Haberin Kürtçesi için tıklayın
Libya'da hayatını kaybeden MİT personelinin cenazesini haberleştirdikleri için tutuklanan Yeni Yaşam gazetesinden Ferhat Çelik ile Aydın Keser’in, Oda TV’den Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın ve Yeniçağ gazetesinden Murat Ağırel’in avukatları yasalaşan infaz düzenlemesi kapsamında tahliye başvurusu yaptı.
Avukatlar infaz düzenlemesiyle birlikte denetimli serbestlik süresinin değiştiğini belirterek tahliye talebinde bulundu.
Çelik ve Keser’in avukatları Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede 15 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasada, MİT Kanunu’na muhalefetten verilecek cezalarda uygulanacak denetimli serbestlik süresinin 3 yıla çıkartıldığı ifade edildi.
Müvekkillerinin mahkûmiyet kararı alsalar dahi bu cezanın infaz olunmayacağını belirten Kılıç ve Korkmaz dilekçelerinde şu ifadelere yer verdi:
“Tutukluluğa dayanak gösterilen MİT Kanunu 27/2-3. Maddesinde suçun ceza miktarı ‘3 yıldan 9 yıla’ olarak belirlenmiştir. Müvekkiller hakkında ileride kovuşturmaya başlanılması ve mahkûmiyet kararı ile birlikte verilecek ceza miktarında alt sınırdan uzaklaşılarak karar verilmesi halinde dahi, denetimli serbestlik süresinin 3 yıla çıkarıldığı göz önüne alındığında müvekkillerin kapalı ceza infaz kurumunda infaz olunacak bir ceza olmayacağı açıktır.”
Dilekçede denetimli serbestlik süresinin 3 yıla çıkarılması ve MİT Kanunu’nda belirtilen ceza miktarı göz önüne alındığında, gazetecilerin tutuklu kalmalarını gerektirecek hallerin ortadan kalktığını belirtildi.
"Derhal tahliye edilmeleri gerekiyor"
Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun avukatları da dün yaptıkları başvuruda tahliye talebinde bulundu.
Avukatlar Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel, yaptığı başvuruda infaz yasasındaki denetimli serbestlik süresinin üç yıla uzatıldığına dikkat çekerek müvekkillerinin tahliyelerinin istedi.
Avukatlar müvekkillerinin suçlandıkları kanun hükmünce en yüksek cezayı alsalar dahi cezaevinde tutulmayacaklarını belirtti ve gazetecilerin serbest bırakılmaları talebinde bulundu.
Hülya Kılınç'ın avukatı Onur Cingil de tahliye talebinde bulunarak “Yatarı olmayan bir suçtan tutuklu bulunmaları hukuka açıkça aykırı. Altı gazetecinin iddianamesi bile halen yazılmayan bu soruşturmadan derhal tahliye edilmesi gerekmektedir" dedi.
"Düzenlemenin dışında tutmaya çalıştılar"
Murat Ağırel’in avukatlarından Gizay Dulkadir ise tahliye başvurusunda, gazetecilerin tahliyelerini engellemek için MİT Kanunu’nun infaz indiriminin dışında tutulduğunu belirterek “Ancak değişiklik öylesine acele yapılmış ki, aynı kanunda denetimli serbestlik süresini 3 yıla çıkaran maddeye MİT kanunu istisna olarak yazılmamış, bize göre unutulmuştur. Ağırel ve diğer gazeteciler bakımından, cezalandırılmaları halinde hükmedilecek ceza alt sınırdan uzaklaşılarak verilse dahi, kapalı cezaevinde infazı olmayan bir ceza haline gelmiştir” dedi. (HA)