Fotoğraf: BBC
ABD ve NATO birliklerinin çekilme süreci tamamlanmadan Afganistan'da hızla ilerleyen Taliban, 15 Ağustos'ta başkent Kabil'i de ele geçirdi.
"Tüm taraflarla barıştan yana olduklarını" vurgulayan ve değiştiğini ifade eden Taliban, 20 yıl sonra yeniden yönetime geldiği Afganistan'da ne yapacak? Afganistan'da bundan sonra ne olacak?
Gazeteci-yazar Hediye Levent, Afganistan'da yaşanan süreci, 300 bin kişilik Afgan ordusunun Taliban'a neden yenildiğini, Afganistan halkının beklentilerini ve bundan sonra Afganistan'da neler olabileceğini bianet'e değerlendirdi.
Levent, Taliban'ın "değiştiği" söylemlerinin karşılığı olmadığını ve "Taliban'ın 'ılımlı' mesajlar veriyor olmasının 'değiştik' algısı yaratmak amaçlı olduğunu" söyledi.
"Afganistan'ın bundan sonra özellikle kadınlar açısından zor bir ülke olacağını" vurgulayan Levent, "Taliban, 'kadınlar eğitim alabilecek, çalışabilecek ama İslami kurallar çerçevesinde' diyor. Birincisi hangi kurallar, ikincisi hangi yorumuna göre? Bunlar hepsi belirsiz" dedi.
Biz eskisi gibi değiliz, bizimle ilişki kurabilirsiniz" mesajı verecekler. Kendilerine muhalif olan kesimleri ise zamana yayarak infaz edeceklerdir. |
TIKLAYIN-"Ankara'nın Kabil ısrarı gerekçelendirilemez"
"Zamana yayarak infazlara devam edecek"
Taliban Afganistan’da yönetimi ele geçirdi, bundan sonra Afganistan'da ne olacak?
Bunu birkaç başlığa ayırmak gerekiyor. Kadınlar, Afganistan koşullarında “demokrasiyi” savunan biraz daha dünyaya entegre kesim açısından çok belirsiz, çok karanlık süreç başladı.
Kabil’de kameraların açık olduğu dünyanın gözü önünde daha dengeli hareket etmeye çalışıyorlar. Çok açık infazlar, insanların kamçılanması, idamlar bunların çok göz önünde yaşanmayacağını düşünüyorum Kabil’de, “Biz eskisi gibi değiliz, bizimle ilişki kurabilirsiniz” mesajı verecekler. Kendilerine muhalif olan kesimleri zamana yayarak infaz edeceklerdir.
Siyasi açıdan ise; Taliban tecrit altında olmak istemeyecek. Bunun için yönetici koltuğuna yabancı dil bilen, diplomasi yürütücek kişileri getirebilirler.
TIKLAYIN-Taliban kimdir, amacı nedir?
"Yeşil kuşak projesi uygulanıyordu"
Taliban, değiştiğini söylüyor fakat bazı söylemleri, 1996-2001 arasındaki ifadelerini anımsatıyor, Taliban 20 yılda değişmiş olabilir mi?
Taliban 'değiştik' söylemlerine rağmen, 'demokratik olmayacağını' açıkça söylüyor. Şu an "ılımlı" mesajlar veriyorlar ama bütün bunlar "değiştik" algısı yaratmak amaçlı.
Ama daha önemliisi o dönemde bölgenin konjonktürü de Afganistan’ın hem o bölgedeki konumu hem de batı ülkeleri açısından önemi bugünden farklıydı.
Aynı zamanda Afganistan halkın dünyaya entegre olması, internet teknolojisi bugün ile kıyaslanamayacak kadar düşüktü. O zaman görünür yerlerde trafik polislerinin rüşvet almasını engellemek halk açısından önemli bir gösterge sayılabilirdi ancak bugün 2021 yılındayız. Yani Afganistan halkı aynı noktada değil.
Şu an Afganistan’da aydın demokrat bir kesimden bahsediyoruz ama yeşil kuşak projesi çok uzun bir süredir uygulamadaydı. Yani Afganistan’ın daha dindarlaştırılması, muhafazakârlaştırılması, hatta yer yer radikalleştirilmesi süreci çok önceden başlamıştı. Bugün Afganistan’da Taliban’a karşı olan kesimde bizim “aydın” “demokrat” “ileri görüşlü” anlayışımıza çok oturmuyor.
TIKLAYIN-Taliban'ın lider kadrosu kimlerden oluşuyor
Afganistan'da yolsuzluğun sona ermesi konusunda bir beklenti var. Taliban, bunun için bir girişimde bulunabilir ama bu bir cadı avına ve kanlı bir infaz sürecine dönüşebilir çünkü herkes yolsuzluğa bulaşmış durumda. |
"Afgan halkı istikrar istiyor"
Peki Afganistan halkı ne istiyor?
Afganistan’da insanlar ilk olarak istikrar istiyor, çünkü on yıllardır istikrarsızlık var. Güvenlik açısından da çok sıkıntılı bir ülke, sürekli patlama ve suikastler oluyor, Kabil’in göbeğinde oluyor tüm bunlar.
İkincisi; yolsuzluğun sona ermesi konusunda bir beklenti var. Taliban, bunun için bir girişimde bulunabilir ama bu bir cadı avına ve kanlı bir infaz sürecine dönüşebilir çünkü herkes yolsuzluğa bulaşmış durumda.
Üçüncüsü; Afganistan etnik ve dini açıdan çok komplike bir yer, Peştunlar, Tacikler birçok etnik yapı var ve bunların tarihsel olarak kendi aralarında kan davaları var.
Öte taraftan Pakistan’ın etnik yapı üzerinden sürekli Afganistan’a müdahalesi var. Bunlar sürekli kaşınan yaralar. Yani siyasi istikrar, göreceli olarak güvenlik şartlarının sağlanması ve yolsuzlukla mücadele. Ama en önemlisi toplumsal mutabakat nasıl sağlanacak? Aynı şekilde mi kalacak daha kötü mü olacak bu da belirsiz. Taliban karşıtları toplumun farklı kesimleri arasındaki çatlaklardan hareket edebilir bu da sıkıntıları sorunları daha da derinleştirebilir, hatta iç savaşa kadar götürebilir.
TIKLAYIN-Taliban başkent Kabil'e girdi
"Taliban desteğini artırabilir"
Taliban, Afganistan halkının ne kadarından destek buluyor? Yeşil kuşaktan söz ettiniz.
Taliban, Peştunlardan oluşuyor. Bu da Afganistan nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Sahada yapılan çalışmalara göre görünen şu: Siyasi istikrarsızlıkla birlikte çok derinleşen bir yolsuzluk, adalet sisteminin çökmüş olması, bütün kurumlarına sirayet eden bir insan kayırmacılık var. Bu nedenle Taliban’a sadece etnik grubu üzerinden destek vermiyor insanlar.
Aynı zamanda 'gelecekse düzeltecekse bu düzeltsin bari ama en azından biri düzeltsin' artık diye bakan çok fazla insan var. Yani Taliban’ın desteği var mı? Var ve zaten ülkenin yarısından fazlasını kontrol ediyordu. Ekonomik kaynakları da var, sadece uyuşturucu eroin ticaretiyle de değil, birçok ekonomik kaynağı var. Hızlı ilerlediği süreçte zaten sınırları ve ticaret hatlarının güzergahlarını ele geçirdi.
Ayrıca Taliban dün kurulmuş bir örgüt değil. Taliban’ın da bir ülke yönetebilecek -tam olarak hazır olmasa bile- kadroları var, buna çok yabancı değil. Afganlara karşı yöntemlerini birazcık daha törpülerse yolsuzluk gibi durumlarda atacağı adımlarla desteğini daha da artırabilir.
TIKLAYIN-Afganistan: Taliban ilerledikçe zalimleşiyor
"En önemli kaynak uyuşturucu"
Taliban’ın ekonomik kaynaklarının sadece uyuşturucudan olmadığını söylediğiniz, diğer kaynakları nedir ya da kimlerden kaynak alıyor?
Afganistan’ın jeopolitik olarak konumu çok önemli. Afganistan da Asya’nın Türkiye’si gibi. Bir tarafta Tacikistan var, eski Sovyet ülkesi Rusya’ya açılıyor, bir tarafta Çin, İran var. Diğer tarafta Pakistan, Hindistan’a açılıyor. İki kıtayı birbirine bağlayan ortada bir ülke.
Afganistan’ı o coğrafyadaki sınırları bile siyasi ve diplomatik açıdan en önemli kozları arasında. İkincisi yer altı kaynakları var. Üçüncüsü uyuşturucu var, Afganistan’da üretiliyor ama etrafında bu kadar kallavi devlet varken; nasıl oradan çıkarılıyor, ayrı bir soru.
TIKLAYIN-Taliban ilerliyor, Türkiye konusu belirsiz
"Taliban'ın ilerlemesi mucize değil"
Peki Taliban nasıl bu kadar hızla ilerledi? 300 bin kişilik Afgan ordusunun karşısında 60 bin kişilik Taliban ordusu nasıl oldu da üç günde Kabil’e girdi?
Taliban’ın ilerlemesi sürpriz değildi, gayet de beklenen bir şeydi. Trump döneminde Taliban ile görüşmeler başladığında ülkeyi Taliban’a teslim edecekleri belliydi. Sonuç olarak Taliban bir terör örgütü, Doha’da masaya oturmaları Taliban için çok büyük bir psikolojik üstünlüktü. Taliban, ‘ben Afganistan hükümetiyle masaya oturmam’ dedi, ABD’de ‘tamam’ dedi. Bu psikolojik üstünlüğü ikiye katladı. Bu durum Afganistan içine de çok negatif yansıdı.
Ayrıca ABD, ‘300 bin kişiyi eğittik’ diyor da nasıl eğittiler. Üstün nitelikli askerler olarak mı eğittiler, eğitimin niteliğini bilmiyoruz. Diğer taraftan Taliban, psikolojik üstünlüğü elde edince Kabil’de çözülmeler başlamıştı. Eşref Gani’den önce Savunma Bakanı ülkeyi terk etmişti. Kabil’e 300 kilometre uzaklıktaki bir birlik kimden emir alacak, emir komuta zinciri bozulur. Yani bütün bunlar birleştiğinde Taliban’ın ilerlemesi mucize değil.
TIKLAYIN-Afganistan: Taliban neler kazandı?
|
"20 yıl boyunca darbe vurmadılar"
Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından uluslararası kamuoyundan da açıklamalar yapıldı. Çin, Rusya, Pakistan, AB ve Türkiye de temasta bulunacaklarını ve Taliban’ın mesajlarını olumlu bulduklarını ifade etti. Bunca yıldır terör örgütü listesinde olan bir yapı nasıl bir anda “meşruluk” kazandı?
Aslında bir anda kazanmadı, hâlâ bu ülkelerin terör listelerinde duruyor. Terör listesinde tutulmasının nedeni ise; bu ülkeler, Taliban’dan almak istedikleri taahhütler doğrultusunda müzakereler yapacak. Terör listesinde tutulması Taliban’ın tepesindeki sopa gibi, diğer taraftan Taliban’ın kuruluşu dün başlamadı, 90’larda da başlamadı, soğuk savaş dönemine uzanıyor.
Çok büyük paralar akıtıldı ve on yıllar içinde de devam etti. Taliban, Rusya gibi ülkeler için ABD’nin başına bela olan, dünya kadar paralarını yutan bir unsurdu.
20-30 yıl önce Rusya’nın ABD’ye karşı diplomatik sahada yükünü hafifletiyordu. Sonra işler döndü, şartlar değişti, radikal örgütler Çin’i, Rusya’yı tehdit eder hale geldi. Ülkeler arası diplomatik ilişkiler ve ticari savaşlar farklı bir boyuta evrildi. Bu kez, batı bloğu açısından Taliban, Çin’i, Rusya’yı tehdit eder hale geldi. Bu durumda batı açısından iyi bir şey oldu. Yani herkesin nefret ettiği halde, ‘düşmanıma zarar veriyor’ mantığıyla varlığına göz yumduğu bir örgüt oldu.
TIKLAYIN-ABD'nin yeni narko devlet projesi Afganistan
"Dış güçler katliamlara kayıtsız kalacak"
Bu “göz yumma” hali şu an gördüğümüz ve belki ileri de görmeye devam edeceğimiz hak ihlalleri karşısında da devam eder mi dersiniz? Uçaktan düşen insanları gördük, infazların gerçekleştiğini, Taliban’ın elinde liste ile evleri dolaştığını okuyoruz. “Kınama” açıklamaları yapıldı ancak bir müdahale olur mu?
Kayıtsız kalacaklar, en önemli örnek Suudi Arabistan. Suudi Arabistan ile bu ülkelerin ilişkileri var, bugüne kadar Suudi Arabistan’daki hak ihlallerine karşı ses yükseltip, “ateşelerimiz geri çekiyoruz” dediklerini duyduk mu? Afganistan'da da aynı mantık, çok ayyuka çıkan durumlar olursa, bir kınama yayınlanır, o kadar.
Fakat daha da önemlisi 20 yıl boyunca Afganistan’da istikrarlı bir düzenin kurulmasına izin vermemiş ülkelerden söz ediyoruz. Bir ülkeyi 20 yıl boyunca neden işgal altında tutarsınız? Hedefiniz oradaki terör örgütleri ise neden o yapılara da dair etkili mücadele yürütmezsiniz? Demek ki başka niyetler var. Taliban da bu ülkelerin istediklerini karşıladığı sürece içerde istediğini yapacak. Sadece göze görünmesin, dünya medyasının gündemine düşmesin, ilişki kuran ülkeleri sıkıntıya düşürmesin, istediğini yapmaya devam eder.
TIKLAYIN-ABD'nin uzun savaşı Afganistan (2001-2021)
"Kadınlar için korkunç olacak"
Kadınlar için bundan sonra Afganistan nasıl bir ülke olacak?
Hiç iyi bir ülke olmayacak, hatta korkunç olacak. Taliban, ‘kadınlar eğitim alabilecek, çalışabilecek ama İslami kurallar çerçevesinde’ dedi. Birincisi hangi kurallar, ikincisi hangi yorumuna göre? Suudi Arabistan’da, İran’da da, Katar’da da İslami kurallar var ama hepsinin yorumu farklı.
"Türkiye hamiliğe soyunmamalı"
Son olarak Türkiye’nin açıklamalarını nasıl okumak gerekiyor? Türkiye, Afganistan’da bulunmalı mı?
Şu an hiçbir ülke Taliban ile nasıl ilişki kuracağını, nasıl yaklaşacağını bilmiyor. Yeni bir hükümet kurulacak, Taliban kendi ideologlarını biraz görünmez makamlara atayabilir, herkesin ilişki kurabileceği bir Afgan hükümeti kurabilir, ama arkasında Taliban olur. Böyle bir durumda Türkiye dahil birçok ülkenin iletişim kurması rahatlatır.
Diğer yandan Türkiye, Afganistan’da olmalı mı? Evet, ama diplomatik sınırları aşmadan olmalı. Fakat Taliban'ın sözcüsü olmak, uluslararası platforma çıkması için aracı olmak ya da hamisi kesilmek gibi bir duruma düşerse, bunun bedeli ağır olur. Türkiye'ye uzun vadede çok zarar verir. (RT)