Manisa'da askerler son bir ay içinde dördüncü kez gıda kaynaklı zehirlenmeye maruz kaldılar. Aynı yerde, bu kadar çok sayıda insanı etkileyen ve son bir ay içinde dördüncü kez meydana gelen toplu gıda zehirlenmesi vakası görmek gerçekten son derece ender gerçekleşecek bir olay. Öyle ki gıda zehirlenmeleri ile ilgili akademik literatürde bu bir ilk olabilir.
Kışla içinde gıda güvenliği ile ilgili çalışmaların nasıl yapıldığını, insanların sağlığının nasıl korunduğunu ve ne gibi önlemler alındığını bilemiyoruz. Askerlerin ne yaşadıklarını açıklama, demeç verme hakkı yok ama gıda güvenliği meselelerini bilen kişilerin onlar adına söz alma hakkı var. Zorunlu vatan hizmeti adı altında askere alınan insanların sağlıklarını koruyacak önlemlerin alınması da bir zorunluluktur.
Neler olmuştu?
27/05/2017 tarihinde Manisa 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’nda yenilen yemeğin ardından gıda zehirlenmesi şüphesiyle 1049 asker hastaneye kaldırılmış, Er Hüsnü Özel yaşamını yitirmişti. Bu olaydan kısa bir süre sonra Manisa 6’ncı Jandarma Komando Eğitim Alayı’nda, bir başka toplu zehirlenme vakası oldu ve yenilen akşam yemeğinin ardından 70 asker zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.
İki gün önce 69 asker zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı. Bu olaydan hemen sonraki gün yine bir toplu zehirlenme vakası meydana geldi ve bu kez etkilenen kişi sayısı binlerle ifade ediliyor.
CHP Manisa Milletvekili Yıldız Tur Biçer tarafından yapılan açıklamada: “Zehirlenen asker sayısının 3 bin gibi bir rakama ulaştığı ve olayın sorumlusunun askeriyeye yemek sağlayan Rota firması olduğu" belirtildi. Askeriyedeki karavana yemeğinin özel şirketler marifetiyle yapılıyor olması bile başlı başına bir gıda güvenliği sorunu aslında.
Zehirlenme vakalarının sorumlusu olarak gösterilen Rota Yemek Şirketi hakkında CHP'nin birkaç gün önce Meclis’e verdiği araştırma önergesi de reddedilmiş.
Olayla ilgili kurum askeriye olduğundan dışa yansıyan bilgiler oldukça az ama neler yaşanmış olabileceği üzerine akıl yürütmek mümkün.
Gıda zehirlenmesi nedir?
Gıda zehirlenmesi mikroplar, bakteriler, parazitler veya virüslerin yiyeceklerle veya sularla birlikte vücuda alınması ya da bu mikroorganizmaların yiyeceklerde oluşturduğu zehirlerin vücuda alınması ile ortaya çıkan hastalıklardır.
Gıda zehirlenmeleri yiyeceklerin satın alınması, hazırlanması, pişirilmesi ve servis edilmesi esnasında temizlik ve hijyen kurallarına uymak suretiyle bütünüyle önlenebilir hastalıklardır.
Bu önlemleri almak da zor değildir.
Askeri kışlalar, yurtlar, otel ve restoranlar gibi toplu beslenme yapılan yerlerde her bir yemeğin hangi esaslara göre hazırlanacağı ve hangi koşullarda servis edileceği ile ilgili kurallar bilimsel olarak belirlenmiştir. Toplu zehirlenme vakalarının ortaya çıkması bir kaza ya da tesadüf olarak açıklanamaz; açıklanmamalıdır.
İki nedenle zehirlenme olur: Ya kasıt vardır ya da maliyetleri düşürmek için yiyecek hazırlama süreçlerinde uyulması zorunlu kurallara uyulmamıştır. Kasıt çok ender gözlenen, kurallara uymama ise çok yaygın gözlenen nedendir.
Sadece ihmal yok
Gıda zehirlenmelerinin gözlendiği ilk vakada binden fazla asker etkilenmişti ve o olay ciddi bir soruşturmaya tabi tutulsa daha sonra gerçekleşen zehirlenme vakaları kesinlikle ortaya çıkmazdı. Ardarda gerçekleşen zehirlenme vakaları bu tip bir araştırma-soruşturma çalışmasının yapılmadığına işaret ediyor. Yapılsa ve önlemler alınsa ardarda zehirlenme vakaları görülmezdi çünkü.
Gıda zehirlenmelerinin nedenini tespit, birkaç saatlik bir iştir. Zor değildir. Temel yaklaşım gıdanın tedarik edildiği noktadan başlayıp, sofraya kadar uzanan zincirdeki faaliyetleri gözden geçirmektir. Çoğu durumda 12-24 saat süren laboratuvar analizlerinin sonucu bile alınmadan sorunun hangi noktadan ve muhtemelen hangi zehirlenme etkeninden kaynaklandığı tespit edilebilir. Manisa’daki olayda zehirlenmenin yenilen etli yemekten kaynaklanması ve zehirlenme etkeninin de Salmonella bakterisi olması kuvvetle muhtemeldir. Salmonella hastalık yapma gücü çok yüksek ve toplu zehirlenme vakalarında genellikle karşımıza çıkan bir bakteridir. Ama elbette kesin sonuç laboratuvar testleri ile belli olacaktır.
Ortada çok ciddi bir ihmal var ama ihmalin yanısıra bir sorumsuzluk ve insan hayatını umursamazlık olduğu da çok açık. Aşağıdaki sorulara yanıt alamadığımız sürece de gerçekte ne olup bittiğini öğrenme şansımız olmayacak.
Yanıt bekleyen sorular
Sosyal Haklar Derneği’nin daha önce gerçekleşen zehirlenme vakalarını açıklığa kavuşturmak amacıyla ilgili makamlara sorduğu soruların güncellenerek tekrar sorulmasını önemli buluyorum.
Aşağıdaki sorulara mutlaka yanıt aranmalıdır:
1) Kışlalarda yenilen yiyecekler taşeron firmalara mı ürettirilmektedir. Türkiye genelinde hangi kışlalarda kaç tane taşeron firma tarafından bu hizmet satın alınmaktadır?
2) Manisa’daki askeri kışlaya yemek tedariki yapan özel şirketin ismi nedir?
3) Yiyecekler taşeron firmalar tarafından üretiliyorsa gıda güvenliği üzerinde tam bir kontrol sağlamak için hangi önlemler alınmıştır?
4) Mikrobiyolojik testlerle hangi mikrobun zehirlenmeye neden olduğu 18-24 saat içinde öğrenilebilir. Yapılan testlerden elde edilen sonuçlar nelerdir? Zehirlenme vakalarına neden olan mikrobun tespiti yapılmış mıdır? Yapılmadıysa neden yapılmamıştır.
5) Zehirlenme etkeni gıda tedarik zincirinde görevli, yani kışlaya gıda temini ihalesini kazanmış ve kışla mutfağına yiyecek teslimi yapan firmaların ihmalinden kaynaklanmışsa bu firmalara yönelik olarak hangi yaptırımlar uygulanmıştır. Bu firmalar hala yiyecek tedariki görevini yerine getirmekte midir?
6) Kışlalara yiyecek tedariki hangi teknik şartnamelere göre yapılmaktadır? İhaleyi kazanan bir firmanın yiyecek temini yaptığı süre boyunca teknik şartnameye bağlı kalıp kalmadığına yönelik kontrol yapılmakta mıdır? Yapılan kontrollerde hangi kriterler dikkate alınmaktadır?
7) Kışlalarda zehirlenme vakalarının yinelenmemesi için ne gibi önlemler alınmıştır? (BŞ/EKN)
* Fotoğraf: Zekeriya Güneş - Manisa / AA