10-11 Aralık'taki liderler zirvesinden Türkiye'ye sınırlı yaptırımlar çıktı. (Fotoğraf: AA)
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ankara-Brüksel ilişkilerinin 2020'deki seyrini değerlendirdiği bir yazı kaleme aldı.
AB'nin internet sitesinde cuma günü (18 Aralık) yayınlanan yazıda Borrel, ilişkilerdeki problemlerin başında Doğu Akdeniz krizini gösterirken, 10-11 Aralık'taki AB Liderler Zirvesi'nde işbirliğine dönüş mesajı çıktığını ve Türkiye'nin de bu mesajı aldığına inandığını söyledi.
"Açık ki Avrupa Birliği Türkiye'yle ilişkilerinde doğru dengeyi bulmadıkça kıtada istikrarı sağlayamayacaktır." diyen Borrell, diğer yandan Ankara'nın da NATO ve AB'ye karşı "sürdürülebilir" alternatiflerinin olmadığını savundu.
Genel durum "negatif"
"Kısasa kısas dinamiğinden çıkmanın ve işbirliği ve güvene geri dönmenin bir yolunu bulmak zorundayız. Bu, ekimde Avrupa Konseyi'nin ana mesajıydı ve geçen hafta tekrarlandı. İnanıyorum ki bu Türkiye tarafından bugün ekimde olduğundan daha iyi anlaşılıyor." diye yazan Borrell, buna karşın durumda bir gelişme gözlemlenmediğini ve yılın geneline ilişkin değerlendirmesinin "negatif" olduğunu belirtti.
AB, ekimde ve 10-11 Aralık'ta düzenlenen liderler zirvelerinde Türkiye'ye Doğu Akdeniz krizi nedeniyle ağır yaptırımlar uygulamaktan kaçınmış, mevcut yaptırım listesine Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'ndan (TPAO) iki yetkilinin eklenmesine karar vermişti.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel, silah ambargosu gibi ciddi yaptırımların NATO ve yeni ABD yönetimiyle konuşulacağını ve marttaki liderler zirvesinde bir karar verileceğini söylemişti.
Borrell, ilişkilerdeki kötü gidişin devam etmesi halinde Brüksel'in "güçlü yaptırımlar" uygulayarak Türkiye'yi kendi çıkarlarına saygı duymaya ikna edebileceğini belirtti.
En önemli sorunlar Doğu Akdeniz ve Kıbrıs
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetleri nedeniyle yaşanan anlaşmazlığa yazısında geniş yer ayıran Borrell, "Oruç Reis" ve "Barbaros" gibi gemilerin adlarının artık Brüksel'de herkes tarafından bilinir hale geldiğine dikkat çekti.
AB'nin dış politika şefi, gerginliğin arttığı temmuz ayında Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'yla yaptığı görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Bakan Çavuşoğlu beni bazı üye ülkeleri ve AB'nin kendisini Türkiye'ye karşı önyargılı ve dostça olmayan tutumları dolayısıyla kınayarak sert biçimde eleştirdiği bir ortak basın toplantısıyla uğurladı.
"Ben diplomasi diliyle yanıt vermeyi tercih ettim ancak Türk ev sahibinin tonu ve kullandığı formülasyonlar bunun yeterli olup olmadığı konusunda soru işaretlerine sebep oldu."
Borrell, yaptığı bu ziyaretler sonucunda Türkiye'yle AB arasındaki karmaşık ve çok boyutlu ilişkilerdeki en merkezi sorunların Ankara ile Atina arasındaki anlaşmazlıklar ve Kıbrıs meselesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin "inkar edilemez" başarıları
Borrell'e göre Türkiye bu yıl boyunca hem iç politikada temel özgürlükler konusunda hem de dış politikada AB'den uzaklaşırken dış müdahalelerde "reddedilemez" başarılar da elde etti.
Brüksel'in dış politika şefi bu başarılara örnek olarak Suriye ve Irak'taki askeri operasyonları, Libya'da savaşı Ulusal Mutabakat Hükümeti lehine çeviren müdahaleyi ve Azerbaycan'ın "büyük zaferiyle" sonuçlanan Karabağ çatışmalarını gösterdi.
"Buna devam edebilir ve [Türkiye'nin] Doğu Afrika, Sahra Altı ve Balkanlardaki projeksiyonlarından da bahsedebilirim. Türkiye hesaba katılması gereken bir bölgesel güç haline geldi ve inkar edilemez başarılar elde etti," diyen Borrell, diğer yandan Ankara'nın uluslararası ajandasının ve kullandığı metotların AB ile uyumlu olmadığının atını çizdi. (VK)