Ertuğrul Kürkçü ile "Türkiye Okumaları"

Türkiye'nin etnik politikası, nüfusu, ekonomisi üzerine değerlendirmeler yapan Kürkçü, katılımcılara birçok farklı fotoğraf gösterdi. Katılımcıların fotoğraftaki olayın nerede geçtiği ve karakterlerin ne yaptıkları üzerine değerlendirmeler yapmalarını istedi. 

Fotoğrafın sunduğu Türkiye algısı üzerinden, katılımcılarla sohbet etti.

Türkiye denilince kafamızda beliren şey ne?

Yapılan bir araştırma üzerinden çeşitli veriler aktararak, Türkiye’nin siyasi ve etnik yapısı, kişilerin kendilerini nasıl tanımladığı üzerinde duran Kürkçü, “Kendisine dindar diyenlerin 2015 yılından sonra ritmik olarak arttığını çeşitli çalışmalarda görüyoruz. Milliyetçilikte 2017’den sonra artmış. Bunların artmasındaki nedenler neler? Bunların üzerine düşünmek gerekir. Bize görünenle topluma görünen şeyin arasındaki farkı idrak etmemiz gerekiyor. Kişi kendini ait hissettiği kimlik topluluğunu nasıl tanımlıyor? Baktığımızda Türkiye’de kimlik iddasının bile durmaksızın değiştiğini söyleyebiliriz” dedi.

“Bir tek lafa indirgenemeyecek kadar çeşitli bir ülkedeyiz. Bu çeşitlilik, medyaya nasıl yansıyor peki? Medya vasıtasıyla bu çeşitliliği deneyimleyebiliyor muyuz? Ne kadarını görüyor, ne kadarını görmüyoruz? Hiçbirimiz bunu bilemiyoruz. Ben bile hala nasıl bir ülkedeyiz çözemiyorum?”

Medyanın sahiplik yapısı

Medyanın günümüzdeki durumu üzerinde duran Kürkçü, “Yoğunlaşmış bir medya sahipliği içerisinde yaşıyoruz ve bunu dengeleyecek bir kamusal kurum  ya da herhangi bir denetim mekanizması yok. Editöryal bir bağımsızlık dinamiği kuracak hiçbir yapı yok.”

“Bir devlet medyasının oluşması söz konusu. Haber stratejileri, gazeteci tipi ve karakteri de buna göre şekilleniyor. Türkiye uluslararası ifade özgürlükleri sözleşmeleri, hak özgürlükleri sözleşmeleri gibi çeşitli sözleşmeler içerisinde yer alıyor ama siyasi istikamet bunun dışına çıkmış durumda. Bir çelişki söz konusu. Bu çelişkinin içinden ilerlememekte gazetecinin işidir.

“Gazetecilik sadece bilgi vermek değil, eğitmektir, eğlendirmektir. Her birinin ayrı hedefi vardır. Asıl mühim olan iş yapma biçimini değiştirmektir. Dolayısıyla işinizi öğrenilmiş imkansızlıklar üzerine kurmayın. Haberciliği devrimleştirmek gerekir. Bu da bizi devrimci haberlere ulaştırır.

"Yaygın medyanın içinden geçmenin de bir değeri vardır. Bu kendi imalathanenizi kurmadan önce fabrikadan geçmek gibidir. Doğru ve iyi haber yapın, bunu da ulaştıracak bir medyanız olsun. Bunun tek biçimi de piyasa değildir. Ama piyasa içinde de iyi işler yapılabilir.” 

Ertuğrul Kürkçü, daha sonra katılımcılardan birer paragraf Türkiye yazısı yazmalarını istedi. Yazılan yazılarda Türkiye'nin kültürel yapısı, etnik ve toplumsal sorunları ön plana çıktı. Ortaya çıkan sonuçlar üzerinden de değerlendirmeler yapıldı. (SO)

Ertuğrul Kürkçü hakkında

IPS İletişim Vakfı/bianet yönetim kurulu üyesi. Sosyalist aktivist, yayıncı ve yazar. HDP Kurucusu ve Onursal Başkanı. Türkiye Büyük Millet Meclisi 24., 25. ve 26. dönem milletvekili.

* Atölye BİA haberleri için tıklayın.