"Diyarbakır'da her gün 500-600 vaka tespit ediliyor"

Fotoğraf: İnanç Yıldız-Evrensel

Diyarbakır Tabip Odası, “Covid-19 Pandemisi Eylül- Ekim Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı. Kentte Covid’e yakalananların sayısının bazı günler 800’ün üzerine çıktığı belirtilen raporda, günlük ortalama 500-600 Covid-19 vakasının tespit edildiği vurgulandı. Raporda, bu süreçte bin 182 sağlık çalışanına Covid-19 tanısı konulduğu, 13 sağlık çalışanın ise yaşamını yitirdiği ifade edildi. 

Raporda, pandeminin  yıkıcı etkisi ile devam ettiği belirtildi ve şöyle denildi:

“Kısıtlamaların kaldırılması hasta sayısını dramatik bir şekilde arttırdı. Diyarbakır’da şu an 500’ün üzerinde hasta kliniklerde 100’ün üzerinde hasta yoğun bakım ünitelerinde yatıyor. Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) hasta yoğunluğu arttı.

"Hasta sevkleri ciddi sorun alanı haline geldi. Salgının yayılımının durmasına yönelik merkezi önlemler alınmaması sebebiyle ‘özellikli izlem’ sayıları 80-100 bandında seyrediyor. Artan viral yük nedeniyle enfekte sağlıkçı sayısı arttı.  25 Mayıs itibari ile 95 olan enfekte sağlıkçı sayısı, kasım başından beri binin üzerinde seyrediyor.

“Okullarda gerekli önlemleri almadan belirli sınıflar için yüz yüze eğitime geçme kararı alındı. Bunun sonucu olarak şehrimizde her gün onlarca öğretmen, okullarındaki mesai arkadaşlarının pozitif çıktığını belirterek hastanelere başvuruyor.

“Diyarbakır Cezaevi’nde vakalar artıyor”

“Ayrıca cezaevleri sorunu var. Cezaevleri toplu yaşam alanlarıdır. Pandemi döneminde cezaevlerine özel iyileştirmeler getirilmelidir. Nitekim salgının ilk aylarında ‘Covid-19 affı’ ile çok sayıda tutuklu ve hükümlü serbest bırakılmış, siyasi mahpuslar af kapsamının dışında tutuldu. Salgının geldiği noktada Diyarbakır’daki cezaevlerinde koronavirüs vaka sayıları artmış, beklenildiği üzere yayılımın önüne geçilemedi. Havalandırmaların yetersiz olduğu cezaevlerinde, düzenleme yapılmadığı takdirde kötü haberlerin önüne geçilemeyeği açıktır.

"İktdarın tutumundan endişe duyuyoruz"

“Toplum bağışıklığı stratejisini benimsediği anlaşılan hükümetin Covıd-19 salgın süreci karşısındaki tutumundan endişe duyuyoruz. Salgın ile mücadele toplumun ve bireylerin sorumluluğunu aşan bir kamusal irade ve duyarlılık gerektirir. Kentte kamu/ özel yatak kapasitesi vaka sayılarımıza uyumlu olarak organize edilmelidir. Olağan sağlık hizmetleri, acil ve öncelikli olanlar dışında ‘hassasiyetle’ yönetilmelidir. Salgın tehlikesi devam ederken bir kez daha hükümeti ve Diyarbakır’daki yetkilileri halk sağlığını önemsemeye, sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.”

(RT)