"Aşı randevumu aldım. Aşı olmadan bir gün önce hastalandım. İlk zamanlar kolay geçiririm sandım ama daha sonra şiddetli ağrılar başladı. Ciğerlerime inmişti, kendimi hastaneye zor attım."
"Kimse kendini kandırmasın, biz kendimizi kandırdık, bu hale düştük. İki tane Sinovac oldum dedim ama yine de maalesef geldi bize çattı."
Bu sözler Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yedinci katındaki pandemi servisinde yatan hastalara ait.
Salgında vakaların en yüksek, aşılamanın da en az olduğu iller arasında yer alan Diyarbakır'da, pandeminin yükünü en fazla çeken Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne her gün en az 20-25 hastanın COVID-19 nedeniyle yatışı yapılıyor.
Günde en az 10 hastanın hayatını kaybettiği Gazi Yaşargil'in yoğun bakımına girdik, serviste yatan hastalar, hastane odası ve kapısında bekleyen hasta yakınlarıyla konuştuk.
"Aşıdan başka kurtuluş yok"
Hastalar, hastaneye yatana kadar salgını sıradan bir hastalık gibi gördüklerini söylüyorlar, fakat soluksuz kalıp ve hastaneye yattıktan sonra COVID-19'un ne kadar ciddi olduğunu anladıklarını vurguluyorlar.
Ortak sözleri ise; "bu salgından kurtulmak için aşıdan başka çare yok" oluyor.
Babasına refaket eden Murat Ç., her gün defalarca kez yaşamını yitiren insanlara ve ailelerinin acısına tanık olduğunu söylüyor. Sesi titreyerek, "çok zor" diyebiliyor ancak.
"Bir doz aşıyı zorla yaptırabildik"
Hastane kapısında yoğun bakımdaki annesinden gelecek bir haberi bekliyor Mehmet T.
Çekim yaparken "gazeteci misiniz?" diye soruyor. Her gün sabah erken saatte hastane kapısına geldiğini ve akşam saatlerine kadar beklediğini söylüyor.
"Annem bir aşıyı zorla oldu. Tüm zorlamalarımıza rağmen bir aşıyı ancak yaptırabildik. Şimdi de içeriden gelecek iyi haberini bekliyoruz. Bu işin sonu çok kötüye gidiyor.
Özellikle Diyarbakır ve çevresindeki illerde durum çok kötü. Bundan kurtulabilmemiz için aşılama yapılmalı. İnsanları buraya doğru itmek lazım. Bu sadece sağlıkçılara düşmüyor.
Basına medyaya görev düşüyor. Gerekirse cezalar uygulanmalı. Bu hastalığın sonu kötüye gidiyor. Hastane durma aşamasında, katların hemen hemen hepsi COVID-19'a çalışıyor."
Bu videoda Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakımında geçen iki saatten çok mu çok kısa bir kesit yer alıyor. Haberde, hasta (hasta yakını) hakkı ve mahremiyetini gözeterek bazı görüntülere yer vermedik.
Yer vermediğimiz o görüntüler, "Böyle bir hastalık yok, hepsi yalan" söylemine fazlasıyla sert ve çok acı bir cevap olabilirdi. Fakat kapı önünde bir umut bekleyen hasta yakınları içinse ızdıraba hatta işkenceye dönüşecekti.
Annesini, babasını, kardeşini, çocuğunu hastane bahçesinde bekleyen tüm hasta yakınlarını düşünerek "benim annemde mi şimdi böyle" duygusunu yaşatmamak adına görüntüleri fazlasıyla törpülediğimizi bilmenizi istiyoruz.
COVID-19 pandemi servisinde yatan hastalara, servisteki babasına refakat eden Murat Beye, Dr. Jehat Kılıç ve hastane bahçesinde annesini bekleyen Mehmet Bey'e teşekkürlerimizle... (RT)