6 Şubat depremlerinin büyük yıkıma uğrattığı Hatay'daki Defne Sahra Hastanesi, İtalya Sahra Hastanesi, Kocaeli Hastanesi, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi bahçelerinde kurulan sahne hastanelerini ziyaret eden TTB ve SES heyeti, görev başındaki meslektaşlarıyla hem bayramlaştı hem de çalışma koşullarına ilişkin bilgi aldı.
Gerek diğer illerden görevlendirmeyle gelenler gerekse haftalardır gönüllü olarak çalışan sağlıkçıların en yakıcı problemi barınma. Sağlık çalışanları, sahra hastanelerinin yakınında kurulan çadır ve konteynırlarda toplu olarak kalıyor.
Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bahçesinde kurulan üç katlı yatakhane konteynırında 8, bahçedeki bazı çadırlar ile 112 Acil çalışanlarının bulunduğu çadırlarda 10-12 kişilik gruplar halinde konaklayan sağlık çalışanları, hijyen koşullarından da şikayetçi.
Karacabey: Meslek grupları arasında ayrım yapılıyor
bianet'e konuşan SES Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey, "Görüştüğümüz bir başhekimin aktardığına göre üç kişi kalanlar da var. Adil bir dağıtım yok. Yani bu anlamda meslek grupları arasında ayrım yapıldığını bile söyleyebiliriz. Konaklamanın dışında tuvalet ve duş sayısı da çok yetersiz. Konteynırlarda odalar temizlenmiyor. Sadece ince, uzun bir koridor var ve burası günde bir kere temizleniyor" dedi.
Özellikle kadın çalışanların hijyenle ilgili ciddi kaygıları olduğunu belirten Karacabey, tuvalet-duş yetersizliğinin yanı sıra bu alanların kirliliği nedeniyle bulaşıcı hastalık riski bulunduğunu da belirtti.
"Sağlık emekçilerinin gözetilmediği bir süreç"
"Hatay'da İl Sağlık Müdürlüğü'nün bir inisiyatifi yok, inisiyatifler kurumların başhekimliklerine bırakılmış durumda" diyen Karacabey'e göre, sağlık emekçilerinin gözetilmediği, hatta onların aleyhine işleyen bir süreç var.
Yerelden olan sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Karacabey, "Ailesini il dışına çıkarmış pek çoğu. İstemleri dışında çağrılma kaygısı yaşıyorlar -ki daha önce olmuştu bu. Özellikli birimde çalışanlara; çocuk acil, yoğun bakım gibi birimlerde çalışanları isteğe bağlı bırakmayıp direkt çağırmışlar. Ama diğer hastanelerde biraz daha toleranslı davranılırken Samandağ Devlet Hastanesi'nde dışarıdan gelen görevlendirmeleri kabul etmeyip bütün çalışanları mecburi göreve çağırıyor" dedi.
Karacabey, özellikle yereldeki sağlık çalışanlarının, aileleriyle birlikte yaşayabilecekleri yerler ile sahra hastaneleri içinde çocukları için kreş ve anaokulu talep ettiklerini söyledi.
Aladağ: Hatay'daki sorunları yerinde gözlemledik
Heyette yer alan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası'ndan Dr. Mehmet Akif Aladağ ise üç gündür Hatay'da olduklarını ve buradaki sorunları yerinde gözlemleme şansı bulduklarını belirterek konuya ilişkin bir rapor hazırlayacaklarını söyledi.
"Hatay'daki sağlık çalışanlarının öncelikli sorunu barınma" diyen Dr. Aladağ, sorunun konteynırlarla çözülemeyeceğini ve en kısa zamanda insanca yaşanabilecek prefabrik evlerin oluşturulmasını, daha sonra kalıcı konutlara geçilmesi gerektiğini belirtti.
bianet'e konuşan Dr. Aladağ, "Artık bu korkunç yıkımın ortasında hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının bu sorunları nasıl aşacağını, bu sistemi nasıl götüreceklerini, gönüllük esasıyla bunun nereye kadar gidebileceğini, ayrıca burada sürekli bir sağlık çalışanının barınabilmesi için en kısa sürede tedbirler alınması gerektiğini gördük" ifadelerini kullandı.
Defne ve İtalyan sahra hastaneleri
Ziyaret ettikleri sahra hastanelerine ilişkin gözlemlerini bianet'le paylaşan Dr. Aladağ, şunları kaydetti:
Defne Sahra Hastanesi'ni gezdik. Çadırlardan oluşan bu hastanenin durumunu pek sağlıklı bulmadık. Hijyen problemi, tuvalet problemi, sağlık çalışanlarının barınma problemi, elektrik ve su problemi olan dar bir alanda, yetersiz olanaklarla hizmet vermeye çalışılıyor. Buranın olanaklarının artırılması gerekiyor. Sonra 'İtalyan Hastanesi' adlı sahra hastanesine gittik. Oranın olanakları daha iyiydi ve İtalyanlar tarafından daha gelişmiş bir sistem üzerine kurulmuş bir yerdi. Çadırların kurulduğu alan ve hastanenin tıbbi donanımı gayet iyiydi. Ancak orada da yeterli sağlık çalışanı ve bu donanımı kullanacak hekim ve diğer sağlık çalışanları yoktu. Mesela bu sahra hastanesinde ameliyat ve doğum yapılabilir ancak bunları yapamadıklarını gördük. Çünkü olası komplikasyonlar halinde müdahale edecek şartların da oluşması gerektiği için ameliyatları gerçekleştiremediklerini öğrendik.
Kocaeli Hastanesi
Dr. Aladağ'ın, Defne ve İtalyan sahra hastanelerinin ardından heyet olarak ziyaret ettikleri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kocaeli Hastanesi'ne ilişkin değerlendirmesi şöyle:
Burası prefabrik yerleşimli bir hastane. Diğerlerine nazaran daha donanımlı bir hastane diyebiliriz. Bugün bayramın birinci günü olduğu için sadece acil polikliniği hizmet veriyordu ancak dahiliye, çocuk, cildiye, kadın doğum, genel cerrahi, kulak burun boğaz birimlerinden de hekim arkadaşlarımızın olduğunu ve hafta için günde 8 saat poliklinik yaptıklarını öğrendik. Ama hasta yatışı ve ameliyat henüz kabul edilemiyor. Ama burayı da geliştirerek onları yapacaklarını söylediler. Hekim arkadaşlarımız ve diğer sağlık çalışanları polikliniklerin hemen yan tarafındaki konteynırlarda barınıyorlar. 5-6 kişilik gruplar halinde kalıyorlar. Tabii burada da her yerde olduğu gibi hijyen, su, elektrik problemleri bulunuyor.
(VC)