"Halk Hareketi, Sudan Sinemasının da Yeniden Kurulması İçin Bir Başlangıç"

Fotoğraf: Berlinale.de

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Berlin Film Festivali Panorama Bölümü'nde En İyi Belgesel ödülüne değer görülen Sudanlı yönetmen Suhaib Gasmelbari'nin "Ağaçlardan Bahsetmek" filmi 38. İstanbul Film Festivali programının dikkat çeken yapımları arasında yer aldı. 

Ödül törenine yolladığı mektupta Gasmelbari, Sudan'da yaşanan halk hareketine tanık olmak için İstanbul'a gelemediğini belirtti.

Dün akşam düzenlenen İstanbul Film Festivali Ödül Töreni'nde Ulusal Yarışma bölümünde Jüri Özel Ödülü ve FIPRESCI Uluslararası Ödülü'nün de sahibi oldu "Ağaçlardan Bahsetmek (Talking About Trees)." 

Uluslararası jüri filmi, "Başarısızlıklar bazen öyle büyük olur ki umut yeşermek zorundadır; 'dehşete dair suskunluğu ima ettiği için ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı bir dönem'" gerekçesiyle yapıtı ödüllendirdi.

FIBRESCI jürisi ise "Sinemanın son Don Kişot'larının incelikli ve acı hikâyesini anlattığı" gerekçisiyle filmi ödüle değer bulduğunu açıkladı.

Festival kitapçığındaki anlatımla; "Ağaçlardan Bahsetmek"in yüreğinde hayaller, sanat, dostluk, dayanışma, eski mektuplar ve geçmişin hayaletleri yatıyor." 

"Sudan Sinema Kulübü"nün yegâne üyeleri, 45 yıllık dostlar İbrahim, Süleyman, Manar ve Altayib'in etrafında gelişen hikâyede; uzun yıllar sürgünde ülkelerinden ve birbirlerinden ayrı kaldıktan sonra eski bir hayallerine can verebilmek için yeniden bir araya geliyorlar: Eski filmleri toplamak ve eski salonu ayağa kaldırarak Sudan'a sinemayı yeniden getirmek.

Filmin yönetmeni Gasmelbari de ülkesinde son on günde yaşanan "tarihi değişiklikler" üzerinden Sudan sinemasının yeniden kurulacağının ve kısıtlama ya da baskı olmaksızın sinema salonlarının yeniden açılacağının ümidi içinde.

"Tarihi değişikliklere tanık olmaktan mutluyum"

Festivalin ödül törenine katılamayan Gasmelbari, "Hartum'dan İstanbul'a selamlar!" diyerek festivale yazılı bir mesaj yolladı.

"Güzel bir haber aldım; filmim 'Jüri Özel Ödülü'nü kazanmış. Jüriye ve filmimi uluslararası yarışmaya seçtikleri için festival ekibine teşekkür ederim.

"Bu yazıyı hazırlarken filmin FIPRESCI Ödülü'nü kazandığını da öğrendim, sevincim bir kat daha arttı. Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu'na teşekkür ederim."

Festivale katılmayı çok istediğini, seyahatinin de ayarlandığını belirttiği mesajında şu ifadeler yer aldı:

"Ne var ki, ülkem Sudan'da geçtiğimiz 10 günde olan tarihi değişiklikler durumu değiştirdi. Son anda İstanbul'a gelemedim, özellikle festival ekibine ve sabrı, işbirliği, ve kibarlığı için Murat Özçaylak'a teşekkür ederim. Yokluğum herhangi bir sıkıntıya yol açtıysa
özür dilerim yeniden.

"Festivale katılamadığım için üzgün olsam da Sudan'daki bu tarihi değişikliklere tanık olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum: Sudan'da sömürge dönemi sonrası en uzun ve kanlı diktanın sonu geldi. Geçtiğimiz Aralık ayında başlayan devrim sonrası faşist iktidarın baskısına karşı inanılmaz bir cesaret ve birlikle duran kadınlar ve erkekler Ömer Elbeşir'i devirmeyi başardı.

TIKLAYIN - Sudan: Çalınan Devrimler, Darbeler, Darfur Katliamı ve El Beşir

"Barış, özgürlük ve sosyal adalet"

"Barış, özgürlük ve sosyal adalete dayalı demokratik bir Sudan devleti kurmak ve Sudan halkına karşı işlenen suçların sorumlularını yargılamak için mücadeleye devam ediyorlar.

"Sevdiklerini kaybedenler, büyük bir cesaretle halkının yaşamları ve onurlarına saygı gösteren bir Sudan hayaliyle mücadele ederken mermiler ve işkenceyle hayatlarını kaybedenlerin önünde eğiliyorum. Onlar, cesaretleri ve kanaatleri olmadan, bugün bulunduğumuz yerde olamazdık."

"Yaşasın halkların mücadeleleri"

Zamanında yarattıkları, kaybolan ya da geriye kalan görüntülerle bu hayatta bir iz bırakabilmek ve sinema sevgisini aşılamak için çabalayan filmin "dört kahramanını" selamlayan yönetmen Gasmelbari şöyle devam etti:

"Elbette ki bu iki ödülü birlikte kutlayacağız. Sudan devriminin hayallerinin gerçekleşmesine doğru bir başlangıç adımı olduğundan eminim: Hakiki bir özgürlük ortamında Sudan sinemasının yeniden kurulması ve kısıtlama ya da baskı olmaksızın sinema salonlarının yeniden açılması...

"Filmin Sudanlı ekibine ne kadar teşekkür etsem az: Hana, El-Saddık, Rayan, Halit, Abdel Vahap, Hamid Alnil ve diğerleri... Onların sabrı, içten özverileri ve cesaretleri olmadan bu zorlu koşullar, malî sıkıntılar ve korkular altında bu film yapılamazdı.

"Yaşasın Sudan, Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki halkların mücadeleleri." (AÖ)