Türk Tabipleri Birliği (TTB), son dönemlerde artan kızamık vakalarıyla ilgili açıklama yaptı.
TTB Genel Merkezinde yapılan toplantıda konuşan Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Kızamık olan bir kişi, aşılanmamış yakın temasta bulunduğu 10 kişiden 9’una bu hastalığı bulaştırabilir” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın kızamık salgını verilerini hızla kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirten Korur-Fincancı, “Biz bu salgının verilerinin paylaşılmasını, gerekli önlemlerin alınmasını ve bireyin aşıya gelmesini değil, aşının bireye ulaştırılmasını talep ediyoruz” diye ekledi.
4 ayda 242 kişi hastaneye yattı
Korur- Fincancı’nın ardından TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, kızamık hastalığına ilişkin genel bir bilgilendirme yaptı.
Şenol, “2023 yılının ilk dört ayında kızamık ön tanısıyla 2005 kişinin incelendiğini, 1440 tanının doğrulandığını ve 242 kişinin hastaneye yattığını” aktardı.
“Kızamık ön tanısıyla incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılıların çoğunlukta olduğuna” dikkat çeken Şenol, “bir yaş altında vakaların neredeyse tümü, 1-4 yaş arası vakaların ise yarıdan fazlası aşısız olduğunu” vurguladı:
"Kızamık vakalarının büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubundadır. İleri yaş kızamık olguların varlığı uzun dönem aşı ile ilgili sorun ile yüz yüze olduğumuzu gösteriyor.
"Kızamık olan bir kişi, aşılanmamış yakın temasta bulunduğu 10 kişiden 9'una bu hastalığı bulaştırabilir. Virüs, havada veya enfekte yüzeylerde iki saate kadar aktif ve bulaşıcı kalır. Eksik aşılı ve aşısız, hatta aşılı kişilere dahi bulaşabilecek güçtedir."
Şenol, kısa sürede alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
>> Vaka görülen bölgelerde 6/9 ay - 15 yaş arası tüm çocuklara aşılı olup olmadığına bakılmaksızın mutlaka bir doz aşı yapılmalı.
>> Henüz vaka görülmeyen bölgelerde 9 aydan itibaren eksik aşılı çocukların kızamık aşıları tamamlanmalı.
>> Özellikle ikinci doz kızamık aşı kapsamının yükseltilmesine yönelik özgün bir program geliştirilmeli.
>> İkinci dozun ilkokul birinci sınıftan 48. aya çekilmesi ve sorumluluğunun aile hekimlerine devredilmesi ile performans dışı tutulmasının ortaya çıkarttığı 2,5 milyonu bulan aşısız okul çağı çocuk bir an önce aşılanmalı.
>>Tüm döküntülü hastalık yakınmaları kızamık yönünden değerlendirilmeli ve mutlaka numune alınmalı.
>> Hastanelerde kızamık hastalığının yayılmasının önüne geçilmeli; sağlık çalışanlarının kızamığa karşı bağışıklanmalı, döküntülü hastalık yakınmasıyla gelenlerin hızlıca hizmet almalı.
>> Salgın gerçekliğinde yürütülecek aşı kampanyasının bölge tabanlı yapılması zorunludur. Vatandaşın başvurusu ile sınırlı kalınmamalı, sahaya çıkılmalı. Mobil aşı istasyonları ile kısa sürede aşı oranı yükseltilmeli.
>> Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, yanlış/ yanlı haberlerin sağlık bakanlığı yetkileri tarafından da üzerine gidilmeli.
>> Mülteci-göçmen nüfusa yönelik koruyucu hizmetlere yoğunlaşılmalı, aşısız çocuk bırakılmamalı.
>> Deprem bölgesinde depremzede sağlık çalışanlarını rahatlatan uzun süreli sağlık çalışanı görevlendirmeleri yapılmalı. Bu bölgede yaşam ve çalışma koşullarının zorluğu dikkate alınarak teşvik uygulamasına gidilmeli.
Bu bölgede aşının sağlanması ve korunmasına yönelik teknik destek mutlaka verilmeli, tüm aile sağlığı merkezleri ve geçici yerleşim alanlarında aşılar yapılabilir hale getirilmeli.
(RT)