İstanbul Tabip Odası Marmara'daki selin beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının aylar süreceğini, en sık rastlanan sağlık sorununun bulaşıcı hastalıklar ve salgınlar olduğuna vurguladı.
Odanın bugün Cağaloğlu'ndaki binasında düzenlediği basın toplantısında, Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Özlem Sarıkaya, selin etkilediği, İkitelli, Selimpaşa, Silivri ve Çatalca'daki incelemelerinin sonuçlarını açıkladı.
İkitelli'de kimyasal kirlenme riski
Sarıkaya, hasar kaldırma ve temizleme çalışmalarının sürdürüldüğü İkitelli bölgesindeki tır garajında en önemli sorunun, çalışma sahasında dağınık durumda bulunan ve etiketlerinden kimyasal madde içerdiği anlaşılan varil ve bidonların yaratacağı kimyasal kirlenme tehlikesi olduğunu söyledi. "Bu materyalin incelenmesi uygun koşullarda bölgeden uzaklaştırıldıktan sonra çalışmalara devam edilmesi gereklidir" dedi.
Hastaneler hizmet veremez durumda
Selimpaşa, Silivri ve Çatalca devlet hastanelerinin sel nedeniyle hizmet veremez durumda olduğunu belirten Sarıkaya, su havzası ve bataklık zemin üzerine kurulmuş olan bu hastanelerin zemin katlarının selden tamamen etkilendiğini söyledi.
Risk grupları sağlığa erişebilmeli
Bölgede selden etkilenen kesimlerde elektrik ve şebeke suyu olmadığını belirten Sarıkaya "Afetlerde risk grupları olarak bilinen yoksul, kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik altyapı, su, gıda, barınma ve temel sağlık hizmetinin hızlı, erişilebilir ve eşit verilmesi şarttır" dedi.
Danın saptamasına göre Çatalca'da öncelikle tarımsal alanlar, Silivri ve Selimpaşa'daysa öncelikle konut ve araçlar, daha sonra kamu kurumları ve tarımsal alanlar etkilendi.
Sahilde kirli su su kaynaklarına karışabilir
Özellikle sahil şeridinde kanalizasyon şebekesi dışında kalan, afetten önce foseptik çukurlarıyla idame edilen sistemin sel suları çamur altında olduğunu söyleyen Sarıkaya, şöyle devam etti:
"Bu nedenle, atık suların deniz ve diğer su kaynaklarına karışması muhtemeldir. Bölgelerde bir diğer tehlike selden etkilenmiş su depolarının temizlik ve denetimlerden önce kullanıma açılmasıdır. Bu konuda belediye ve sağlık ekiplerinin çevre sağlığı çalışmaları yaparak, doğru sağlık mesajlarını halka iletmesi ve temiz- içme kullanma suyu, güvenli gıda ve barınma desteği sağlaması esastır."
Yetkililer durum değerlendirmesini hâlâ paylaşmadı
Kamu yetkililerinin olağanüstü durumun boyutlarını değerlendiren bir çalışmayı henüz toplumla paylaşmadığını vurgulayan Sarıkaya "Afetin sorumluluğunu tüm İstanbullulara yüklemek ve doğa olaylarına karşı çaresizliğe bağlamak, kamu yetkililerinin kendi sorumluluklarını hafifletmez" diye konuştu.
Sarıkaya, kamu yetkililerinin olağandışı durumun evrelerine uygun bilgileri toplumla ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşmada "şeffaf" olmasının bir zorunluluk olduğunu belirtti. (TK)