*Fotoğraflar: Murat Bayram/bianet
Kadın-LGBTİ+'lara yönelik şiddet davalarının takibini ve gazeteci/gazeteci adaylarının desteklenmesini amaçlayan atölyede, gazeteci Sibel Yükler, “Kadına yönelik şiddet/cinsel saldırı davalarının takibi” sunumunu gerçekleştirdi.
Dava takibinden önce ilk adım
Kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırı davalarını takip etmeden önce sorulması gereken birkaç soru olduğunu söyleyen gazeteci Sibel Yükler, adımları şöyle sıraladı:
* Biz kimiz, hangi taraftayız?
* Gazeteci miyiz, aktivist miyiz?
* Gazetecilik refleksi mi, hak odaklılık mı?
Gazetecilik ve hukukun bir arada olduğunu söyleyen Yükler, hukukî donanıma sahip olmak, alanda uzmanlaşmak ve kaynak elde etmek gerektiğini vurgulayarak meslek etiğine ve hak odaklılık bakış açısına değindi.
İzlenecek yol
Yükler, kadına yönelik şiddet davaları için izlenecek yolu şöyle aktarıyor;
* Soruşturmayı takip etmek: Kişinin öldürüldüğü andan itibaren başlar. İddianame kabul edilip, dava sonuçlanana kadar bu süreç devam eder.
* Taraflarla iletişime geçmek: Davanın tüm taraflarıylai aileyle, avukatlarla iletişime geçmeli. Burada sanık avukatlarıyla da iletişime geçilmeli, bazen önemli detaylar verebilirler.
* Soruşturmayı tüm boyutlarla ele alarak üzerine gitmek: Cinayetin öncesi ve sonrasının araştırılması gerekiyor.
* İddianameye ulaşmak: İddianame hazırlandığı an soruşturma süreci biter. İddianameye ulaşmak ve incelemek gerekiyor. Her iki tarafın avukatlarından da iddianameye ulaşılabilir. İddianame kabulünden sonra duruşma tarihi belirlenir ve dava başlar.
* Duruşma takibi/dosyaya vakıf olmak: Dosyaya başından sonuna kadar hakim olmak gerekiyor.
* Kovuşturma sürecini tüm boyutlarıyla takip etmek: Davalar sadece duruşmalarla ilerlemez, ara kararlar da vardır. Yeni görüntüler dosyaya girebilir, yeni ipuçları bulunur, bunlar kovuşturma sürecinde gerçekleşebilir.
* Tüm süreci taraflarla iletişim halinde geçirmek
* Devam eden yargı sürecini takip etmek: Davalar ceza ile sonuçlansa da bitmez, fikri takip yapmak gerekir. Bu çok uzun bir süreçtir, Yargıtay’a kadar giden bir süreçte olabilir, her adımını takip etmek gerekir.
Yükler şöyle devam ediyor;
- Davalarda sanık müdafilerinden gelen bilgilere de bakmak ve incelemek gerekir. Bilginin kimden geleceği önemli değildir, gazeteci her bilgiyi önemsemek zorundadır.
- Dosyadaki detaylarla ilgili, gazeteci sorular sormak zorundadır.
- Dava dosyalarında şiddet ve ihmal unsurları araştırılmalıdır.
- Polis yeteri kadar soruşturma yaptı mı?
- Kadın yeterince korunuyor muydu?
- Deliller yeterince incelendi mi?
Dava haberlerinde hatalarımız nedir?
Haberlerde sıklıkla yapılan yanlışları aktaran Yükler, olaya münferit yaklaşıldığını ve yeterince politikleştirilmediğini söyleyerek, "Bazı olaylarda suçu ortaya çıkarmak yanlış anlaşılıyor. Bir de davalarda gizlilik ilkesi ihlâl ediliyor. Duruşmadan ayrıntıları paylaşmak aslında gizlilik ilkesini de ihlal ediyor. Haberler, 5N1K ve haber unsuru gerekçesiyle nesneleşiyor ve olay politik nesne yapılıyor. Duruşma takibi yapmak sadece tweet atmak değildir. Duruşmadan tweet atmak bilgi kirliliğine de neden olabilir. Verilen cezalar hakkında bilgiler yanlış aktarılıyor" dedi ve ekledi:
"Toplumsal kodlar kullanılıyor. Namus vs. gibi gerekçeli kavramlar kullanılmamalı.
"Şiddet normalleştiriliyor: Suçu ortaya çıkarmak için cinayetin detayları (öldürme biçimleri) aktarılmamalıdır."
Cinsel istismar haberleri
Çocukların beden ve ruhsal bütünlüğüne yönelen her türlü cinsel saldırının cinsel istismar olduğunu söyleyen Yükler'in aktardıkları şöyle:
"İstismar tek başına çatı bir kavram.
"Sözlü, fiziksel, ruhsal her türlü cinsel taciz ve eylemin hepsi cinsel istismardır.
"“Çocuğa tecavüz” yerine “çocuğa yönelik cinsel istismar" demek gerekiyor.
"Faili ve suçu teşhir etmek gerek; cinsel istismarda bulundu, cinsel istismara maruz bıraktı, cinsel istismara uğradı demek gerekiyor.
"Suça ve faile aidiyet eklenmemeli; tecavüzcüsü değil “tecavüz eden, cinsel saldırıda bulunan”, istismarcısı değil “istismar eden, istismarda bulunan” demek gerekiyor.
"Çocuğun cinsel istismara "nasıl" uğradığı anlatılmamalı.
"Gizlilik ve mahremiyet ilkesi çiğnenmemeli.
"Failin iddialarına asla yer verilmemeli.
"Çocuk beyanı esastır."
Suç ifşası
Haberlerin çocuk üzerinden değil, suçu işleyen üzerinden kurulması ve işaret edeceğimiz kişinin çocuk değil istismar eden olduğunu söyleyen Yüksel, "Mağduru/hayatta kalanı korumalı, suçluyu ise göstermeliyiz. Çocuğun yüksek yararı ilkesi gözetilmelidir" dedi.
Cinsel istismar haberi yazarken dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle:
- "Defalarca" kullanılmamalı. Sistematik şiddet/saldırı/istismar kullanılmalı.
- Herhangi bir cinsel saldırı ve cinsel istismar gerekçelendirilemez.
- Çocuğun yaşadığı yerin ayrıntısı verilmemeli.
- Çocuğu ifşa edecek isim kodlamasına yer verilmemeli.
- Çocuğun ya da failin olay ayrıntısı ifadelerine yer vermemeli.
Yükler, "Olaya münferit yaklaşmamalı. Cinsel istismarın ne olduğunu topluma anlatmak gerekiyor. Bu nedenle; ara başlıklar ekleyerek, cinsel istismarın ne olduğu, Türkiye’de ne boyutlarda olduğu haberlerde anlatılmalı ve zihniyet teşhir edilmeli" dedi ve devam etti:
Uyarıcı haberler yapmalı
"Haberlerde önleyici tepkiler almalı, uyarıcı haberler yapılmalı.
"Cinsel istismarı nasıl anlarsınız, çocukları cinsel istismardan nasıl koruyabilirsiniz?”
"Cinsel istismar mutlaka sosyolojik ve psikolojik alanda bol araştırılmalı.
"Akademisyenler, sosyologlar, pedagoglar, sosyal hizmet uzmanı, avukatlar, psikologlar, çocuk derneklerinden görüşler alınmalı.
"Yargıdaki olumlu karar, uygulama ve gelişmeleri güçlendirici örnekleri de paylaşmalı."
Cinsel Saldırı/Şiddet
Gazeteci Sibel Yükler, kadın bedenine, ruhuna dönük her tacizin bir cinsel saldırı olduğunu söyleyerek, "Cinsel saldırı, cinsel dokunulmazlığa karşı suçtur. Tecavüz, taciz tekil suçlar değildir. Ve bu suçlar sistemsel, politiktir" dedi.
Cinsel saldırı ve şiddet haberi yazarken dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle:
* Cinsel saldırının Nasıl yaşandığı anlatılmamalı.
* Gizlilik ve mahremiyet ilkesi çiğnenmemeli.
* Failin iddialarına yer verilmemeli.
* Kadın beyanı esastır.
* Haber kadın üzerinden değil, suçu işleyen üzerinden kurulmalı.
* İşaret edeceğimiz kişi kadın değil, cinsel saldırıda bulunan erkektir.
* Hayatta kalanı korumalı ve suçluyu göstermeliyiz.
* Haberde hayatta kalanın kim olduğunu değil, failin suçunu ön plana çıkarabiliriz: 'şiddet uyguladı, tecavüz etti, vurdu, saldırdı'
* Şiddet/saldırı kurbanı yerine, 'şiddetten hayatta kalan‘ demeli.
* Saldırgan, pedofil, sapık yerine 'fail’ demeli.
* Kadının yaşadığı yerin ayrıntısı verilmemeli.
* Olası bir durumda kadını sıkıntıya sokacak ifadeler olmamalı.
* Failden bahsederken 'öfke, cinnet, kendini kaybetme, çıldırma, gözü dönme, kriz geçirme' gibi gerekçelendirici ve failin eylemlerini meşrulaştıran ifadeler kullanılmamalı.
* Failin uyruğu, kimliği, cinsel yönelimi değil; erkek oluşu ya da suçu haber değeridir.
* Kadına yönelik şiddet ya da "erkek şiddeti"
* Cinsel şiddetin, saldırının seksle bir ilgisi yok, tecavüz bir seks suçu olarak tanımlanamaz.
* Haber ve görsel pornografik, erotik, gizem yaratan niteliklerde olmamalı.
* Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimle ilgili varsayımlar yapılmamalı.
Yükler, haberlerde İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun'un hayati açıdan önemli olduğunu, bunun gündemleştirilmesinin ve dosyaların da bu iki yasaya göre izlenilmesi gerektiğini vurguladı.
Oturum sonunda katılımcılarla örnek haber yazımı çalışması yapıldı.
(SO)
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA programları hak, toplumsal cinsiyet ve çocuk odaklı habercilikle barış gazeteciliği perspektifi ve tercihiyle temel gazetecilik, haber fotoğrafçılığı, yargı haberciliği, araştırmacı gazetecilik, yeni medya, görselleştirme araçları, dijital güvenlik gibi alan ve temalar üzerinden kuruluyor. Atölye BİA ile birlikte IPS İletişim Vakfı’nın 2002-2007 aralığında düzenlediği temel gazetecilik, kadın, çocuk, insan hakları odaklı habercilik eğitimleri ve 2008-2017 aralığında gerçekleştirilen Okuldan Haber Odası programları yıl içine yayıldı ve gazetecilere ve ilgilenen herkese açık hale geldi. Haziran 2018'de başlayan Atölye BİA programında, Aralık sonu itibariyle 8 atölye (7-13 Haziran Gazeteciler İçin Yeni Medya, 16-25 Temmuz Gazeteciler İçin Haber, 2 Eylül Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 7-9 Eylül Haber Fotoğrafçılığı ve Fotoröportaj, 17-26 Eylül Çevre ve Kent Haberciliği, 1-8 Ekim Yargı Haberciliği, 15-23 ve 8-16 Kasım Gazeteciler için Haber Atölyeleri) 101 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. 2019 yılında ise farklı tarihlerde (11-18 Şubat, 20-27 Şubat, 14-21 Haziran, 22-29 Temmuz, 2-10 Eylül) beş Temel Gazetecilik Atölyesi, yine farklı tarihlerde (27-28 Nisan Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 4-5 Mayıs Dijital Güvenlik, 10-12 Mayıs Haber Fotoğrafçılığı, 13-20 Mayıs Gazeteciler Yeni Medya, 21-25 Ekim İklim Haberciliği) beş tematik atölye düzenlendi. Yıl boyunca temel ve tematik habercilik atölyeleri devam edecek. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.
Sibel Yükler hakkında
2007 yılından beri gazetecilik yapıyor. Haber ajansları, gazeteler ve çeşitli alternatif medya kuruluşlarında editörlük yaptı, film festivallerinde çalıştı, çeşitli edebiyat platformlarına söyleşiler, dosyalar hazırladı. Kadın, çocuk ve canlı odaklı habercilik, toplumsal bellek, yüzleşme ve edebiyat alanında çalışmalar yapıyor.