Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) raporuna göre mevsim etkisinden arındırılmış genç işsizliği Nisan 2018’e göre 6,9 puan artarak yüzde 18,6’dan yüzde 25,5’e yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Nisan 2019 verilerine göre ise yükseköğretim mezunu olan gençlerin yüzde 12,8'i işsiz.
Demirezen: Gelecek kaygısı yaşıyorum
Anadolu Üniversitesi Basın Yayın bölümünden mezun olan Tuğberk Demirezen (24) de iş arayan gençlerden biri. Demirezen, gelecek kaygısının gün geçtikçe arttığını söylüyor ve şöyle konuşuyor:
“Basın - Yayın mezunu biri olarak kendi işimi yapmak istiyorum ve bu yönde iş arıyorum. Ancak medya sektöründe iş bulmak çok zor. Geçen sene mezun oldum ve yaklaşık 14 aydır iş arıyorum. İşsizliğin vermiş olduğu sıkıntıları çok fazla yaşıyorum.
Özellikle aile içinde bunun baskısını hissediyorum ve bu beni psikolojik olarak zorluyor. Ayrıca gün geçtikçe daha fazla gelecek kaygısı yaşamaya başlıyorum. Hem kaygılarımdan hem de aile baskısından dolayı son birkaç aydır hiç istemememe rağmen alanım dışındaki işlere başvurmaya başladım. Bu işlerde mutlu olamayacağımı biliyorum ama bu durumda da mutsuzum.”
Cansu: Acıma duygusu yaratıyor
Eda Cansu (25) Biyoloji bölümü mezunu. Yüksek lisansını bitirmiş ancak iş bulmakta zorlandığını ve yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle anlatıyor:
“Marmara Üniversitesi Biyoloji bölümünü bitirdim. Yine Marmara Üniversitesi'nde kendi alanımda yüksek lisans yaptım. Bu yılın başından beri iş arıyorum. Biyoloji alanında çalışmak istiyorum ama yapabileceğimi düşündüğüm başka alanlarda da iş arıyorum.
İşsiz olmamdan dolayı ailemin ve insanların sürekli iş önermesi, iş aramamı söylemeleri veya iş buldun mu diye sormaları... Bunlar aslında otomatik olarak sana karşı acıma duygusu yaratıyor insanlarda. İşte üniversite okudu, yüksek lisans bitirdi ama işi yok. Bu duygu ile sürekli yaşaman gerekiyor. Aslında ilk tepkiyi ailenden görüyorsun. Kaç yaşına geldi harçlığını hala biz mi vereceğiz durumu oluyor. Belki bunu çok açık bir şekilde yapmıyorlar ama anlıyorsunuz.
“İnsanlara kendilerini yetersiz hissettiriyorlar”
"İnsanlar dalga geçer gibi 24-25 yaşındaki insanlardan 3-4 yıl tecrübe bekliyorlar. Beklentiler çok yüksek oluyor. Hem okurken saj yapmanı hem de tez bitirmeni bekliyorlar. Üstüne birden fazla yabancı dilin olması isteniyor. Böyle bir gerçeklik yok. İnsanlara sürekli kendilerini yetersiz hissettiriyorlar.
"Hayatım boyunca bir sürü şey yaptım ama son 5-6 ayda yaşadıklarımla kendimi bu kadar yetersiz hissettiğim olmamıştı. İş arama sürecinde yapılan şey sürekli insanların güvenini kırmak, kişiliksiz muamelesi yapmak, sürekli üstten bakmak. İş arıyorsun diye insanlara dilenci muamelesi yapılmaz.
“Çay bile 4-5 lira, sosyal hayatın kısıtlanıyor”
Bu durumdayken yoksullukla mücadele etmiyorsun yoklukla mücadele ediyorsun. Elinde hiçbir şey yok. Ekmeği suyu hadi buluyorsun ama sonuçta kişisel ihtiyaçlarında oluyor. Yazın ortasındasın deodorant bile alamıyorsun çünkü paran yok ve başkasından istemek zorundasın. Her şeyden kısmak zorundasın. Bir pantolonun varsa ve giyebilirsen giyeceksin. Yenisini alma lüksün yok.
Sosyal hayatın da yok. Kadıköy’de bir yere gitsen çayı 4-5 liradan satıyorlar. Bu da sosyal hayatını kısıtlamana sebep oluyor. Kültürel anlamda da bu böyle. Bir sinemaya tiyatroya gidemiyorsun. Bir tiyatroda öğrenci biletinin 70 lira olmasının hiçbir açıklaması olamaz."
"Sokağa çıktığında 5 lira harcarken bile düşünüyorsun. Bu yüzden insanlar iyi kötü ne olursa olsun bir işe girip sömürülmeyi göze alıyor. Bana da gel seni asgari ücretin yarısına 4 ay çalıştıralım sonra da asgari ücret almaya başlarsın dediler. Ben kabul etmedim bunu. Yani bu köleliğin de ötesi bir olay. Sömürünün de sömürüsü resmen. Utanmasalar üstüne para isteyecekler.”
Akça: Sürekli olumsuz sonuç özgüvenimi sarsıyor
Nazmi Akca (25) Anadolu Üniversitesi İngilizce İktisat bölümü mezunu. Yaklaşık 6 aydır iş arıyor:
“Birçok yere başvurdum ama hiç olumlu dönüş alamadım. Her şey iyi gidiyormuş gibi görünürken olumsuz sonuç geldiğinde psikolojik olarak beni kötü etkiliyor. Her görüşmeye bir umut ile gidip sürekli olumsuz sonuç almak özgüvenimi de sarsıyor. Kendimi yetersiz hissetmeye başlıyorum.
"Mezun olduktan 5-6 ay sonra insanların seni her gördüğünde iş buldun mu, ne yapacaksın demeleri canının sıkılmasına neden oluyor. Özellikle 5 sene okuduktan sonra bu süreci yaşamak aileme karşı da beni mahcup ediyor."
“Daha ödeyeceğim KYK kredi borcum var”
"Ülke ekonomisinin kötüye gitmesi iş bulmada sorun yaratıyor. Ailem beni baskı altına almasa da ben kendimi evde rahat hissedemiyorum. Bunun sıkıntısını iyice yaşamaya başladım. Bu yüzden de askerliğe gitmeyi düşünüyorum. Aslında askere gitmeyi çok istemiyorum ama bedelli askerliğe vereceğim param yok. Zaten daha ödeyeceğim 20-25 bin lira KYK kredi borcum var. 25 yaşına geldikten sonra sigortamın kesilmesinden dolayı artık sigortamı da kendimin yatırması gerekiyor. Bu da benim içim büyük bir yük.”
Bir yılda 1 milyon 116 bin yeni işsiz
Nisan 2018’de 3 milyon 86 bin olan mevsim etkisinden arındırılmamış dar tanımlı işsiz sayısı Nisan 2019’da 1 milyon 116 bin artarak 4 milyon 202 bine yükseldi. Mevsim etkisinden arındırılmamış işsizlik oranı bir önceki yıla göre 3,4 puan artarak yüzde 13 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik hem aylık hem yıllık olarak tırmanmaya devam ediyor. Nisan 2018’de yüzde 10,3 olan mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı, Nisan 2019’da yüzde 13,8’e yükseldi. Bu oran Mart 2019’da yüzde 13,7 idi. Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı geçen yılın aynı ayına göre 1 milyon 188 bin artışla 3 milyon 299 binden 4 milyon 487 bine yükseldi.
8 maddede çözüm önerileriUzmanlara ve genç istihdamı üzerine çalışan sivil toplum kuruluşu Esas Sosyal'in araştırmalarına göre ortaya çıkan çözüm önerileri özetle şöyle: 1-) Türkiye iş piyasasının genel dinamiğini dikkate almadan eğitimli genç işsizliği analiz edebilmek çok kolay değil. Nasıl bir iş piyasamız var, neler üretiyoruz, zihinsel emeğe ne kadar ihtiyacımız var? Bunların cevapları iyi verilmeli. 2-) Gençlerin işsiz oldukları dönemde temel gereksinimlerini dikkate alan bir tür 'işsizlik sigortası' geliştirilmeli. 3-) İşlerin 'genç dostu' olabilmesi için işsiz gençlerin beklentileri daha iyi anlaşılmalı. 4-) Üniversitelerin kariyer planlama merkezleri güçlendirilerek mezunlara doğrudan temas edilebilmeli. 5-) Özel sektörde insan kaynağı ihtiyaçlarına yönelik düzenli envanter çalışmaları yapılmalı. 6-) İŞKUR'un özgeçmiş veri tabanları güncel hale getirilmeli ve işverenin ihtiyaçlarına uygun olmalı. 7-) Gençlerin öncelikli beklentisi 'iyi bir maaş' ve ekonomik bağımsızlık kazanmak olduğundan kendilerine en uygun işi değil, önlerine çıkan ilk fırsatı değerlendiriyorlar. Bu konuda farkındalık çalışmaları yapılmalı. 8-) Kadın istihdamı teşvik edilmeli. Kamuda personel alımında eşit eğitim ve vasıf düzeyine sahip adaylardan kadınlara öncelik verilmesi eşitsizliğin aşılması bakımından önemli. |