“Günlük Evrensel gazetesinin, Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliğinin 27. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca resmi ilan ve reklam yayınlama hakkının sona ermesine karar verilmiştir.”
Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal ettiği Evrensel’e yaptığı tebligatta böyle diyordu.
Karara yönelik bianet’e konuşan Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Eylül 2019'dan bu yana zaten resmi ilan ve reklam alamadıklarını, gazetenin askıda tutulan hakkının tümüyle iptal edildiğini belirtti.
Basın İlan Kurumu’nun kararı için “Siyasi” diyen Polat, Anayasa Mahkemesi’nin “Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme cezalarında sistematik sorun var” dediği pilot hükmü hatırlattı, kurumun adil davranmadığını söyledi:
"BİK, kuruluş ilkelerine aykırı davranıyor"
"Evrensel'in ilan alma hakkının iptal gerekçesi olarak Basın İlan Kurumu, sendikaların, belediyelerin ve Emek Partisi'nin ilçe örgütlerinin toplu olarak gazete almasının yönetmeliğe aykırı olmasını gösteriyor.
"Ancak mesela Türk Hava Yolları dış hat uçuşlarında bir sürü gazeteyi toplu alıp yolcularına dağıtıyor. Bu da yönetmeliğin ihlali değil mi? Basın İlan Kurumu’nun diğer gazetelerin ilan hakkını da iptal etmesi gerekmez mi? Saçma sapan bir gerekçe var karşımızda. Sonuç olarak sendikalar ve çeşitli kurumlar üyelerine dağıtmak için gazete alıyorlar.Tüm gazetelerin ilan alma hakkını mı kesecekler?
"Kaldı ki gazeteler tirajları üzerinden ilan alıyor. İktidar gazetelerinin gerçek tirajlarıyla, ilana tabi tutulan (katsayı belirlemek üzere) tirajları arasında devasa farklar var. Bunlar hiç araştırma konusu olmamış ama Evrensel’in denetleme sürecinde Basın İlan Kurumu bir istihbarat örgütü gibi Türkiye'nin dört bir tarafında süreç işletmiş.
"Bizim için bu durum, Evrensel’i boğmak için yapılmış tamamen siyasi bir mali kuşatmadan başka bir şey değil. Uzun süredir söylediğimiz bir şey var. Meclis’te bağımsız bir araştırma komisyonu kurulmalı ve Basın İlan Kurumu’nun faaliyetleri denetlenmeli. Çünkü şeffaf bir yapı yok karşımızda.
"Bu kurum, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a yani AKP'li Cumhurbaşkanının bütün faaliyetlerini bir propaganda üslubuyla paylaşan bir kişiyle bağlantılı. Böyle bir kurum, bütün basına tarafsız bir şekilde ilan verecek öyle mi? Bu zaten mümkün değil ama Türkiye’de bazı şeylere çok çabuk alışılıyor. Basın İlan Kurumu’nun, kuruluş kanunu gereği farklı fikir ve yayın politikalarına sahip gazeteleri fark gözetmeksizin desteklemek üzere kurulmuş bir yapı olması gerekiyordu. Gelinen noktada başındaki kişiler, iktidar medyasını ihya etmek, Evrensel’in ilan hakkını iptal etmek, diğerler eleştirel gazetelere de her gün ceza vermek için halkın vergileriyle maaş alıyorlar. Vaziyet budur."
"2018'den sonra AKP'lileşti"
Polat, Basın İlan Kurumu’nun yapısının 2018’de değiştirildiği ve bir AKP'lileşme süreci yaşadığını ifade ederek şunları anlattı:
"Basın İlan Kurumu’nun 2018 öncesinde de sorunlu kararları vardı. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili bir manşetimizden ötürü iki gün resmi ilan kesme cezası verilmişti. Ancak 2018 sonrası yaşanan dönüşümde cezalar katlandı. Mesela Ragıp Zarakolu yazısı gerekçe göstererek 60 günlük bir ilan kesme cezası verildi. Evrensel bu süreçte toplam 108 gün zaten ilan kesme aldı.
"Bu sadece Evrensel için geçerli değil. Diğer eleştirel gazeteler için de benzer bir süreç. Cumhuriyet, Sözcü, BirGün farklı oranlarda Basın İlan Kurumu’ndan ceza alan gazeteler ve bu cezalar SETA’nın “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporuyla başlıyor. Zaten bu raporu kaleme alanlar Basın İlan Kurumu’nun dönüşmesi sürecinin içinde yer aldılar.
"Kurumda gazetecilerin yoğun olarak bir araya geldiği meslek örgütleri daha etkiliydi. Önce bu etki kırıldı. İktidara yakın kişilerin kurduğu paravan örgütlerle dolduruldu. Yani AKP'nin etrafında şekillendirildi. Gelinen noktada da Basın İlan Kurumu, tamamen iktidar tarafından fonlanan, o nedenle de AKP'nin siyasetine uygun bir üslupla hareket eden bir yapı haline dönüştü."
Evrensel cezaevlerine de giremeyecek
Fatih Polat, Basın İlan Kurumu’nun kararının gazeteye etkisinin sadece maddi olmadığını bu durumun hem kendilerinin hem de okuyucuların ifade özgürlüğünü de çok geniş biçimde etkileyeceğini söyledi.
Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan alamayan gazetelerin cezaevlerine sokulmamasında bahsetti. Ekonomik ambargoya karşı dayanışma çağrısı yapan Polat, bundan sonra da doğru bildiklerini yazmaya devam edeceklerini ekledi:
"Basın İlan Kurumu’nun kararı cezaevlerine girmemizi de engelleyecek. Tutuklu gazeteciler, tutuklu politikacılar, siyasi tüm tutuklular… Cezaevine Evrensel giriyordu ve onların sesleri oluyordu.
"Dışarıdaki dayanışmayı içeriye ulaştırıyorduk. Evrensel bütün tutukluların taleplerine tercüman olan bir gazeteydi. Maalesef mahpuslar artık bu dayanışmayı göremeyecekler.
"Ama biz şunu gördük. Dünden beri e-gazete tirajımızda bir canlanma var. Biz bunun için herkese tek tek teşekkür ediyoruz. Ancak olay biraz soğuduktan sonra ortada kalan gerçeklik önemli oluyor. Artık resmi ilan hakkı iptal edilmiş, gasp edilmiş bir gazete olarak yayına hayatımızı sürdürebilmemiz için daha güçlü bir desteğe ihtiyacımız var.
"Çünkü basılı bir gazete çıkartıyorsanız karşınızda tekel bir dağıtım şirketi var, kağıtta dışa bağımlılık var. Maliyetler zaten devasa katlanmış durumda. Bu fiyatı okura yansıtılarak altından kalkabileceğimiz bir şey değil. O nedenle basılı Evrensel’e sahip çıkılması son derece yaşamsal. Bu maliyetlerin altından ancak öyle kalkabiliriz.
"Her şeye rağmen biz kararlı bir şekilde, okurlarımızdan aldığımız güçle iktidarın karşısında, bu ülkenin emekçilerinin sesi olmaya devam edeceğimiz."
(HA)