Çevik Kuvvet İstanbul Havalimanı’nda

* Fotoğraf: Gerçek Gündem

Haberin İngilizcesi için tıklayın

İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA, olumsuz hava şartları ve yoğun kar yağışından dolayı tüm uçuşların durduğunu açıklamıştı.

Bugün ise THY İstanbul Havalimanı'ndaki uçuşlarını gece 00:00'a kadar durdurdu.

Çok sayıda yolcu havalimanında mahsur kaldı. Birçok yolcu da dün geceyi karton kutular üzerinde geçirmek zorunda kalmıştı.

TIKLAYIN - Atatürk Havalimanı'ndan kalkan uçak 3. Havalimanı'ndan neden kalkamıyor?

İstanbul Havalimanı’nda mahsur kalan turistler “We need hotel” (Otele ihtiyacımız var) sloganları atarak durumu protesto etti.

İstanbul Havalimanı'ndan yeni görüntüler: Bir yanda polis, bir yanda turistler

— Tele1 TV (@tele1comtr) January 25, 2022

Gerçek Gündem’in haberine göre yolcuların tahliye edilemediği havalimanına bu protesto sonrası kısa sürede Çevik Kuvvet polisi konuşlandı.

Dün de terminal çatısı çöktü

İstanbul Havalimanı 29 Ekim 2018'de hizmete girdi.

İktidarın “dünyanın en büyük havalimanlarından” diye sunduğu projeyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “İnşaat süresinden kapasitesine kadar gerçek anlamda dünya çapında bir şaheser olan bu havalimanımız, Türkiye'nin 2023 hedeflerinin sembollerinden biridir” demişti.

Ancak dünkü fırtına sırasında kargo terminalinin çatısı çöktü, bazı işçiler hafif şekilde yaralandı.

Dün akşam İstanbul’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da tarifeli uçuşlara kapatılan Atatürk Havalimanı’na indi.

Bugün de İGA personelini taşıyan servis aracı, havalimanı girişinde kontrolden çıkarak devrildi. AirportHaber'de yer alan habere göre, devrilen servis aracı içerisinde yaralılar var.

TMMOB uyarmıştı: Çevre şartları sorun yaratabilir

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, bugün sosyal medya hesabından “İstanbul Havalimanı'nda kar yağışı nedeniyle meydana gelen çökmeye ilişkin 2014 yılında sizleri uyarmış, ÇED Raporunda hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar gibi risklerin değerlendirilmediğini belirtmiştik” açıklamasını yaptı.

TMMOB’un 2014 tarihli raporunun meteorolojik değerlendirme kısmında şu bilgilendirme yer alıyor:

“Proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgarlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir.

“Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay veremediği bilinmektedir. Bu nedenlerle ÇED Raporunda kullanılan meteoroloji istasyonlarının verileri proje alanındaki değerleri yansıtmamaktadır.

“Yılda 150 milyon kişinin taşınacağı bir havalimanında meteorolojik parametrelerin gerçekliğe uygun olarak ölçülebilmesi için proje alanında bir meteoroloji istasyonu kurulmalı ve en az 5 yıllık bir ölçümden sonra projenin yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir.

“ÇED Raporunda ayrıca iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler (hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar) de değerlendirilmemiştir. İklim modelleri ile bu riskler değerlendirilebilmektedir.

“ÇED Raporu’na göre yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu olan bu kıyı bölgesinde hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışların fiziksel çevre şartları bakımından sorun yaratabilir.” (AS)