Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul'da, 23 yıl önce haber takibi yaparken gözaltına alındıktan sonra polislerce öldürülen Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, mezarı başında anıldı.
Göktepe'nin mezarı, İstanbul Esenler'de yer alan Kemer Mezarlığı'nda bulunuyor.
Anmaya Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’nin yanında milletvekilleri ve meslek öğütleri temsilcileri katıldı.
"Metin'e tutunuyoruz"
Göktepe’nin mezarına Evrensel Gazetesi ve karanfiller bırakılmasının ardından ilk konuşmayı Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat yaptı.
“Metin’in ve kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımızın kaleminin yerde kalmayacağı sözünü bir kere daha vermiş olalım” diyen Polat şunları söyledi:
“Genç meslektaşları ve bütün basın meslek örgütleri, Metin’in haberini yaptığı tüm kesimlerin sahip çıktığı bir davadır. Aynı zamanda gözaltında dövülerek öldürülmüş bir gazetecinin sorumlularının yargılanıp ceza aldığı ilk davadır. Basın özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğü bakımından da kazanılmış bir davadır. Metin Göktepe şahsında biz Metin’e tutunarak halkın haber alma hakkını, basın özgürlüğü mücadelesine sahip çıkmış oluyoruz.”
Göktepe: “Bugün gerçekler öldürülmek isteniyor”
Polat’ın ardından Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe konuştu. Gazeteciliğin Metin Göktepe’nin öldürüldüğü günlerde olduğu gibi bugün de baskı altına alınmaya çalıştığını belirten Göktepe şöyle seslendi:
“Bizim için 23 yıldır burada olmak Metinle buluşmaktır. Ülkenin ve o günden bugüne gazeteciliğin geldiği nokta demokrasinin nerede olduğuna ışık tutmaktır. Metin gerçeğin peşinde koşan genç bir gazeteciyken, takip ettiği haber sırasında gözaltına alınmış, adını haykırarak belki de kendi haberini yapmış, gerçek bir gazetecidir. O günlerde gazeteciler öldürülüyor bugünlerde de gerçekler öldürülmek isteniyor. Gazetecilerin gazeteciliği öldürülüyor. Ya hapse atılıyor ya da para cezaları veriliyor. O günden bugüne değişen bir şey yok ama şu var; Metin Göktepe gazeteciliği anlayışı var. O günde Metin Göktepe’ye sahip çıkan genç gazeteciler bugün 50’li yaşlarındalar. Israrlarını hala sürdürerek Metin’e sahip çıkıyorlar.”
Durmuş: Metinlerin kalemini yere düşürmeyeceğiz
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş da şöyle konuştu:
“23 yıl oldu metin aramızdan alınalı. 23 yılda aramızdan çok şey değişmedi. 23 yıl öncede gazeteciler öldürülüyordu. Bugün de gazeteciler öldürülüyor, tutsak ediliyor. 23 yıl da gazeteciler açısından bir şey daha değişmedi ısrarla gerçekleri halka ulaştırmak isteyen metinler eksilmedi. Metinin kalemini yere düşürmeyeceğiz.”
Eren: “Onların korkusu bizim umudumuzdur”
Göktepe’nin ardından konuşan DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren de, şunları belirtti:
“Sevgili Metin 23 yıl sonrada yanına pek iç açıcı haberlerle gelmedik. Hakikati anlatanlara ağır bir baskı var. Senin yanında olduğum şuan bile meslektaşlarımız ifade veriyor yargılanıyorlar. Bu yıl daha çok umutluyuz Metin. Çünkü hakikati anlatanlardan, gazetecilerden, akademisyenlerden, avukatlardan, öğrencilerden, işçilerden, haltan korkuyorlar. Onların korkusu bizim umudumuzdur. Sana bir kez daha söz veriyoruz bedeli ne olursa olsun hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz.”
Anma, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun konuşmasıyla sona erdi.
Anmadan detaylar Kar yağışına rağmen anmaya katılım yoğundu. Anmaya, Cumartesi Anneleri/İnsanları, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Makina Mühendisleri Odası Başkanı Battal Kılıç, Evrensel Gazetesi çalışanları, Göktepe ailesi, gazeteciler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anmada, "Metinler ölmez evrensel susmaz", "Özgür basın susturulamaz" sloganları dikakt çekti. "Özgür basın,Özgür Ülke", "Tutuklu Gazeteciler Serbest Bırakılsın", "Metin'in Katili Çete Devlet", "Evrensel Yazıyor, Metin Yaşıyor" yazılı dövizler taşındı. |
Metin Göktepe 8 Ocak 1996'da Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutuklular Abdülmecid Seçkin, Orhan Özen, Rıza Boybaş ve Gültekin Beyhan'ın cenazesini izlemek için Alibeyköy'e gitti. Basın kartı olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı, yüzlerce insanla birlikte gözaltına alındı. Götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polis şiddetine maruz kaldı, öldürüldü. Dava, İstanbul'dan Aydın'a ve "güvenlik" gerekçesiyle Afyon'a taşındı. Dört yıl sonra 28 Eylül 2000'de beş polis memuru "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından yedişer yıl altışar ay hapis cezasına mahkum edildi. Polislerden birinin cezası Yargıtay bozunca 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırmaya dönüştü. Mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu Metin Göktepe Davası gazeciler, hak örgütleri, Emeğin Partilileri (EMEP), hak savunucuları 30â yakın duruşmayı Afyon'a giderek izledi. Gökrete yargılamaları güvenlik gerekçesiyle önce Aydın'a sonra da Afyon'a taşınmıştı. (TP) |
(EMK)