Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
IPS İletişim Vakfı Başkanı ve bianet Proje Danışmanı Nadire Mater, 2018’deki yönetmelik değişikliği sonrasında yenilenmeyen ve daha sonra iptal edilen ‘sürekli basın kartı’ için İletişim Başkanlığına açtığı davayı kazandı.
Ankara 18. İdare Mahkemesi 30 Nisan’da verdiği kararda İletişim Başkanlığını haksız buldu.
Basın kartlarının yenilenmemesi |
Basın kartlarını verme, vermeme, keyfi olarak bekletme, iptal etme kaosu 2018'de Basın Kartı Yönetmeliği'nde yapılan ve yetkinin İletişim Başkanlığına verildiği değişiklikle başladı. Değişik sonrasında İletişim Başkanlığı 9 bin 115 gazetecinin basın kartının yenilediğini açıkladı ancak süreçte 1371 gazetecinin basın kartı yenilenmedi, 1238 gazetecinin de basın kartı iptal edildi, 200'den fazla gazetecinin değerlendirme süreci devam ediyor. Hal böyleyken yönetmeliğin pek çok maddesinin yürütmesini Danıştay, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin açtığı dava sonrası durdurdu. İletişim Başkanlığı Danıştay'ın kararına karşılık, yönetmelikte bu kararı ve bu kararda işaret edilen hukuki çerçeveyi etkisiz kılacak yeni düzenlemeler yaptı. Ancak İletişim Başkanlığı bunun arkasından dolaşarak yeni bir yönetmelikle kararı boşa çıkardı. |
İletişim Başkanlığının yenilenmeyen kart için ‘yanlış başvuruyu’, iptali içinse “Mater’in terör suçundan mahkumiyetinin bulunmasını” gerekçe gösteren savunması için mahkeme “Hukuka uyarlık görülmemiştir” dedi.
Sürekli basın kartının Mater’e geri verilmesine hükmetti ayrıca masraflarının İletişim Başkanlığınca ödenmesine karar verdi.
TIKLAYIN - BİA MANİFEST: Basın kartını gazeteci örgütleri verir, devlet değil
"İki buçuk yıllık keyfilik"
Mater'in avukatı Meriç Eyüboğlu kararla ilgili "İletişim Başkanlığının keyfiliği tescillenmiş oldu" dedi ve mahkemenin dava sürecindeki taleplerini gözardı etmesini eleştirdi.
Basın kartlarını düzenleme yetkisinin 2018’de Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünden alınarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına devredilmesinden sonra turkuaz renge çevrildiğini hatırlatan Eyüboğlu "Basın kartının, siyasi iktidarın 'makbul' bulmadığı gazetecilere verilmemesi nedeniyle onlarca dava açıldı. Bu dava da onlardan biri" dedi.
Nadire Mater'in 40 yıllık bir gazeteci olduğunu söyleyen Eyüboğlu şöyle konuştu:
"Nadire Mater 'sürekli basın kartı' sahibi olarak kartın yenileme sürecinde 2 yıl 5 ay 10 gün bekletildi. İletişim Başkanlığı bu keyfiyetin nedenini dava aşamasında 'yoğunluk' ve "incelemenin bitmemesi" diye açıkladı.
"Bu bitmeyen inceleme dava sürecinde de devam etti. Bir aşamada bu gerekçeden vazgeçip 'Aslında hakkında 'terörden' verilmiş ceza varmış, biz aslında incelemiyormuşuz, iptal etmişiz' dediler. Yani bu mahkumiyet nedeniyle basın kartını taşıma koşullarını yitirmiştir dediler!
"Kastedilen dava, Özgür Gündem ile dayanışma kampanyası çerçevesinde üstlenilen bir günlük eş yayın yönetmeliği nedeniyle açılan ve yargılananların tamamı hakkında ceza verilen dava. Bu dava temyiz aşamasında. Kesinleşmiş bir karar yok.
"Kaldı ki Basın Kartı Yönetmeliğinde hangi suçlardan mahkum olunması halinde bu kartın verilmeyeceği düzenlenmiş ki bu maddedeki değişiklikler iki kere hukuka aykırı bulunup iptal edildi.
"Nadire Mater hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olsa bile, ceza verilen maddeler bizatihi Basın Kartı Yönetmeliğinde sayılan maddelerden olmadığı için bu gerekçe yine hukuka uygun olmuyor.
"Bu kadar açık bariz hukuka aykırılığa rağmen İdare Mahkemesi iki ayrı kez yaptığımız yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Son ana kadar hukuka aykırılık tespitinde bulunmadı. Dolayısıyla İletişim Başkanlığının iki buçuk yıllık keyfiliğine, mahkemenin bir buçuk yıllık keyfiliği daha eklendi."
TIKLAYIN - 2 yıl 8 aylık sürekli basın kartı mücadelesi
TIKLAYIN - Nadire Mater'in basın kartına 'habersiz' iptal
İlk kazanım değil
İktisatçı-Yazar Mustafa Sönmez, Evrensel Ankara Temsilcisi Birkan Bulut ile geçtiğimiz aylarda yitirdiğimiz Aydın Engin de İletişim Başkanlığına karşı kendilerine verilmeyen basın kartı için açtıkları davaları kazanmışlardı.
TIKLAYIN - Adalet yine gecikti: Aydın Engin, 'basın kartı' davasını kazandı
TIKLAYIN - Mustafa Sönmez 'basın kartı' davasını kazandı
TIKLAYIN - Basın kartı davasında bir kazanım da Evrensel'den
Türkiye'de ve dünyada basın kartıTürkiye'de basın kartını Başbakanlığa bağlı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü yani devlet veriyordu. 2018 sonrası (turkuaz) basın kartlarını Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı yani yine devlet vermeye başladı. 14 Aralık 2018’de yürürlüğe giren son basın Kartı Yönetmeliği 1947’den bugüne düzenlenen 14. basın kartı yönetmeliği oldu. Yönetmelik Danıştay'ın 'iptal' kararı sonrası 20 Mayıs 2021'de bir kez daha değiştirildi. Yönetmelik neredeyse 2018'de çıkartılan yönetmeliğin aynısıydı. Meslek örgütleri bu yönetmeliğe karşı yine mücadele başlattı ve Danıştay bir kez daha 'iptal' kararı verdi. Türkiye'de durum buyken dünyada genelde basın kartını sendikalar veriyor. Gazeteciler dünyanın hemen her yerinde 'devletin gazetecisi' olmaya karşı çıkıyor. Çünkü devletler basın kartını 'verme hakkı'nı ellerine geçirince öncelikle 'kartı vermeme hakkı'nı kullanmaktan yanalar. Zaten amaç da bu; kestirmeden araçsallaştırılan basın kartıyla habere müdahale edebilmek, sansür ve oto-sansürü kullanımda tutmak. İngiltere, Finlandiya, İtalya, Hırvatistan, Hollanda, Norveç, İsveç, Avusturya basın kartının sendikalarca verildiği ülkeler arasında yer alıyor. Almanya'da basın kartı dağıtan tek bir merkez yok. Çin'de ise basın kartını devlet veriyor. Gazetecilere kartın verilmesinde gecikme ve iptalleri yaşıyor, kara listeye alınabiliyor, yargılanıyor, hapse atılıyor. |
Basın Kartı Komisyonu (Aralık 2018 sonrası)İletişim Başkanlığı'nı temsilen iki üye, Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, süreli yayın organları sahip ve/veya çalışanlarınca oluşturulan meslek kuruluşlarının üyeleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, bölgesel veya yerel nitelikte faaliyet gösteren basın-yayın kuruluşlarının sahibi veya tüzel kişi temsilcisi arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Başkanlıkça seçilecek bir üye, basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın yapan radyo ve/veya televizyonları temsil eden meslek kuruluşlarının üyeleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, Basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça seçilecek bir üye, Basın kartı sahibi gazetecileri temsil eden sendikaların üyeleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, iletişim fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye, olmak üzere, toplam dokuz üyeden oluşur. (Yönetmelik, Madde 9) Basın Kartı Komisyonu (Aralık 2018 öncesi)Basın- Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nü temsilen iki üye, Basın şeref kartı ve sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Genel Müdürlükçe seçilen iki üye, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni temsilen iki, Ankara Gazeteciler Cemiyetini temsilen bir, İzmir Gazeteciler Cemiyetini temsilen bir, Türkiye Gazeteciler Sendikasını temsilen üç, Gazeteciler Federasyonunu temsilen yerel basın mensubu bir, Türkiye Gazete Sahipleri Birliğini temsilen bir üye, olmak üzere, toplam 13 üyeden oluşur. |
TIKLAYIN - Basın kartı gelmeyen gazeteciler devletten açıklama bekliyor
(HA)