"O güne kadar eldiven kullanmayan hemşireler gergin hareketlerle eldivenlerini takıyordu..." Bu, tedavi alinmadığı takdirde AIDS'e yol açan HIV ile enfekte olduğunu öğrendiği anda Sevgi'nin karşılaştığı ilk tepki.
HIV ile yaşayan insanların hikayelerini, sağlık çalışanlarının bile hala eksik bilgi ve aşırı panikle çoğu zaman ayrımcılığa ve hak ihlallerine sebep olduğun ve pozitif yaşamı nasıl negatife çevirdiğini sizlerle paylaşmak için aktarıyoruz.
İlk gün Pozitif-iz Derneği danışanları Sevgi'nin ve Alp'in hikayesine kulak verelim...
"Tanı aldığımda yatalaktım"
"Ben Sevgi Yılmaz. 22 yıldır HIV pozitifim. Tanı aldığımda ileri AIDS evresinde, yatalak durumdaydım" diyor ve anlatmaya şöyle başlıyor:
"Eldivenlerini çeke çeke takıyorlardı"
"Tanı konana kadar yattığım dâhiliye servisinde hemşireler ile iletişimin iyiydi. Ama tanıyı aldığım sabah hepsinin bana karşı tutumu birden bire değişmişti.
"Yüzüme bakmamaya, benimle ilgilenmemeye başladılar. Biten serumumu bile saatler sonra çıkartmaya, asık suratlarla geliyorlardı.
"O güne kadar eldiven kullanmayan bu çalışanlar o sabah gergin hareketlerle ellerine eldivenlerin lastiklerini çeke çeke takıyorlardı."
Aradaki fark: Doğru bilgi
Enfeksiyon bölümüne geçişinden sonrasını ise şöyle anlatıyor Sevgi:
"Oradaki tüm sağlık çalışanları harkaydı. Hepsi ilgili ve çok destektiler.
"Her iki yerdeki tek fark 'doğru bilgi' idi. Dâhiliyedeki sağlık çalışanları bilmedikleri için korkuyor ve bana dokunmak istemiyorlardı.
HIV nedir?
AIDS nedir?
|
"Ama güncel bilgi sahibi çalışanların ise yaklaşımları olması gerektiği gibi insan onuruna yakışır biçimdeydi.
"Enfeksiyon bölümü dışındaki sağlık branşlarının bilgisizliği bizi zorluyor. Elbette işini olması gerektiği gibi layıkıyla yapan sağlık çalışanları da var ama sayıları yetersiz.
İleri evrede tanıya rağmen...
"HIV tanısında holistik yaklaşım, yani 'doktor – hemşire - hasta' ilişkisi çok önemli. Bu kişinin tanı travmasını atlatmasında ve hayatını normalleştirmesinde büyük önem taşıyor bana göre.
"İleri evrede tanı aldığımı söylemiştim. Tanıyı aldım, hemen ilaca başladım ve 4 ay sonra raftingdeydim.
"Negatif bir sağlık personeliyle evlendim"
"HIV'i baskılayan ilaçlar çok başarılı ve konforlu. Şu an gayet sağlıklıyım. HIV ile enfekte olmayan bir sağlık profesyoneli ile evliyim ve bir yetişkin çocuğum var."
Ailesinin başından beri kendisine çok destek olduğunu söyleyen Sevgi, "Sosyal çevremde sorun yaşamıyorum, çalışma hayatımda ise paylaşmıyorum" diyor.
"Sessiz kalmıyor, hakkımı arıyorum"
Sevgi, kendi deyimiyle de "haklarını bilen ve talep eden bir HIV pozitif". Bunu şöyle açıyor:
"Ben haklarını bilen ve talep eden bir HIV pozitifim. Bu nedenle herhangi bir kurumda ihlalle karşılaştığımda izleyeceğim hukuki adımları çok iyi biliyorum.
"Bu tip olaylarda hiç sesimi yükseltmeden (çünkü haklıyken haksız duruma düşmek istemem) sözlü veya yazılı olarak başvurularımı yapıyorum. Sessiz kalmıyor ve hakkımı arıyorum.
Diş hekimi deneyimi
"Örneğin diş hekimliğinde (-ki statümü hiçbir koşulda söylemek zorunda değilim.) HIV pozitif olduğum için bana özel cerrahi seti (üstelik 2 takım birden) aldırmak istediler.
"Bunu her hastadan isteyip istemediklerini sorduğumda 'sizin özel durumunuzdan dolayı' dediler. Hemen dekanlığa inip 'ayrımcılıktır' diye şikâyet ettim.
"Yine aynı kurumda, randevu kâğıdımın arkasını okuyan sekreter kalabalık olan bekleme salonun ortasında 'siz neye bağlı olarak özel vakasınız?' diye sordu.
"Tüm gözler üzerime çevrilmişken 'bunu söylemek zorunda değilim' deyince, 'ama bunu bilmemiz ve kendimizi korumamız lazım' dedi. Ben yine soluğu dekanlıkta aldım. Sonrasında fakülte genelinde eğitim semineri yapıldı ve müfredatına eklendi."
"Cinsel sağlık eğitimi her yaşta verilsin"
Sevgi'ye bütün bu deneyimler içinde neyin farklı olmasını istediğini sorduğumuzda şöyle yanıt veriyor:
"En başta eğitim siteminin her aşamasında, her yaşa uygun olarak cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimlerinin verilmesini çok önemli buluyorum.
"Gelişmiş ülkelerde yer alan bu eğitimlerin hem bilgi hem de davranış biçimini olumlu yönde etkilediği görülüyor.
"Ülkemizde de hem HIV hem de HIV ile yaşayanlar hakkında daha fazla farkındalık çalışması yapılmasına ihtiyaç olduğu malum."
Alp: "Partnerim başkalarıyla paylaştı"
Alp öğretmenlik yapıyor, ailesinden sadece ablası biliyor HIV ile enfekte olduğunu. Sosyal hayatta karşılaştıklarını ise şöyle anlatıyor:
"HIV tedavisi almaya başladıktan sonra iş hayatımda olan dalgalanmalara şahit olan yakın çevremden neredeyse tüm arkadaşlarım durumumu biliyor.
"Bir arkadaşım başından sonuna kadar her anımda yanımdaydı, desteği, ilgisi, yardımlarını hiçbir zaman unutmayacağım. Diğer arkadaşlarım da her zaman bana karşı destekleyici oldular, süreci onların desteği ile daha rahat geçirdim.
"Fakat partnerimden bazısı ile bu bilgiyi paylaştığımda aldığım tepkiler arkadaşlarımdan aldığım tepkilerle paralel olmadı ne yazık ki.
"Suçlayıcı, aşağılayıcı ve dışlayıcı tepkilerle karşılaştım. HIV söz konusu olduğunda insanlar dedikodu yaparak sizin için özel olan bu bilgiyi çok rahat bir şekilde başkaları ile de paylaşmayı kendilerinde hak görebiliyor. Bir kişinin HIV tanısını ifşa etmek hukuken çok ciddi bir suç. Ne hukuken ve de etik olarak bu yapılamaz.
"Ayrımcılıklara nereden başlasam..."
Maruz kaldığı hak ihlallerini sorduğumuz Alp, "O kadar çok ve o kadar sistemli bir şekilde maruz kaldım ki ayrımcılıklara nereden başlayacağımı bilemedim" diyor ve anlatmaya başlıyor:
"Kendimden bahsedeyim ilk önce, 25 yaşında bir özel okulda çalışan öğretmenim. İş yerinde yaşadığım ayrımcılıklarla devam edeyim; HIV ile enfekte olduğumu öğrendikten sonra hastaneden iş yerine götürdüğüm Enfeksiyon Kliniği raporları çalıştığım okulun müdürlerinin dikkatini çekmişti.
"Enfeksiyon kliniğinde aldığım tedavinin ne olduğunu onlarla paylaşmam konusunda defalarca toplantılar düzenlenerek durumumu söylemem için baskı yapılmıştı. İşe başladığımın altıncı ayında iş yeri hekimi tarafından 'işe giriş muayenesine' alınmıştım.
"Bu ülkede bile yaşamaman lazım"
"Bu muayenede hiçbir beyanda bulunmamama rağmen bir hafta sonrasında durumumu onlarla paylaşsam da paylaşmasam da bana ne olduğunu bildiklerini ve benim çocuklarla çalışmamı, öğretmenlik yapmamı uygun bulmadıklarını söylediler.
"Hatta benim bu ülkede bile yaşamamam gerektiğini söylediler.
"Sene sonuna kadar sözleşmem devam ettiği için bana ayrı izole bir oda ayarlayıp ofis ve evrak işi yapabileceğimi veya sözleşmem bitene dek beni izinli göstererek bir daha okula gelmememden oluşan iki korkunç seçenek sundular.
"Onlara bu okulda öğretmen olmak üzere anlaştığımı belirterek başka bir iş yapmayacağımı söyledim. Sözleşmem bitene dek izin aldım.
"Bu sırada askerlikten muaf tutulduğumu bildiğim için muafiyet işlemlerimi tamamladım.
"Bir sonraki yıl çalışmak için iş başvuruları yaptım. Bir vakıf kolejinin tüm mülakatlarından ve sınavlarından geçip iş teklifi aldım.
"Sözleşmeyi imzaladıktan sonra sigorta girişim için insan kaynaklarına evrakları teslim ederken askerlik muafiyet nedenim defalarca kez sorgulandı. Okulu veya işimi etkileyecek bir neden olmadığını belirttim.
"Sözleşmeyi imzalayıp eve dönüş yolundayken insan kaynakları tarafından aranarak işe giriş muayenesi için iş yeri hekiminin beni beklediğini, gün içinde okulda olmam gerektiğini söylediler.
"Döndüğümde ilk olarak hemşire rutin sorular sorduktan sonra askerlikten neden muaf olduğumu sormuş, bunu belirtmek istemediğimi söyledikten sonra bu sefer doktora yönlendirilmiştim.
"Benim gibilerle' çok uğraşmış"
Dünya çapında rakamlar ne?
|
"Doktor rutin soruları sorduktan sonra yine askerlikten muafiyet nedenimi sorgulamış, bunu ona da belirtmek istemediğimi söylediğimde karşısında açık olan sistemden aldığım tüm raporları görüntüleyebileceğini söylemişti.
"Bana hukuki yaptırımlarla ve sözleşmemin fesh edilmesi tehdidi ile zorla söylemem için zorlanmıştım. Karşımdakinin bir doktor olduğunu, okulu etkiyen bir durum olmadığının farkında olduğunu ve kişisel bilgimin başkaları ile paylaşmasının etik olmayacağının bilincinde olduğunu düşünerekHIV ile yaşadığımı bu yüzden askerlikten muaf olduğumu söyledim.
"Bunu söyledikten sonra kendisinin de 'benim gibilerle' zamanında çok uğraştığını, durumun sosyal boyutunu bir kenara bırakıp işini yapmak zorunda olduğunu ve durumumu okul heyeti ile paylaşacağını belirterek odadan çıktı.
"Arkasından koşarak heyet ile paylaşmaması için kendisine hastaneden rapor getirebileceğimi söyleyebiliyorum ancak. Sonra hastanede alıyorum soluğu, durumumu doktorlarımla paylaşıyorum.
"Okula öğretmen olmamda engel teşkil edecek bir durum olmadığına dair olan raporu teslim ediyorum fakat birkaç gün sonra insan kaynakları tarafından aranıp benimle çalışmayacaklarının bilgisini alabiliyorum sadece.
"Bu arada, buraya kadar yaşadığım bu okullar Türkiye'nin en büyük üniversitelerinin vakfettiği okullardır.
"Sonrasında başka iş görüşmelerinden de askerlik muafiyetinden dolayı geri çevrilmiş veya mülakatlarından elenmiş olduğumu da belirtmek istiyorum.
"Şu an çalıştığım kuruma da askerlik muafiyet nedenimi başka bir hastalık ismi uydurarak girebiliyorum ancak. Enfeksiyon kliniğinden bugüne dek hiç rapor götürmediğim için de henüz bir şey yaşamadım bu konuda, bakalım yaşayıp göreceğiz.(gülüyor)."
"Narkoz etkisindeyken kolumu dürttü"
"Gel gelelim sağlık personellerine..." diyen Alp işin bu kısmını şöyle anlatıyor:
"Bundan yaklaşık 10 gün kadar önce şiddetli karın ağrısı ile gittiğim acilde apandisit ameliyatına apar topar alınmıştım.
"Narkozun etkisinden doktorun kolumu dürterek uyandırılarak onlara neden HIV ile enfekte olduğumu söylemediğimi sorarak azarlandım.
"Ben söylesem de söylemesem de öğreneceklermiş zaten, benim yüzümden birine bulaşı gerçekleşseydi bunun vebalini nasıl ödeyeceğim konusunda da vicdanımı sorgulayarak devam etmişti konuşmasına.
"Herkes için aynı önlemi alırlarsa bir sorun olmayacağını söyleyebilmiştim ancak o halde.
"Güzel bir insan turnusolü oldu"
"Günler sonra dikişlerimi aldırmak için gittiğim acil serviste hiç yüzünü görmediğim bir doktor diğer insanların yanında bundan sonra doktorlara HIV Pozitif olduğumu söylemem konusunda telkin edilmiş, böyle bir mecburiyetimin olmadığını söylediğim için de ses tonunu yükselterek yine vicdanım sorgulanmıştı.
"Kan almaya astronot kostümüyle gelen sağlık personellerinden bahsetmeyeceğim bile, onlara gülüp geçiyorum sadece.
"Sosyalleştiğim çevrem konusunda dertli değilim, inşa ettiğim bu çevremde önyargılı hiç insan yok bana karşı. Partner konusunda bazen sıkıntı yaşayabiliyorum ama olsun, bu da güzel bir insan turnusolü oldu. İyi tarafından bakmak lazım."
"HIV ile düzenli bir ilişkimiz var"
"HIV ile düzenli bir birlikteliğimiz var. Her gün aynı saat aralığında ilaç kullanıyor, belli aralıklarla da kontrole gidiyorum.
"Belirlenemez durumda tutuyorum onu ki bulaştırmayayım. (Gülüyor) İlaçlar gayet etkili, şu ana kadar hiçbir yan etkisi ile karşılaşmadım. Hatta hayatım eskisine göre daha düzene girdi, daha çok kıymetini biliyorum bazı şeylerin diyebilirim.
Değişmesini istediğim tek şey önyargılar. HIV ve AIDS çok değişti. Biz belirlenemez durumda isek enfeksiyonu bulaştırmıyoruz. Bizler sağlıklıyız.
"Her mesleği, her işi yapabiliriz. Bizler de anne, baba, eş, sevgili, arkadaş, dost oluruz. Yeter ki önyargılar değişsin. Bizleri dışlamak, ayrımcılık uygulamak, damgalamak ve toplumdan uzaklaştırmak hiçbir şeyin çözümü değildir. İlerlemeleri takip edin azıcık yeterli, 80'lerde değiliz. (Gülüyor)" (PT)
"Pozitif" Yaşayanlar Anlatıyor
1/ "Tanıyı Aldım, İlaca Başladım, 4 Ay Sonra Rafting Yapıyordum"
2/ "Sevgilime Söyledim, 'Seni Seviyorum' Dedi"
3/ "HIV Pozitif Olduğumun Duyulmasından Korkarken Instagram'dan Paylaştım"