Gezi davasından tutuklu bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman, depremler sonrasında yapı stoğuna dair sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Kahraman, İstanbul’da deprem riskinin büyüklüğünü ortaya koymak üzere İBB’de hızlı tarama yöntemleri ile yüksek riskli yapıları tespit etmeye başladıktan sonra haklarında soruşturma açıldığını söyledi.
“İmar mevzuatı yeniden ele alınmalı”
Açıklamasının tamamı şöyle:
“Tüm Türkiye enkaz altında kaldık. Hepimizin başı sağolsun, hepimize geçmiş olsun. Tek bir temennimiz var; kayıplarımız daha da artmasın. Kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.
Deprem gerçeği sistematik rant siyasetinin iktidarında uzun zaman görmezden gelindi. Depremle yüzleşmek bir yana imar aflarıyla bu gerçek inkar edildi. Vicdan ve akıl dışı, popülist politikalarla tehlikeye atılan sadece kırılgan yapılar değil, içlerindeki yaşamlarımız da oldu.
Depremle mücadelede afet sonrası seferberlik çok önemli ancak esas olan afet öncesi yapılması gerekenlerdir. Her yaşanan afet sonrasında aynı acıları bir daha yaşamayacağız diyerek vaatler sıralayan sistematik rant siyasetini bir yana bırakıp gerçek çözümler üretmek zamanıdır.
Yapılması gereken öncelikle kırılgan yapı stokunu süratle tespit etmek, sonrasında zaman harcamadan bu yapıları ve altyapıyı güçlendirmek ya da yenilemektir.
Bu çalışmalar için tüm yurtta tüm kamu kurumları, yerel yönetimler, STK’lar, özel sektör ve üniversiteler ile meslek odaları seferberlik halinde dayanıklı ve sağlıklı konutlar insana yakışır yaşam alanları inşa etmek üzere bir araya gelmelidir.
İktidarın 6306 sayılı Afet Kanunu ile yaptığı gibi faydacı, rant yaratma odaklı ve piyasa koşullarına terk edilmiş afet önleme politikalarını bırakarak, yaşam öncelikli politikaları seferberlik halinde hayata geçirmeliyiz.
İstanbul’da deprem riskinin büyüklüğünü ortaya koymak üzere İBB’de hızlı tarama yöntemleri ile yüksek riskli yapıları tespit etmeye başladık. Fakat bu çalışmalarımız nedeniyle çalışma arkadaşlarımla beraber Bakanlık hakkımızda soruşturma açtı.
Bugün afet sonrasında seferberlik halinde canlarımıza yardım etme günüdür. Ama yarın bu acıları tekrar yaşamamak için bir araya gelme, gerçek tehditleri tespit ederek giderme tüm insanlarımızın sağlıklı, güvenli konut hakkını sağlama günüdür.
Tüm İmar mevzuatını deprem gerçeği doğrultusunda yeniden ele almalı, kaçak ve affedilen yapıları titizlikle ele almalı ve depremle mücadeleyi piyasanın insafına terk etmeden kamu kaynakları ile gerekli tüm yapısal önlemleri acilen almalıyız.
Kentsel dönüşüm, rant elde etmeye yönelik bir gayrimenkul geliştirme faaliyeti değil, deprem gibi afetlere karşı sağlıklı, dayanıklı kentler yaratmak üzere bilimsel yöntemlerle, toplumsal fayda üretmek için kullanılması gereken bir araçtır.
Böyle bir zamanda, duvarlar ardında kapatılmış, eli kolu bağlı beklemek çok zor. Umarım en kısa zamanda depreme karşı hep birlikte mücadeleye devam edebiliriz.”
Tayfun Kahraman hakkında
Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde 2004 yılında lisans eğitimini tamamladı. Şehir plancısı unvanı ile mezun olan Kahraman, 2006 – 2010 yılları arasında iki dönem TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu’nda Sekreter Üye görevinde bulundu.
TMMOB Şehir Plancıları Odası’nda 2010 yılında başladığı İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine 2019 yılı Ocak ayına kadar devam etti. 2010 -2014 yılları arası Oda Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği’nde bulundu. 2009 – 2014 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Koruma Bölge Kurulu’nda Kültür ve Turizm Uzmanı olarak görev aldı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Kent Planlama Programında başladığı yüksek lisansını 2010 yılında, Doktorasını ise İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi programında 2017 yılında tamamladı. 2014 – 2018 yılları arasında Beylikdüzü Belediyesi’nde danışman olarak çalışmalara destek verdi, 2014 yılından bu yana görev aldığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde Dr. Öğr. Üyesi olarak çalıştı.
TIKLAYIN - Gezi'de gerekçeli karar: Suçlu yok suç var
TIKLAYIN - Gezi'de karar: Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye 18 yıl hapis
- 25 Nisan'da karar duruşması görülen Gezi Davasında İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten' ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi.
(AS)