Fotoğraf: AA
Hava sıcaklıkları hâlâ yüksekken dere, havuz, sulama kanalı gibi yerlerde boğulan çocukların haberleri de gelmeye devam ediyor. Bakım verenler, ebeveynler, devlet, belediyeler... Nerelerde eksik kalınıyor? Neler yapılmalı?
Çocuk doktoru Gezo Issı Bozkurt, dünyanın en huzurlu yerinin anne karnı olduğunu hatırlatarak, suyun doğduğumuz ilk andan itibaren hayatımızın bir parçası olması gerektiğinin altını çiziyor ve "Bu gerçeklik kabul edilmeli ve halka hizmet olarak tıpkı yol, elektrik vs gibi halka açık, güvenli havuzlar yapılmalı ve yüzme eğitimleri verilmeli" diyor.
Gezo Issı Bozkurt, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünü tamamladıktan sonra toplum sağlığında çocuğun yeri, sağlıklı çocuk takibi, beslenmesi, beden ruh sağlığı gibi konular üzerine yoğunlaşmış. 2019'dan bu yana Londra'da kurucusu olduğu aile - çocuk sağlık danışmanlık şirketinin direktörü olarak çalışıyor.
Bozkurt'a söz vermemizin önemli nedeni de tez konusu olarak "Suda Boğulma Nedeni ile Başvuran Çocukların Değerlendirilmesi" konusunu seçmesi.
"Tez hocam Doç. Dr. Mustafa Taşkesen ile bu konuyu seçme sebebimiz Güneydoğu bölgesinin sıcak bir bölge olmasıyla serinleme gayesi ile baraj ve göllerde boğulmalara dikkat çekmekti" diyor.
Gezo Bozkurt aynı zamanda ev kazalarına da dikkati çekiyor.
"Aileler durumu kabullenmekte zorlanıyor"
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli olduğunuz süre boyunca çocuk boğulmalarıyla ilgili sizin dikkatinizi çeken önemli noktalar nelerdi?
Ailelerin bu durumu kabullenmekte zorlanmalari diyebilirim. Bir çocuk hasta doğarsa zamanla bu durum kabullenilir aile tarafından. Fakat sağlıklı bir çocukken aniden hayatı tehdit edebilecek böyle bir durumu kabullenmek kolay değildir.
Maalesef birçok ailede suda boğulma tehlikesinin farkındalığının zayıf olduğu aşikardı. Nitekim bu da durumun önlenebilir halk sağlık sorunu olduğuna işaret ediyor.
"Doğal olmayan ölümlerin başında geliyor"
Boğulmalarla ilgili olarak kız ve oğlan çocuklarının oranı, boğulma yerleri, yaş ortalaması ve hangi mevsimde vakaların meydana geldiği ile ilgili kabaca bir değerlendirme yapar mısınız?
Hem Türkiye genelinde hem de bizim çalışmamızda erkek cinsiyetinde ve 6 yaş altında görülme oranı yüksek. 0-1 yaş hariç tüm yaş gruplarında oğlanlarda daha yüksek oranda görüyoruz. Erkek cinsiyetindeki baskınlık için öngörülen fikir, oğlan çocuklarının hareketliliğinin ve kendini tehlikeye atma ihtimalinin yüksekliği. 6 yaş altındaki yüksek oran da yine önlenebilir ev kazalarına ve erken yaşta yüzme eğitiminin eksikliğine bağlanabilir.
Mevsimsel olarak daha cok sıcak aylarda görüyoruz. Bu bizim çalışmamızda baraj, kanal, nehir gibi açık alanlarda kontrolsüz yüzmelerin artışına bağlı.
Suda boğulmanın biçimi, nedeni toplumdan topluma değişmesiyle birlikte tüm toplumlarda doğal olmayan ölümlerin başında geliyor.
"Kurtarmaya çalışanın panik hali ölümleri artırıyor"
Çocukların boğulma vakalarında ilk yardım ne ölçüde uygulanıyor, doğru uygulanabiliyor mu? İlk anda yapılması gerekenler neler?
CPR dediğimiz yaşamın tehdit edildiği anda yapılan müdahale kişinin yaşama şansını artırmakta. Bu nedenle bu eğitimin uygulanması yaygınlaştırılmalı. Ayrıca bir kaza sonucu boğulan kişinin boyun hasarı yaşamış olma ihtimali yüksektir, bu nedenle boynun sabit tutulması yani karga tulumba taşımanın önüne geçilmelidir.
Bir de suda boğulma tehlikesi atındaki kişiyi kurtarmaya çalışan kişilerin panik hali de maalesef ölüm ihtimalini artırıyor. 2005 ile 2008 yılları arasında Türkiye'de suda boğulan kişiyi kurtarmaya çalışan 104 kişi hayatını kaybetmişti.
Suda boğulmalarda ev kazalarına dikkat!
Dikkat çekmek istediğim önemli bir detay toplumumuz için. Suda boğulma için özellikle de ev kazaları şeklindeki boğulmalar özelinde de düşünebiliriz burada, derin sulara ihtiyaç yok. 15-20 santimlik su küçük bir çocuğun boğulması için yeterli. Bu ayrıntı gözden kaçtığı ya da bilinmediği için ev içi temizlik kovaları, yerde duran sıvı dolu yemek kazanları ya da banyodaki su dolu kuvet bir bebegin, çocuğun hayatını kaybetmesi için yeterli olabiliyor.
Lütfen evde su veya sıvı dolu herhangi bir şeyi yer hizasında bırakmayalım. Temizlik kovaları, hangi odada temizlik yapılıyorsa o odaya taşınmalı veya üstü kapalı olan su kovaları kullanılmalı. Zira başka bir odada kalması halinde emekleyen, yürüyen, koşan çocuk için yüksek tehlike taşır. Çünkü küçük çocuklar baş aşağı düşmeleri durumunda kendilerini kurtarmakta çok zorlanabilirler.
"Düşük, orta gelire sahip bölgelerde fazla"
Mayıs ayından itibaren gölet, sulama kanalı, nehir gibi yerlerde çocukların boğulma vakaları artıyor. Çoğu denize kıyısı olmayan yerlerde yaşanan boğulmalar. Neler yetersiz kalıyor?
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre suda boğulmaya bağlı çocuk ölümleri, trafik kazalarına bağlı ölümlerin 3 katından fazla. Dünya genelinde düşük ve orta gelire sahip bölgelerde çocuk suda boğulma vakaları daha fazla görülüyor. Bunun elbetteki tek bir sebebi yok, fakat ilk aşama olarak ilkokulda yüzme eğitiminin zorunlu olması, göletler, su kanallarındaki yüzmelerin önüne geçmek için halka açık yüzme havuzlarının artırılması, halka açık havuzlarda can kurtaran zorunluluğunun bulunması ve suda boğulmaya karşı önleme-fark etme ve müdahale etme eğitimleri ile suda boğumaya dair farkındalığın artırılması yapılabilecekler arasında.
Bir de düşük gelire sahip ailelerin çocuk bakımı konusunda zamanının sınırlı olması da evde, dışarıda suyla temas halinde olan çocugun yetişkin gözetiminden uzak kalmasına neden oluyor.
"Dünyanın en huzurlu yeri anne karnıdır"
Boğulmalarda, ebeveyn ve bakım verenlerin dikkatsizliği ana nedenler arasında sayılıyor. Ancak yaz aylarında artan sıcaklıkla birlikte çocukların serinleme ihtiyacı da artıyor. Siz de tezinizde suyun çocukların hayatında önemli bir yeri olduğunu söylüyorsunuz. Eğlence, temizlik, serinleme ve macera kaynağı... Yüzme havuzlarına erişim ve yüzme bilmeme de boğulmaların önemli nedenleri arasında. Yerel yönetimlerin, yetkililerin, kurumların bu noktada yetersiz kaldığını söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle su, doğduğumuz ilk andan itibaren hayatımızın bir parçası olmalı. Dünyanın en huzurlu yeri anne karnıdır. Doğana kadar su içinde huzurla yüzeriz. Bir de vücudunun 3/4'ü su ile kaplı bir canlıyken sudan uzak durmak çok mümkün değil. Bu gerçeklik kabul edilmeli ve halka hizmet olarak tıpkı yol, elektrik vs gibi halka açık, güvenli havuzlar yapılmalı ve yüzme eğitimleri verilmeli. Bunun zorunlu bir ihtiyaç olduğu düşünülmeli.
Dikkat çekici başka bir konu da yüzmeye yardımcı elemanlar olan kolluk, simit gibi aparatların aileler tarafından emniyet aracı olarak düşünülmesi ve havuz, deniz gibi sularda ebeveynin daha az gözlemi için neden oluşturması. Bu gibi aksesuarlara asla güvenilerek çocuk göz önünden ayrılmamalı.
Basında kullanılan yanlış fotoğraflar
Suda boğulmalarda farkındalık açısından basına da iş düştüğünü söyleyebilirim. Doğru ve basit bilgilerin yayılması önemli. Bazı alanlarda hatalı bilgilendirmeler de olabiliyor. Buna bir örnek vermek isterim. Suda boğulma anında kişi hayatta kalabilmek için enerjisini, nefesini olabildiğince kontrollü kullanır. Bu içgüdüsel bir durumdur. Kişide bu amaçla kafasını geriye atıp ellerini 2 yana açacak şekilde batıp çıkma hareketi gözlemlenir. Fakat görsel medyada boğulmaya yüz tutmuş kişi bir eli havada ve boğulmaya dair yardım çığlıkları ile gösterilir. Bu yanlış algı, etrafımızda boğulma ihtimalinde olan kişiyi fark etmemizin önüne geçebilir.
Öğret - Önle - Fark et - Müdahale et
Suda boğulma zincirini oluşturan halkalar nelerdir? Suda boğulmaya karşı yaşam zincirini nasıl tarif edersiniz?
Toplumumuzda başımıza gelmeden bazı şeylerin önemini anlayamıyoruz maalesef.
En sık ev kazaları şeklinde ve yüzmeye uygun olmayan kanal, baraj gibi alanların kullanılmasıyla görülen suda boğulmalarla ilgili "Öğret - Önle - Fark et - Müdahale et" şeklinde özetleyebilirim.
Gerekli eğitimler ile bilinç yükseltilip, ev kazaları ve halka açık alanlardaki değişiklikler ile önlemler sağlanabilir. Suda boğulan kişinin doğru zamanda fark edilmesi önemli ki dakikalar hatta saniyeler dahi tedavi başarısını etkiler. Devamında da doğru ve zamanında müdahale ile sonucu iyileştirebiliriz.
(AÖ)