G-20 zirvesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'a, S-400 alımı nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanması halinde, NATO'dan çıkılabileceğini ve İncirlik Üssü'nün kapatılabileceğini söylediği öne sürüldü.
Vesile ile her dış krize damgasını vuran, İncirlik Üssü'nün "tartışmalı geçmişine" bakalım dedik.
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri ve zaman zaman İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri ve ihtiyaç durumunda NATO bünyesindeki ülkeler tarafından kullanılan üssün inşaatına 1951'de ABD'li mühendislerin öncülüğünde başlandı.
1953'te kullanıma açıldı ancak dünya kamuoyunun adını duyması 1958'e rastladı. ABD ordusu deniz piyadelerinin Lübnan'a yaptığı istila sırasında ilk kez duyuldu, ardından casus uçaklarıyla gündeme geldi.
Sovyetler'e düşürülen casus uçağı
1 Mayıs 1960'ta CIA pilotu Francis Gary Powers'ın kullandığı uçak Soyvetler Birliği üzerinde düştü.
Olayla ilgili ilk açıklamayı yapan NASA, uçağın İncirlik üssünden kalktığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"İncirlik Üssü'nden meteorolojik araştırmalar için havalanan sivil pilot Francis Gary Powers yönetimindeki U-2 uçağı ile en son Van Gölü civarına temas kurulmuştur. Pilot oksijen sisteminde sorun olduğunu söyledikten sonra uçaktan haber alınamadı.'
Sovyetler Birliği U-2 uçaklarının havalandığı Türkiye, Norveç ve Pakistan'ı ABD ile iş birliği yapmakla suçladı.Yargılanan Powers, yedi yılı çalışma kampında olmak üzere 10 yıl hapse mahkum oldu.
Kıbrıs sonrası askıya alındı
1974 Kıbrıs harekâtı sonrasında ABD'nin silah ambargosuna karşılık Türkiye'nin İncirlik'in kullanımını askıya aldı.
Ambargo kalkınca askı da kalktı.
Mart 2002'de ABD merkezli National Journal dergisi ABD'nin U-2'ler için İncirlik'i kullanmak istediğini, fakat Türkiey'nin buna izin vermediğini haberleştirdi.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, haberi doğrularken İncirlik'in 1991-1996 yılları arasında U-2'lere açıldığını söyledi.
Körfez Savaşı, Özal, Bush vs.
*Turgut Özal, George W. Bush, ortak basın toplantısında.
İncirlik Üssü, elbette ABD'nin Irak işgalinde de önemli rol oynadı.
19 Mayıs 1991'de Washington Post gazetesinde yayınlanan bir haber Amerika'nın Sesi çevirisiyle şöyle diyordu:
"Özal, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Kemal Atatürk tarafından oluşturulan 'Araplar arasındaki ya da İslam ülkeleri arasındaki kavgalara müdahil olmama' politikasını terk ederek üst düzey Türk bürokratlar ve subayları ezdi geçti.
"Özal'ın Amerika'nın Irak'ı Körfez Savaşı sırasında bombalanmasında İncirlik Üssü'nü kullanmasına izin vermekle kalmayıp, Saddam'ın askerlerinin elini kolunu bağlamak amacıyla Türk askerlerini de sınıra yığması üst düzey Amerikalı yetkilileri de şaşırttı."
11 Eylül sonrası
11 Eylül 2001'de ABD'de ikiz kulelere kamikaze saldırısının ardından Afganistan'a yönelik operasyonlarda da İncirlik Üssü devreye girdi.
817. Hava Keşif Grubu'ndan C-17 pilotu Binbaşı Douglas Edwards o dönem yaptığı açıklamada "Bugün gönderdiğimiz ekipmanlarla, gelecekte göndereceklerimiz, Teröre karşı global savaşın geniş anlamda başarısını da etkileyecektir" ifadelerini kullanmıştı.
Açıklama, İncirlik Üssü'nün bu operasyonlarda kullanılması yönünde itiraf olarak görüldü.
İncirlik'ten Guantanamo'ya 24 sefer
İncirlik'in adı, ABD'nin Gitmo olarak da bilinen işkence merkezlerinden Guantanamo'daki esir kamplarıyla da aynı cümlede geçti.
Almanya merkezli ARD televizyonu, CIA'in Avrupa'da kaçırdığı insanların büyük kısmını, Türkiye'deki İncirlik Üssü üzerinden Guantanamo'ya götürdüğü haberleştirildi.
Report Mainz programında gündeme gelen iddia Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını ihlal olarak nitelendi.
Uluslararası Af Örgütü de 628 esirin İncirlik üzerinden taşındığını kaydetmişti.
İncirlik'ten Guantanamo'ya 2002-2006 yılları arasında 24 uçuş gerçekleştiği ABD'de Ulusal Mahkeme'ye sunulan havacılık merkezi kayıtlarında da yer aldı.
2003 Gül-Powell anlaşması
Milliyet Gazetesi, 12 Eylül 2013 tarihinde dönemin Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila imzasıyla "İşte 10 yıldır tartışılan belge" başlığıyla 2003 Irak operasyonu sırasında Türkiye ile ABD arasında imzalanan üç maddelik gizli anlaşmayı yaptı.
2 Nisan 2003 tarihinde dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell arasında imzalanan Irak Savaşı'yla ilgili anlaşmada özetle şunlar yer alıyordu:
- İncirlik Hava Üssü'ndeki hastanenin ve Diyarbakır'daki gibi bütün diğer Türk askeri hastanelerinin Irak'ta yaralanan ve buradan tahliye edilen Amerikan askerleri için kullanılması,
- Kuzey Gözetleme Arama ve Kurtarma Operasyonu (ONW-SAR) kapsamında Türkiye'de olan varlıkların Irak'a yeniden intikali ve ticari tedarik güzergahı yaratılarak Amerikan güçleri için gerekli lojistik malzemelerin Türkiye'den Irak'a teslimatının yapılması.
"İncirlikte ABD nükleer silahları var" iddiası
Öte yandan NATO'nun Temmuz ayında yayınlanan Steve Andreasen, Isabelle Williams, Brian Rose, Hans M. Kristensen ve Simon Lunn bir raporunda İncirlik de, ABD'nin nükleer silah bulundurduğu üsler arasında sıralandı.
Raporda Belçika'daki Kleine Brogel, Almanya'daki Büchel, İtalya'daki Aviano, Ghedi Torre, Hollanda'daki Volkel ve Türkiye'deki İncirlik üsleri ABD'ye ait nükleer silahların bulundu üsler listesinde.
"NATO nükleer-paylaşım programı bünyesindeki diğer dört ülkenin aksine Türkiye şu an ABD nükleer silahlarının aktif bir kanadında değil. (ABD üssü olarak düşünülebilecek İncirlik Üssü'nde nükleer silahlar var.) Sonuc olarak, Türkiye'nin hala NATO nükleer silah paylaşımı dahilinde olup olmadığı konusunda bir belirsizlik var."
*Raporun orijinali için tıklayın.
Darbe girişiminde yakıt ikmali
15 Temmuz darbe girişiminin kilit noktalarından olan İncirlik, o gecenin ardından güvenlik açısından da sorgulandı.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tespit edilen ilgili trafiklere ait radar kayıtlarında, İncirlik Üssü'nden havalanan 3 tanker uçağının darbe girişimine katılan F-16 uçaklarına 20'den fazla yakıt ikmali yapıldığı söylendi.
NATO raporunda darbe girişimi, İncirlik Üssü ile ilgili riskler listesinde gösterildi.
*Kaynak: Washington Post, NATO media, Amerika'nın Sesi.