Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İnsan hakları savunucusu Dr. Serdar Küni’nin yeniden yargılandığı davada yine 4 yıl 2 ay hapse mahkum edildi.
Türkiye İnsan Hakları Merkezi (TİHV) Cizre Referans Merkezi başvuru hekimi Dr. Küni, 19 Ekim 2016’da “örgüt üyesi olduğu iddia edilen kişileri tedavi ettiği ve örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanmış, 24 Nisan 2017’deki kararla birlikte tahliye olmuştu.
Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararında, Dr. Küni’nin “örgüte yardım etmek” suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve tahliyesine hükmetmişti. Bu karar, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu ve 25 Nisan 2018’de dosya yerel mahkemece yeniden görülmeye başlandı.
Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmada mahkeme, Dr. Küni'nin bu kez “örgüt üyeliği”nden hüküm tesis edilmekle birlikte kazanılmış hak gereği 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
TİHV kararla ilgili yaptığı açıklamada, “davanın ilk duruşmasından itibaren iddiaların ne denli asılsız olduğu ve hiçbir somut delile dayanmadığı bir kez daha ortaya çıkmasına, iddiaların dayandırıldığı tanık ifadeleri suçlamalarla ilişkilendirilebilecek somut bir delil içermediği gibi, tanıkların kendileri de bu ifadelerin işkence altında alındığını ve beyanların kendilerine ait olmadığını belirtmesine karşın” bu kararın verildiğini ifade etti.
Dosyaya itiraz edilecek ve yeniden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinde değerlendirilecek.
“Yargılanan, etik değerlere dayalı tıp pratiği”
TİHV’in açıklamasında, “yargılananın, evrensel etik değerlere dayalı bir tıp pratiği olduğunu” ifade etti:
“Bugüne değin ulusal ve uluslararası alanda yaratılan dayanışma ortamı açıkça göstermiştir ki Dr. Serdar Küni hiçbir şekilde yalnız değildir. TİHV olarak bu süreçte Dr. Serdar Küni'nin yanında olan tüm meslektaşlarımıza, dostlarımıza ve insan hakları savunucularına en içten teşekkürlerimizi iletiyoruz.
“Ve inanıyoruz ki bu güçlü destek ve dayanışma sayesinde yargılamanın sonraki aşamasında hukuk üstün gelecek, adalet tesis edilecek ve Dr. Serdar Küni beraat edecektir. Böylelikle bu dava, çatışma ortamlarında iyi hekimlik uygulamaları adına dünyanın başka yerlerinde de bir örnek teşkil edecektir.”
Neyle suçlanıyordu?
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Temsilcisi Dr. Küni, 19 Ekim 2016’da tutuklandı.
Hakkında hazırlanan iki ayrı iddianamede kendisine yöneltilen suç: “Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında düzenlenen operasyonlarda yaralanan ‘örgüt mensuplarını’ tedavi etmek”.
İddianamedeki tek kanıt da “Vatan” adlı gizli tanık ve o dönem Cizre’de bulunduğu iddia edilen bazı kişilerin verdiği ifadeler.
Ancak “Vatan” dışındaki tüm tanıklar, ifadelerinin işkence altında, zorla imzalatıldığını belirterek tüm beyanlarını mahkemede geri çekti ve Dr. Küni’yi tanımadıklarını söyledi.
Gizli tanık “Vatan” da ifadesinde, “toplumsal olaylarda yaralanan eylemcilerin Küni’nin çalıştığı sağlık ocağında tedavi gördüğünü” anlatıyor.
Küni’ye yöneltilen tek suçlama, doktorluk mesleğini icra etmiş olmasıyla ilgili ancak bahsedilen tarihte Küni’nin çalıştığı halk sağlığı merkezi kapalıydı.
Dr. Serdar Küni hakkında
1972 doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Şırnak’ın Cizre ilçesinde okudu.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. 1997’de evlendi, dört çocuğu var. Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisinde ve sağlık ocaklarında çalıştı.
7 Şubat 2007’de kurulan Şırnak Tabip Odası kurucularından. Odanın 2010-2012 arasında başkanlığını yaptı. Halen Türk Tabipler Birliği Merkez Kongre delegesi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Temsilcisi. Cizre Belediyesi’nin halk sağlığını korumak amaçlı kurduğu Bişeng Şağlık Merkezinde hekimlik yapıyordu.
Bişeng’le ilgili sözleri şöyle: “14 Mart 2011’den bu yana Bişeng Sağlık Merkezi olarak Cizre Belediyesi bünyesinde hizmet veriyoruz. Amacımız herkese eşit, parasız ve ulaşılabilir sağlık hizmeti vermek.” Kurum, özellikle kadın ve çocuklara anadilinde önleyici sağlık hizmeti veriyordu. Bişeng, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında kapanmak zorunda kaldı. (AS)