Fotoğraf: AA
Türk Tabipleri Birliği, Artvin'in Arhavi ilçesinde yaşanan sel felaketine ilişkin hazırladığı hızlı değerlendirme raporunu paylaştı.
Arhavi'de 22 Temmuz'da ve ilerleyen günlerde yaşanan yoğun yağışlar nedeniyle sel felaketleri yaşanmıştı. Selin etkisiyle ana deredeki tahkimatların yıkılması sonucu Arhavi'de bir çok ev ve işyerini su başmış ve insanlar mahsur kalmıştı.
TTB, raporun, 29-30 Temmuz tarihlerinde sel alanına gidilerek, Arhavi Devlet Hastanesi Başhekimi, Acil Servis, Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezi doktorları, Arhavi Belediye Başkanı, Arhavi Doğa Koruma Platformu üyeleri ve NERO Hayvan Barınağı gönüllüsü ile yapılan görüşmeler neticesinde hazırlandığını bildirdi.
Arhavi'de sel döneminde metrekareye ortalama 174 metreküp yağmur yağdığını aktaran TTB, selden en çok etkilenen bölgenin ilçe hastanesinin de olduğu Boğaziçi Mahallesi olduğunu belirtti:
"Bu bölgede yaklaşık 10.000 kişi ikamet etmektedir. Geçen yüzyılın kayıtlarına bakıldığında bölgede 1920'lerde, 1950'lerde ve en son 1974 yılında ciddi sel felaketi yaşandığı görülmektedir. Bölge sel baskınları açısından öteden beri riskli olagelmiştir."
TTB sel baskınının gerçekleşmesinin sebeplerine bakıldığında birkaç başlığın ön plana çıktığını belirtti:
İklim değişikliklerine bağlı nedenler: Geçmişte 20-30 senede bir görülen yağışların, artık beş ya da on senelik periyodlar halinde görülüyor olması ki, en son 2015'de Hopa'da meydana gelen sel felaketinden Arhavi ilçesi de etkilenmiştir.
İmar planı sorunu: Boğaziçi Mahallesi yerleşkesinin büyük bölümünün dere yatağı üzerine inşa edilmiş olması ve mevcut durumdaki kot farkının yaklaşık 1,5 metre kadar dere seviyesinin aşağısında yer alması, maddi zararın önemli bir sebebi olarak göze çarpmaktadır.
Dere yataklarının uygunsuz şekilde daraltılması: Akademik çevreler ile yapılan görüşmede, derelerin kenarına beton duvarların inşa edildiği, bu sebeple halkın su ile temas etmesine fiziksel bir engel yaratıldığı, aynı beton duvarların derelerin debisinde artışa da yol açtığı belirtilmiştir.
Hidroelektrik santrallerinden (HES) kaynaklı hafriyat: HES'ler yörede akarsular üzerine kurulan, fazla verimli olmayan fakat hem akarsuya ve hem de çevresine ekolojik ve toplumsal yönden olumsuz etkileri bulunan küçük elektrik santralleridir. HES inşaatlarından çıkan hafriyatın yine dere yataklarına dökülmesi ve oluşan birikimin yoğun yağış ile beraber şehrin deşarjlarını sağlayan menfezleri tıkamaktadır.
Öyle ki, dere yatağındaki birikimin fazlalığı, sel sonrası gözlemlerde dikkati çekmiştir. Özellikle hastanenin yanındaki menfezin tıkanması, hastane otoparkında ve askeriyeye ait bölgede suyun yükselmesine sebep olmuştur.
Belediye ile yapılan görüşmede, yaklaşık olarak bir yıl öncesinde Devlet Su İşleri'ne (DSİ) derelerin temizlenmesi konusunda dilekçe yazıldığı ancak bu talebe yanıt verilmediği ifade edilmiştir. Hafriyat, taş ve diğer yığıntıların sel ile şehre doğru taşınmasında bu ihmalin payına dikkat çekilmiştir.
Ağaç kesimleri: Yüksek bölgelerde yapılan kontrolsüz ağaç kesimleri, fındık bahçeleri yerine çay ekimi için yeni alanlar açılmış olması toprak ve çevre yapısında zamanla değişmelere neden olmuştur.
Hastane yatış kabul etmiyor
TTB, selden etkilenen merkezlerden biri olan Arhavi İlçe Devlet Hastanesi'nde yapılan incelemelerde, 40 yataklı olan hastanenin şu an için yatış kabul etmediğinin gözlendiğini duyurdu:
- Elektrik ve su kesintisi nedeniyle yatan yedi hastanın Hopa ve Borçka'ya sevk edildi
- Diyaliz hastaları da Hopa ve Borçka'ya yönlendiriliyor
- Hastanenin arşivin bir kısmı ve bazı ekipmanlar selden zarar gördü
- Acil servis sevklerinde sorun yaşanmadığı tarafımıza bildirildi
- Toplum Sağlığı Merkezi ve Aile Sağlığı Merkezlerine ilişkin sorumlu hekimlerle yapılan görüşmede şehre ikinci gün elektrik, üçüncü gün temiz su sağlandığı bazı bölgelere suyun verilmesinin beş günü bulduğu belirtildi.
- Bazı sağlık çalışanlarının ikamet ettikleri evlerin hasarlanması sonucu ikamet değiştirdikleri bilgisi alındı.
- Halk sağlığı açısından, gastroenterit vakalarında henüz olağan dışı bir artışın gözlenmediği, suların klor miktarında artışa gidildiği belirtildi.
- Yapılan tetkiklerde içme suyu şebekesine kanalizasyon karıştığına dair bir bulgunun saptanmadığı belirtildi.
- Toplum sağlığı merkezi (TSM) COVID-19 aşılaması için gelenleri hastaneye yönlendirirken aile sağlığı merkezlerinde (ASM) COVID-19 aşıları uygulanmaya devam edilmektedir.
- Hekimlerle yapılan görüşmelerde, hastanenin durumuna ilişkin elde edilen ön bilgiler teyit edilmiş olup, ayaktan sağlık hizmeti sunma konusunda bir sorun yaşanmadığı anlaşılmıştır. Selin yarattığı travmaya ikincil olarak, olağandışı şartlarda hizmet sunulmasının zorluğu hekimler tarafından dile getirilmiştir.
Barınaktaki 40 köpekten sekizi kurtarılamadı
Hayvan barınağı gönüllüsünün TTB'ye aktardığı bilgilere göre; barınağın şehir merkezinin dışında yer aldığı, barınakla dere arasından yol geçtiği fakat gönüllülerin çalışmalarının ve halktan gelen yardımların devam ettiği vurgulandı.
"Yağışın en yoğun olduğu saatlerde görevlinin barınağa ulaşarak hayvanların kafeslerinin açıldığı belirtildi. Suyun yükselmesiyle de hayvanların dışarıya taşınmaya çalışıldığı, bunun büyük ölçüde başarıldığı söylendi. Bunun yanında maalesef 40 köpekten 8 tanesinin kurtarılamadığı, ölümlerin sele kapılarak ya da gelen yoğun suyun etkisiyle barınak alanı içinde boğulmak suretiyle yaşandığı bilgisi paylaşıldı.Konuya dair sosyal medyaya yansıyan bilgilerin bir kısmının hatalı olduğu, kafeslerin kapaklarının açıldığı ama bazı köpeklerin yoğun debinin yarattığı hareket alanındaki kısıtlama nedeniyle alan içinde sıkışarak can verdikleri belirtildi." (KÖ)