Fotoğraf: Mohammed Hamoud - Sana / AA
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), Yemen'de kızamık nedeniyle 7 ay içinde 413 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Yazılı açıklama yapan DSÖ, Yemen'de çocuklarda kızamık ve kızamıkçık vakalarının artmasından endişe duyulduğunu, bu sene başından Temmuz ayı sonuna kadar ülkede 34 bin 300 kızamık ve kızamıkçık vakası tespit edildiğini belirtti.
Açıklamaya göre, geçen yıl aynı nedenle 27 bin vaka, 220 ölüm kaydedilmişti.
Örgüt, kızamık vakalarında ve can kaybında yaşanan artışın, “ekonomik durumun bozulması, gelirlerin azalması ve göç” gibi nedenlerden kaynaklandığını ifade etti.
Yemen’de devam eden iç savaş nedeniyle sağlık sektöründe tıbbi ekipman sıkıntısı yaşanıyor.
İç savaş ve insani kriz
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği raporlarına göre, iç savaştan dolayı Yemen halkının yüzde 73'ü (yaklaşık 23,4 milyon) insani yardıma muhtaç hale geldi ve 4,3 milyon kişi yerinden edildi.
Ülkede 13 binden fazlası sivil olmak üzere 377 bin kişi çatışmalarda hayatını kaybetti.
9. ayda, 12. ayda, 4 yaşında aşı |
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen haftaki açıklamasında, dünyanın birçok ülkesinde özellikle göçlerin etkisiyle son dönemde kızamık vakalarının arttığını belirtti. Kızamıktan korunmanın en etkili yolunun aşı olduğuna dikkati çeken Koca, “Bununla ilgili herhangi bir tereddüdümüz yok. Aşıyla ilgili de Bilim Kurulumuzun güncellediği şekliyle bütün vatandaşlarımızın evlatlarının 9. ayda, 12. ayda ve 4 yaşında olmak üzere aşılarını özellikle ihmal etmemeleri son derece önemli” dedi. Koca, kızamık vakalarının 2-3 ay öncesine göre giderek azaldığını ekledi: “Daha bir kontrol altında ve ağırlıklı görülen ilimiz ise yüzde 80'e yakın İstanbul, ikinci ilimiz Ankara, sonra Gaziantep, dördüncü sırada Kocaeli ve Diyarbakır şeklinde. Dolayısıyla sahada yaygın aşılamayı hem mobil taramayla hem de aile sağlığı merkezlerimiz üzerinden yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Vakayı gördüğümüz yerde de filyasyon yaparak o bölgede etkilenebilecek her çocuğumuzu da aşı durumuna bakarak hızla aşılama sağlıyoruz. Endişe edilecek bir durum yok. Giderek daha da sayıların azaldığını, kontrol altında olduğunu söyleyebilirim.” |
(AS)