Manşet fotoğrafı: Anadolu Ajansı
Türkiye’ye 2008’de öğrenci olarak gelen Zakira Hekmet, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Sonra aile hekimi olarak görev yapmaya başladı.
Gelir gelmez Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Afganistanlılar için gönüllü çalışmalar yürüten Hekmet, şimdilerde Afgan Mülteciler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'nı yürütüyor.
“Afganistanlı kadınlar ayakta kalmaya çalışıyor”
bianet’e Türkiye’de Afganistanlı mülteci kadınların sorunlarını anlatan Hekmet, “Kadın olmak her yerde zor ama savaş alanlarında kadın olmak, göçmen kadın olmak, hatta göçmen dul kadın olmak çok daha zor” diyor. Resmi istatistiklere bakılınca da kadınların hep eve kapatılmak istendiğini söyleyen Hekmet, Afganistanlı kadınlar için de durumun çok farksız olmadığını söylüyor.
Türkiye’de Afganistanlı kadınların ise boşanmış veya kocası olmadan yaşamak zorunda kalmış bir kadınsa hem evde hem dışarıda çalıştığını, tek başlarına göçmenlik hayatının zorlukları ile mücadele ettiklerini belirtiyor.
“Kadınlar Taliban’a güvenmiyor”
Taliban’ın Afganistan’da kadınların hayatlarını daha da zorlaştıracağını söyleyen Hekmet’e göre, hiç kimse, hiçbir kadın Taliban’ın “ılımlı gibi” görünen söylemlerine inanmıyor.
Hekmet şöyle diyor:
“Mesela Kabil sınırındayız dediler, içeri girmeyeceğiz dediler ancak iki saat sürmeden kenti işgal ettiler. Bir hafa öncesinde girdikleri kentlerde 12 yaşındaki kız çocuklarını ailelerinden alıp götürmek istediler.
“Şu an Afganistanlı kadınların durumu çok vahim. Kadınlar, Taliban'ı çok iyi tanıyor ve güvenmiyor.
"Geçen gün işgal ettikleri bir kente, kadınlara önce ‘çalışabilirsiniz’ dediler, sonra eve gönderdiler. Hep kadınların haklarını daha da kısıtlıyorlar. Açıklamalarına kimse, hiçbir Afganistanlı inanmıyor.
“Bir kentte elektrik ve telefon kablolarını kestiler ve anons geçtiler. Kadınlar, erkekler olmadan sokağa çıkamaz diye. Tüm uluslararası güçler Afganistan’dan çekildiğinde çalışan kadınlar için hayat çok daha zor olacak. Taliban şimdi daha güçlü ve kadınlara, kız çocuklara eskisinden de daha kötü davranacak.
“Tüm uluslararası kurumlara sesleniyorum. Ne olur, Afganistan’daki kadınlar ve kız çocukları için bir an önce harekete geçin. Taliban daha da güçlendi, kadınlar ve kız çocukları için eskisinden daha tehlikeli.”
Kadınlar kaygılı
Afganistan'da katı şeriat kurallarını benimseyen Taliban'ın yönetimi ele geçirmesi, kadın haklarında gerileme endişesine neden oldu.
Taliban'ın açıklamalarda kadınların çarşaf giymesinin mecburi olacağı ancak eğitim alma ve çalışma haklarının korunacağı vurgulansa da çok sayıda kadın geleceklerinin nasıl şekilleneceği konusunda kaygılı.
Afganistan’da kadın haklarıNOT: Taliban'ın gelmesiyle birlikte bu hakların daha da tırpanlanacağı düşünülüyor. Aşağıdaki okuyacağınız veriler, geçmiş dönemdeki haberlerden derlendi. Afganistan"da 1992'de iktidara kökten dincilerin gelmesiyle, kadınların sahip olduğu sosyal, ekonomik ve kültürel haklar bakımından çok daha geriye gidilen bir dönem başladı. Sonrasında ise 1996-2001 arasında iktidarda kalan Taliban dönemi kadınlara karşı resmen savaş ya da cihat ilan etti. Kelime anlamı "İslam öğrencileri" olan Taliban, şeriat okullarından yetişen ve mülteci kamplarında toplanan askerlerden oluşuyordu. Ülkeyi şeriatla yönettikleri dönemde, Afganistan özellikle kadınlara uygulanan baskılarla gündeme geldi. Hiçbir kadın yanında erkek olmadan evden çıkamıyor, erkek doktora muayene olamıyor, hatta erkek bir doktorun olduğu bir ekip tarafından ameliyat edilemiyordu. Tüm kadınlar, başlarından ayakuçlarına kadar bedenlerini bütünüyle örten burka giymek ve gözlerini de kapamak zorundaydı. Evlerin camlarından kadınların görünmemesi için camların karartılması ya da siyaha boyanması şart koşuldu. Kadınlar intihara sürükleniyorTaliban iktidarı 2001'in sonlarında sona erdi. Karzai devlet başkanı seçildi. Ancak, Afganistan'da fazla değişen bir şey olmadı. Kadınlara yönelik hak ihlalleri devam etti. Depresyonda olan, uygun ilaç bulamayan ve tedavi göremeyen kadınlar arasında, böyle yaşamaktansa kendisini öldürenlerin oranında çok büyük bir artış görüldü. Güçlüklerle dolu yaşamlarından kaçabilmek için kendilerini yakarak intihar etmeyi seçen kadınların sayısı giderek artıyor. Çünkü en ucuz intihar şekli bu. Yapılan araştırmalara göre Afgan kadınlar en kolay ateşe ulaşabiliyorlar. Birleşmiş Milletler Kadınlar Kalkınma Fonu'na (UNIFEM) göre Afganistanlı kadınlarının yaklaşık yüzde 90'ı okuma yazma bilmiyor. • Kız çocuklarının yalnızca yüzde 30′u eğitim alabiliyor. Eğitim alamayan kız çocuklarının oranı, güneydeki Urozgan ve Zabul bölgelerinde yüzde 90'a kadar çıkıyor. • Bir Afganistanlı kadın başına 6.6 çocuk doğumu düşüyor; ki bu dünya ortalamasının iki buçuk katından da fazla. Kadınların sadece yüzde 2′si doğum kontrolü uygulayabiliyor. • Her üç Afgan kadınından birisi, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalıyor. • Afgan kadınlarının ortalama yaşam ömrü 44 yıl. • Evliliklerin yüzde 70-80'i çeşitli nedenlerle baskı altında ve çocuk yaşta gerçekleştiriliyor. • Kız çocuklarının yüzde 57'si 16 yaşından önce evlendiriliyor. Birçok erkeğin, ergenlik öncesi yaşta birden fazla eşi var. • Dul kalan kadınlar, ölen kocalarının akrabalarıyla evlendiriliyor. • Kadınların mülkiyet ve miras hakkı anayasal koruma altında değil. Tecavüz, yasalarda açık bir şekilde suç olarak tarif edilmiyor. |
(EMK)