Umut Vakfı’nın 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde düzenlediği oturumda, şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için, eğitim ve yasal düzenlemelere acilen ihtiyaç olduğu çağrısı yapıldı.
Vakfın konuyla ilgili İstanbul, Point Otel Barbaros'ta düzenlediği oturumda Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri avukat Fikret İlkiz, Dr. Ayhan Akcan, Prof. Dr. Timur Demirbaş, Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ve Sibel Savacı konuştu.
Toplantıda, silahın şiddet kültüründeki rolü ve işlevi nedeniyle, suçun önlenmesi açısından şu hususlara dikkat edilmesi gerektiği sonucu çıktı:
* Bir ülke veya topluluktaki silahlı şiddet, ruhsatlı ve/veya ruhsatsız silahların varlığı ile doğrudan bağlantılıdır.
* Silah sahibi olma, bir imtiyaz ya da hak olarak ele alınamaz.
* Silahı sınırlandırmak üzere, hükümetler tarafından gerekli tedbirler alınmadığı sürece, silah kültürü yaygınlaşarak kamu güvenliğini tehdit etmeye devam edecektir.
* Yasal düzenlemeler, denetimlerin yanında, eğitim programları ve sorunları çözümleyici stratejilere de gereksinim vardır.
“Yaşama Hak Tanıyın” ödülleri verildi
“Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” Karikatür Yarışması ödülleri de sahiplerine verildi.
Türkiye genelinden, aralarında 10 yaşındaki çocukların da bulunduğu 97 kişinin 160 karikatürle katıldığı yarışmada ödül kazanan ve sergilenmeye değer bulunan eserler Point Otel’de sergilenerek, törenle ödülleri takdim edildi.
Birincilik ödülü Kürşat Zaman’a, ikincilik ödülü Cemalettin Güzeloğlu’na, üçüncülük ödülü Ahmet Levent Öztürk’e, Seçiciler Kurulu Ödülü de Gülfidan Özdilek’e verildi.
İlkiz: Herkese rahatsızlıklar diliyorum
Avukat Fikret İlkiz konuşmasında, “İnsanların ‘alınyazısı’ namluların ucunda yaşamak, silahlanmak değildir” dedi:
“Dünyada herkese toprak, su, ekmek, barış ve yaşayacak yer var. Ama adaletsizliğin onca yükü ve acısı nedeniyle umut etmek ve inşallah iyi olur demek bile gelmiyor içimden. Sadece olup bitenlerden, gözü yaşlı insanların acılarından rahatsız olmak istiyorum. Herkese o yüzden rahatsızlıklar diliyorum.”
Akcan: Sivillere silah almak yasaklanmalı
Dr. Ayhan Akcan da kısa vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Silah edinme sayısı ikiye indirilmeli.
“Taşıma ruhsatında referans sistemi getirilmeli. Hakim ve avukat referansı olmalı.
“Evde silah bulundurma ruhsatında eş rızasını içeren referans sistemi olmalı.
“Ruhsat talebinde bekleme süresi zorunluluğu getirilmeli, 45 gün olmalı.
“Reklam sınırlaması getirilmeli.
“İnternetten satış yasaklanmalı.
“Dizilerde sigara alkol gibi silahla ilgili buzlanma teşhir yasağı getirilmeli.
“Zorunlu eğitim getirilmeli.
“Ruhsat sonrası sağlık, saklama kuralları gibi konularda denetim getirilmeli.
“Uzun vadede polis ve asker dışında tüm sivil halkta silah edimini yasaklanmalı.”
Demirbaş: Silah edinme nedenleri ortadan kaldırılmalı
Prof. Dr. Timur Demirbaş da şunları söyledi:
“Silahlanmaya karşı mücadele bakımından silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırmak gereklidir. Bu bakımdan merak, örf ve adet, suç korkusu gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir.
“Buna, silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi yanında, kanunların etkin ve çabuk bir şekilde uygulanması suretiyle, adalet sistemine olan inancın kuvvetlendirilmesini de eklemek gerekir.”
İnceoğlu: Cezasızlık, şiddet olaylarını artırır
Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, cezasızlığa dikkat çekti:
“Suçlar gerektiği şekilde incelenip, kovuşturulmadığında, bu durum başkalarının da benzeri suçları işlemesini teşvik edecek şekilde faillerin cezasız kaldığı mesajını verecektir.
“Faillerin cezasız kalması, şiddet olaylarının artmasına neden olur. Şiddet içeren olaylara karşı herhangi bir korumanın söz konusu olmaması, dezavantajlı gruplara mensup vatandaşların hukuka ve kamu kurumlarına olan güvenlerini yitirmesine ve böylece daha da tecrit olmalarına yol açar.”
Savacı: Eğitim programları sürdürülmeli
Sibel Savacı şöyle konuştu:
“Silah edinme hakkı ve kullanımı, kişilerin kendisi ve yakınları için doğru beşeri- insan ilişkileri becerisi, sağlıklı bir ruh hali, sorumluluk gerektirmektedir.
“Bu nedenle şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için, toplumun her kesiminde eğitim programları sürdürülmeli.” (AS)