bianet’te önceki gün yer alan yazımda kurşun içeren boyaların çocuklarda kurşun maruziyetine yol açan en önemli kaynaklardan biri olduğunu belirtmiştim. Bu mesele hakkında yeni bir yazı hazırlarken, okurlardan da çeşitli sorular geldi. Gelen sorulara da yanıt vermeye çalışarak çocuk sağlığı için önemli olan bu meseleye devam edeceğim.
TIKLAYIN- Çocuklarda kurşun maruziyetine yol açan boyalar yasaklansın
Dünya genelinde durum nedir?
Geçtiğimiz yıl UNICEF ve Pure Earth tarafından yayınlanan bir rapora göre dünya genelinde yaklaşık her üç çocuktan biri (yaklaşık 800 milyon) kurşun zehirlenmesine maruz kalıyor. Yapılan ölçümlerde çocukların kanındaki kurşun seviyesinin desilitre (litrenin onda biri, 100 mililitre) başına en az 5 mikrogram (µg/dL) olduğu belirlenmiş. Bu seviye, Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin çocuklarda kurşun maruziyetini azaltmak için bölgesel ve küresel ölçekte koruyucu-önleyici faaliyetlere geçilmesi için bir kriter olarak kabul ediliyor.
Hazırlanan raporda kurşunun çocukların beyinlerinde onarılamaz hasara neden olan güçlü bir nörotoksin olduğu belirtiliyor. Kurşun özellikle bebekler ve 5 yaş altı çocuklar için ömür boyu kalıcı nörolojik, bilişsel ve fiziksel bozulmalara yol açıyor. Çocukluk çağında kurşuna maruz kalma, zihinsel sağlık ve davranış sorunları ile suç ve şiddette artışla da ilişkilendiriliyor. Raporda, kurşuna maruz kalmanın yaşamın ilerleyen dönemlerinde artan böbrek hasarı ve kardiyovasküler hastalıklar riski de dâhil olmak üzere ciddi sağlık sorunları doğuracağı dile getiriliyor.
Neden çocuklar daha fazla risk altında?
Kurşunun yutulmasından sonra emilimi yaşa ve fizyolojik duruma bağlı. Yetişkinlerde, ağızdan alınan kurşunun sadece yüzde 5 ila yüzde 10'u vücut tarafından emiliyor. Buna karşılık, çocuklarda ağız yoluyla alınan kurşun dozunun yüzde 70'i emiliyor. Emilen kurşun kandan dokulara aktarılır ve kemiklerde birikir. Maruziyet anne karnında başlayabilir ve kurşunun vücut yükü doğumdan yetişkinliğe kadar artar.
Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklar kurşun maruziyeti açısından daha fazla risk altında. Örneğin demir, kalsiyum ve C vitamini açısından yetersiz beslenen çocukların kurşun maruziyetinden zarar görmeye daha yatkın oldukları belirtiliyor. Yiyeceklerde yeteri miktarda demir ve kalsiyum bulunması kurşun emilimini engelliyor. C vitamini ise emilen kurşunun böbrekler tarafından atılımını kolaylaştırıyor.
Sadece kurşunlu boyalar mı sorun oluşturuyor?
Hayır. Kurşunlu boyalar en önemli maruziyet kaynaklarının başında geliyor ancak çocuklarda kurşun maruziyetine yol açan tek kaynak kurşunlu boyalar değil. İçme suyu, toprak (özellikle de karayolu trafiğinin yoğun olduğu yerlerde) hava, gıda maddeleri, boru ve sıhhi tesisat malzemeleri, lehimler, oyuncaklar, bazı kozmetik malzemeleri, teneke kutular, kurşun içeren seramik, çini ve kristaller ile avcılık ve atıcılık malzemeleri gibi pek çok ürün kurşun içerebiliyor.
Kurşunlu benzin kullanımı ne durumda?
Kurşunlu benzin kullanımı Avrupa Birliği ülkelerinde 1993, Türkiye'de ise 2004 yılında sona erdirildi. Ancak sona ermesi sorunun bittiği anlamına gelmiyor. Kurşun bir çevre kirleticisidir. On yıllar boyu kullanılmış olan kurşunlu benzinlerden çıkan kurşun araç trafiğinin yoğun olduğu bölgelerdeki topraklarda birikti. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir çalışmada toprakta biriken bu kurşunun atmosferdeki kurşun kirliliğine önemli etki yaptığı belirtildi. Toksik kimyasallardan, özellikle de kalıcı kirletici statüsünde olanlardan kolayca kurtulamıyoruz ne yazık ki ve tam da bu nedenle kullanımları ne kadar azaltılabilirse toplum-çevre sağlığı açısından o kadar iyi…
Kurşun içermeyen boyalar hangileri ve kurşun içermedikleri nasıl anlaşılabilir?
Hangi boyaların kurşun içermediğini bilmiyorum, bu konuda bazı üretici firmaların açıklamaları var ancak o açıklamalar bağımsız kurumlar tarafından doğrulanmadığı sürece bir tavsiyede bulunmak istemiyorum. Boyaların kurşun içerip içermediği ise sadece laboratuvarda yapılacak analizlerle anlaşılabilir.
İçme sularında bulunabilecek maksimum kurşun miktarı nedir? Bir sorun var mı?
Ülkemizde yürürlükte olan insani tüketim amacıyla kullanılan sular hakkındaki yönetmeliğe göre içme ve kullanma sularında bulunabilecek kurşun miktarının litrede 10 mikrogramı aşmaması gerekiyor. İçme sularındaki kurşun miktarını kontrol etmek Sağlık Bakanlığı’nın görevi. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar kamusal erişime açık olmadığı için ne gibi sorunlar olduğunu ise bilmiyoruz.
Gıdalarda bulunabilecek maksimum kurşun miktarı nedir? Bir sorun var mı?
Gıdalardaki bulunabilecek maksimum kurşun miktarı üründen ürüne farklılık arz ediyor. Bu konudaki yasal mevzuat Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliği adını taşıyor. Yönetmeliğin en sonunda yer alan “Ekleri için tıklayınız” ifadesine tıklayarak gıdalarda bulunabilecek maksimum kurşun miktarı ile ilgili yasal düzenlemelere ulaşılabilir.
Tükettiğimiz gıdalardaki kurşun miktarının ne olduğunu ise bilmiyoruz. Bu konuda yapılacak çalışmalar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar kamusal erişime açık olmadığı için ne gibi sorunlar olduğunu ise bilmiyoruz.
Çocukları kurşun maruziyetinden korumak için ne yapabiliriz?
- Öncelikle çeşitli alanlardan uzman kişilerin bir araya gelerek risklerin nasıl azaltılabileceğine yönelik kapsamlı bir çalışma yapması gerekiyor. Bu tip çalışmalar yok değil elbette, ülkemizde de yayınlanmış çeşitli çalışmalara erişmek mümkün. Ancak maruziyet kaynaklarının ve olası maruziyet yollarının çeşitliliği disiplinler arası bir yaklaşımı ve kolektif bir çalışmayı gerekli kılıyor. Kişisel olarak, çocuklarda kurşun maruziyetini azaltmak için ulusal bir programın uygulanması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir programın uygulamaya konması ancak kamu kurumlarının bu işi üstlenmesi ile mümkün. Kapsamı oldukça geniş, yıllar sürecek, bütçe ve planlama gerektiren, bir iş bu. Örneğin hem insanlarda ve hem de hava, su, gıdalar, konutlar, eşyalar-nesneler gibi çok sayıda matriksde (tespit edilmesi gereken etkenleri barındıran yapı) kurşun tespiti yapılarak ülke genelinde yaşa, cinsiyete ve mesleki uğraş gibi faktörlere bağlı olarak maruziyet düzeyinin ne olduğunun ortaya konması gerekiyor. Bunu bir kez yapmak yetmiyor; yıllar içinde maruziyet düzeyinin azalıp azalmadığını izlemek gerekiyor. Aksi takdirde alınacak önlemlerin işe yarayıp yaramadığına ya da çocukları koruyup koruyamadığımıza karar verebilmek çok zor.
- Kurşun maruziyeti hakkında okullarda ve işyerlerinde eğitim çalışmaları yapılmalı. ABD’de her yıl Ekim ayının son haftası “Ulusal Kurşun Zehirlenmesini Önleme Haftası” olarak anılıyor. Tıpkı ABD’de yapıldığı gibi bu meseleye dikkat çekmek için yılın belli günlerinde ülke genelinde yoğun faaliyetler düzenlenebilir.
- Kurşun içeren boyaların üretimi-ithalatı-kullanımı yasaklanmalı. Evlerde ve iş yerlerinde kurşunlu boyaların olup olmadığı kontrol edilmeli (örneğin ABD bu konuda ülke çapında uygulanan bir program yürütüyor) ve bu tip boyaların tespit edilmesi halinde maruziyeti azaltacak şekilde yenileme yapılmalı. Bu konuda ilgili bakanlıklar ve meslek odaları ortaklaşa bir çalışma yürütebilir.
- Plastik esaslı malzemelerin imalatında kurşun kullanılabiliyor. Bu konuda çocuk sağlığını dikkate alarak düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ancak öncelikle plastik çöpü ithalatını sonlandırmak gerekiyor. İthal edilen plastik çöplerinin yüksek düzeyde kurşun içerdiğini düşünüyorum. Üstelik çöp ithali ile sadece kurşun değil çok çeşitli karakterde ve çok sayıda toksik madde de ithal ediliyor.
- Gemi sökümü kurşun kirliliğini ülkemize taşıyan bir başka iş kolu ve bu işi sonlandırmak gerekiyor. Bu iş kolunda çalışan işçiler ve aileleri de kurşun maruziyeti açısından ciddi risk altında.
- Bebek ve çocukların tükettiği gıda ürünleri başta olmak üzere tüm gıda ürünlerindeki kurşun seviyesi etiketlerde yer almalı. Gıdalarda ve sularda kurşun miktarını tespit etmek amacıyla yapılan çalışma sonuçları erişime açılmalı. Gıdalarla ilgili çalışmalar Tarım ve Orman Bakanlığı, sularla ilgili çalışmalar ise Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar çocuklarda gıdalar ve sular yoluyla kurşun maruziyetinin tespiti için bir fikir verecektir.
- Çocuk oyuncakları başta olmak üzere çocuklara yönelik tüm malzemelerde (kırtasiye, kozmetik vb.) kurşun kullanımı yasaklanmalı. Aslında hâlihazırda yasak ama herhangi bir piyasa kontrolü yapılıp yapılmadığı ve eğer yapılıyorsa ne gibi önlemler alındığı belirsiz. İthal ürünler de mutlaka kontrol edilmeli.
- İçme sularındaki kurşun seviyesini kontrol etmeye yönelik analizler ülke genelinde her kentte, periyodik olarak yapılmalı.
- Gıdalardan kaynaklanabilecek kurşun maruziyetini azaltmanın en etkili yolu beslenme tarzımızın olabildiğince çeşitlilik içermesi. Tek yanlı beslenmekten ya da belli gıda ürünlerinin sıklıkla tüketilmesinden kaçınmak uygulanabilir çözümlerden biridir.
- Yetersiz beslenen kesimlere destek olabilmek de kritik önem taşıyor. Kurşunun bağırsaklardan emilimini zorlaştıran demir, kalsiyum ve C vitamini açısından zengin gıda maddelerinin ülke genelinde okullarda ücretsiz dağıtılmasına yönelik bir beslenme programı uygulanmalı.
- Ortam temizliğine dikkat etmek, ebeveynlerin küçük çocukların ellerini sık yıkaması ve çocuklara el yıkama alışkanlığını kazandırmak da uygulanabilecek bireysel önlemlerden bazıları.
Elbette bu öneriler gecenin bir yarısı benim aklıma gelenler ve öneriler çoğaltmak için kolektif çalışma şart…
Bu önerileri kim hayata geçirecek, kamu bürokrasisi mi kaldı, mevcut iktidar sorunları çözmek bir yana daha da körüklüyor vs. diyerek mesaj yazacak okurlara ise peşinen şunu söyleyerek bitireyim: Çocukları önemseyen ve onların geleceğine sahip çıkan bir siyasal iktidarın iş başına geldiği günleri görebilmek umuduyla...
(BŞ/NÖ)