitmeyi reddetmek toplumsal çözüme bir çağrı. Fakat elimizde çağrı yapmak,insanları ikna etmeye çalışmanın dışında araçlarımız yok.
Şeyhoğlu: Keşke bir milyon insan Irak'a karşı etten bir duvar örebilse de savaşa engel olabilse... Bence çözüm herkesin kapısının önünü temizlemesi. Herkes kapısının önünü temizlerse devlet için askerlik yapacak kimse de kalmaz.
Ağlagül: Savaşların kaynağı olan insan kaynağı ortadan kalkarsa savaşlar da olmaz. Savaşın insan kaynağını kurutmak savaşın da sonunu getirir.
İnsanların savaşın kaynağı olmaları nasıl engellenebilir?
Ağlagül: İnsan kaynağının kurutulması o kadar kolay olabilecek bir şey değil. Vicdani Red yapmak ve bunu örneklemek tek başına yeterli değil. Bunun mümkün olması toplumun eğitim, aile ve öbür kurumlar içindeki köklü değişimlere bağlı.
ABD'nin, Irak'a olası operasyonu tartışılıyor, saldırının bu yıl içinde yapılacağı söyleniyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yorulmaz: ABD'nin bunu yapması sürpriz değil. ABD, bu kararı çoktan aldı aslında. Şu an sadece yapacağı saldırıyı meşrulaştırmak derdinde.
Neden yapıyor olabilir?
Ağlagül: Ekonomisi kötü.
Yorulmaz: Savaşlar her zaman ekonomileri canlandırır. Mesela ABD'yi ABD yapan 1.Dünya savaşıdır. Daha önce üretim yapamayan birçok fabrika savaşla beslendi bu da ekonomiyi canlandırdı. Şimdi de bütün dünyaya ekmek su gibi silah satıyorlar.
Ağlagül: Ekonomisinin kötü olmasının yanında sistemini tehdit edebilecek Saddam Hüseyin gibi unsurları ortadan kaldırmak için de yapıyor.
ABD için ekonomi mi, ideoloji mi öncelikli?
Yorulmaz: Ekonomi baskın olsa da ideoloji, yani "bana karşı olan benim düşmanımdır" anlayışı da etkili.
ABD'nin Irak'a yapacağı saldırının bir son olma ihtimali var mı?
Yorulmaz: ABD ekonomisi şu an yaptığı ve çıkardığı savaşlarla besleniyor. "Besin kaynağını" kaybetmesi mümkün değil. Mesela II.dünya savaşında zaten yenilmek üzere olan Japonya ABD ile barış yapmak istediği halde Amerika yeni ürettiği atom bombasını onların üzerinde kullandı.
Amerika'nın Irak'a yapacağı saldırıyı engellemenin yolları var mı?
Ağlagül: Engellemek yönünde bir şeyler yapmak taraftarıyım. Fakat bunun fiziki olanakları çok sınırlı. Ama yapılabilir her şeyin yapılması gerektiğine inanıyorum.
Yorulmaz: Keşke elimizde bir reçete olsaydı. İnanın hemen uygulardık.
Türkiye'de bunun imkanları var mı?
Yorulmaz: Sözlerimizi dinleyen olsa belki. Ama sesimizi duyuramıyoruz duyursak da cılız kalıyor.
Ağlagül: Sadece bu savaş için diyorsanız neden olmasın. Türkiye'de birçok sivil toplum örgütü var. Bunlar bir araya gelebilirse bu yönde bir adım atılabilir. Ama şimdiye dek bunu başarabilmiş değiliz.
Neden?
Ağlagül: Bir araya geldiğimiz zamanlarda da anlaşabilme sorunu yaşıyoruz. Örneğin bazı kesimler savaşın çıkmaması için bir taraf tutabiliyorlar. Biz buna karşıyız. Her türlü savaş, bir tarafı tutmadan karşı olmamız gerektiğini söylüyoruz o zaman da anlaşamıyoruz.
Herkes saldırıya uğrayanın tarafını tutsa da mı?
Ağlagül: Bu fikri içten bulmuyorum.
Olası bir savaş bizi nasıl etkiler?
Yorulmaz: Dünyanın herhangi bir yerindeki bir savaş dünyanın öbür yanındaki insanı da etkiler. En başta başka bir yerde insanlar ölürken, burada bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşarız. Ayrıca şöyle bir ekonomi kuralı var: bir tarafta fakirleşen biri varsa, başka tarafta da birileri zenginleşiyordur.
Savaşlar hayatımızda olmaya devam mı edecek?
Ağlagül: Şiddet toplumsal sorunların çözümü için sunulduğu sürece bu devam eder.
Yorulmaz: Dünya üzerindeki bir çok kurum militarist yapıda. Bu yapılar yaşadığı sürece savaşların olmaması da mümkün değil. (HA)