Sağlık Bakanlığı'nın koronavirüs risk haritasında 100 binde 627,55 vaka ile nüfusa oranla hastalığın en çok görüldüğü ikinci il Diyarbakır.
Yaklaşık 2 milyon nüfuslu kentte pandemi hastanesi olan Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 70'lere çıktı, bir günde 20'nin üzerinde hastanın kaybedildiği günler oldu.
Pandemi servislerindeki yatak doluluk oranı ise yüzde 60'larda seyrediyor, yoğun bakıma her gün onlarca yeni hastanın yatışı yapılıyor.
Diğer yandan kent aşılamada da "en az aşı yapılan son beş il" arasında yer alıyor. Sivil toplum örgütlerinin, siyasetçilerin yaptığı çağrı üzerine aşılama son bir haftada hız kazandı ancak henüz istenilen sayıya ulaşılmış değil.
Peki , Diyarbakır'da aşılama neden düşük? Diyarbakır aşı karşıtı mı, aşı tereddüttü mü yaşıyor? Halk aşıya ve COVID-19'a nasıl bakıyor? Vakaların bu kadar yüksek olmasını neye bağlıyor?
Diyarbakır'ın halkının nabzını en iyi yansıtan noktaları Ofis ve Dağkapı Meydanı'nda Diyar-ı Bekir halkıyla konuştuk.
İlk durak Ofis Perşembe pazarı... Oldukça sakin olan pazarda mesafeye pek dikkat edilmiyor olsa da maske takan insan sayısı oldukça fazla.
Kimisi açık havada maske takmak istemediğini belirtiyor, bir kısmı ise aşı olduktan sonra gerek duymadığını söylüyor. Kimisi maskenin daha fazla zarar verdiğine ve asıl "mesafenin" koruduğuna inanıyor.
Aşı karşıtı değil, tereddüdü!
Aşılama oranı az ama Diyarbakır'da aşı karşıtlığı yok! Kime mikrofon uzatacak olsanız aşının güvenirliliğinden emin olmadığını belirtiyor.
Kimisi yereldeki bazı sağlık çalışanlarının "aşı güvenilir değil" sözlerini referans aldığını söylüyor, kimisi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bile emin olmadığını ve ikna edemediğini anlatıyor.
Diyarbakır'da aşı tereddüdüne en çok ne sebep oluyor derseniz; işte bu iki neden... Fısıltı gazeteleri ve Sağlık Bakanlığının bu konudaki yetersiz kalan çalışmaları...
İşte Diyarbakır'dan kameramıza yansıyanlar...
(RT)