Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi mültecilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylem ve uygulamalara dair açıklama yaptı.
Depremin dil, din, ırk, cinsiyet, yaş ayrımı yapmadığını, bölgede 2 milyonu mülteci olmak üzere 15 milyon insanın etkilendiğini ifade ettiler.
“Temel haklara bile erişemiyorlar”
Bugün İHD İstanbul Şubesinde düzenlenen basın açıklamasında, daha önce savaşı, yerinden edilmişliği, yurtsuzluğu ve eşitsizlikleri yaşayan mültecilerin bir kez daha ölümün ve kıyımın ortasında kaldığı belirtildi:
Diğer depremzedeler gibi aileleri için endişelenen, yaralıları ve cenazeleri ile uğraşan, güvenli bir alan bulup temel ihtiyaçlarına erişmeye çalışan mülteciler, bu temel hak ve ihtiyaçlarına dahi eşit bir şekilde erişemiyor.
“Nefret saldırıları, işkence, ırkçılık”
Bazı siyasiler ve sosyal medya kullanıcıları tarafından kendilerine yöneltilen nefret dili ve ırkçı saldırılarla mücadele etmeye çalışıyorlar. Göçmenlere yönelik nefret söylemleri ne yazık ki hızlıca nefret saldırılarına ve işkencelere dönüşüyor.
Göçmen ve mülteciler hakkında çıkan asılsız haberler, onların her türlü yardımdan ayrıcalıklı olarak yararlandıkları gibi yanlış bilgilerin dolaşıma sokulması, nefret söylemlerini tehlikeli bir boyuta vardırdı.
Depremden ağır biçimde etkilenen Suriyeliler ve diğer göçmenler hem hayati olan yardımlardan dışlanmaya çalışılıyor hem de "yağmacılar" olarak damgalanıyorlar. Göçmenlerin bu şekilde etiketlenmesi ırkçılıktır. Bu korkunç yıkımın müsebbibi ve asıl yağmacılar inşaat sermayesi ve buna göz yuman ve destekleyen devlet yetkilileridir.”
“Bütün iller depremzede mültecilere açılmalı”
Hak örgütleri, yetkililere seslendi:
“Mültecilere dönük tırmandırılan ırkçılık ve nefret dili hususunda önleyici tedbirler alınmasını, İstanbul dahil olmak üzere bütün illerin depremzede mültecilere açılmasını ve barınma sorununa acil çözüm bulunmasının elzem olduğunu belirtiyor ve herkesi bu noktada gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.”
Talepler
Hak ihlallerinin giderilmesi için yapılması gerekenler de şöyle sıraladılar:
- Bölgedeki Geri Gönderme Merkezleri ve kamplarda kalan göçmenlerin durumları hakkında yetkililer tarafından bir açıklama yapılmalıdır.
- Enkazdan sağ kurtulan göçmenler, barınma, sağlık, erzak tedariki, ulaşım gibi acil ve temel ihtiyaçlarına eşit bir şekilde erişebilmelidir.
- Yol izin belgesi 90 günle sınırlandırılamaz. Deprem öncesinde dahi göçmenlerin en temel haklarına erişimini engelleyen seyahat kısıtlaması uygulaması, süresiz bir şekilde ve tüm ülke çapında acilen kaldırılmalıdır.
- Irkçılık nefret suçu sayılsın, ayrımcı politikalar ve söylemler üretenler hakkında hukuki işlem yapılsın.
(AS)