Son günlerin en tartışmalı insanı Sezgin Baran Korkmaz… Ekşisözlük’te adına açılan başlıkta ilk paylaşım ‘denserkor’ adlı kullanıcı tarafından 2 Haziran 2016’da yapılmış.
Yazar, Sezgin Baran Korkmaz’dan “Dişiyle tırnağıyla bi yerlere gelen adamın hali gerçekten başka oluyor, yüreği büyük adammış gerçekten” diye bahsetmiş.
Ekşisözlük’teki bu paylaşım Sezgin Baran Korkmaz’ın yavaş yavaş Türkiye’de tanınırlığını arttırdığı döneme denk geliyor. Ancak bu Korkmaz’ın ilk sahneye çıkışı değil.
23 Aralık 2015 tarihli bir Hürriyet haberi. Başlık şöyle: "Ayakkabı boyacılığı ile başladı 27 şirkete yatırım yaptı"
Hemen altında ise Korkmaz’ın yaptığı iyiliklerden bahsediyor haber: Yabancı fonların Türkiye’deki çeşitli firmalara yatırım yapmasını sağlayan SBK Holding, elde ettiği kârın önemli bir bölümünü sosyal yardımlara harcıyor. En son Kars’ta okul ve öğrenci yurdu yaptıran SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz, köy okullarında okuyan 5 bin öğrenciye de kışlık giysi hediye etti.
Bu tür haberler onun hakkında ne ilk ne de sondu. Gün geldi yeni evlenen çiftlere ‘yalısının’ kapılarını açtı, tatile gönderdi, yeri geldi Bodrum'da yatından inerek tatilcilere sahilde lahmacun ve ayran dağıttı, yeri geldi aldığı şirketlerle gündem oldu, yeri geldi maddi yoksunluk çeken ailelerin çocuklarına burs verdi, yoksul mahallelerdeki sebze meyve tezgahlarını aldı, gecekondu mahallelerindeki evlerin önüne zarf içinde para koydu. Türkiye’nin iyilik meleği oldu.
Her şey inanılamayacak derecede iyiyken bu iş insanının ‘aslında kim olduğunu, arkasında kimlerin olduğunu’ merak edenler de vardı. Bu sır perdesi şimdi yavaş aralanıyor. Perde aralanırken de bianet Korkmaz’ın kim olduğunu araştırdı:
Şirketler, vakıflar, STK'ler
Kasım 1977, Kars Digor doğumlu. Wikipedia sayfasında “Kürt kökenli Türk iş insanı ve girişimci” yazıyor. Sahip olduğu şirketlerinin çatı kuruluşu olan SBK Holding’in ve SBK Vakfı’nın kurucusu. Relief International ve EastWest Institue (sivil toplum kuruluşu) yönetim kurulu üyesi.
Aldığı eğitimle ilgili hiçbir yerde bir bilgi yok. 5 çocuklu bir ailede doğup büyüdüğünü, çocukluğunda ayakkabı boyacılığı, bulaşıkçılık yaptığını sık sık konu olduğu haberlerde belirtiyor. Digor’dan 12-13 yaşında İstanbul’a geldiğinden, İstanbul Moda’da 13 kişiyle aynı evde kaldığından bahsediyor.
SBK Holding'in internet sitesinde sahip olunan şirketlere dair bir bilgi yok. Ancak yine Wikipedia’ya göre, Korkmaz’ın yöneticisi veya sahibi olduğu şirketlerin isimleri şöyle:
Mega Varlık Yönetim A.Ş., Komak Isı Yalıtım Sistemleri, SBK Holding Biofarma İlaç Sanayi, Unico Sigorta, Münir Şahin İlaç Sanayi, Ecem İlaç Pazarlama, İstanbul Doğu Batı Derneği, Bugaraj Elektronik Ticaret, Hexagon Mühendislik, Auto Alsat Bilişim Otomotiv, Vaniköy Sigorta, Komak Madeni Yağ Akaryakıt, Boğaziçi Cam Sanayi, Bukombin Bilişim, Ürosan Kimya, Noil Yatırım, Blane Teknoloji, Umut İlaç, İsaanne Sarl.
Biofarma'yı alırken
Türkiye, Avrupa, Rusya, Güney/Güneydoğu Asya’da faaliyet gösteren tüm şirketlerinde 5 binden fazla kişi çalışıyor.
Korkmaz her yerde sık sık geçmişinden bahsediyor ama holding patronluğuna uzanan hikayesinde bu şirketleri nasıl aldığına, kurduğuna, ortak olduğuna hiç değinmiyor.
Sadece kendi YouTube sayfasından kaldırdığı ve kendisini anlattığı videoda “Batmış, tam anlamıyla sıfırı tüketmiş şirketleri alıyorum. Batmış şirket işindeyim” diyor. 2015’te Hürriyet’le yaptığı söyleşide de ‘bu zor durumdaki’ şirketleri alıp, düzlüğe çıkardıktan sonra sattığını söylüyor.
Yine aynı söyleşide girişimciliğe madeni yağ fabrikası satın alarak başladığından (tarih belli değil) bahsediyor.
Kilit nokta Mega Varlık
Korkmaz’ın işlerini yürüttüğü şirket olarak Mega Varlık biliniyor. Şirket Mart 2015’te Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) izniyle kuruluyor. 50 milyon TL sermayeli olarak. Şirketin yüzde 99,99’luk en büyük hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı Kingston Kardeşlerden Jacop Ortell Kingston. Şirketin diğer üç ortağı ise Mehmet Demir ve Yakup Levent Korkut. Şirketteki payları 1’er TL’yle sınırlı. Şirket, bankaların artık tahsil edemez kredi alacaklarını alarak, borçlulardan tahsilat yapmaya çalışıyor.
Şirket Ağustos 2019’da sermaye artırımına gidiyor. Şirketin sermayesi 93 milyon 292 bin liraya çıkartılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) soruşturmaya konu iddiaların merkezini de bu şirket oluşturuyor ve tam olarak bu noktada başlıyor.
ABD, 2018’de Kingston Kardeşlere devleti 511 milyon dolar zarara uğrattığını belirterek dava açıyor. İlk iddianame 2018’de, genişletilmiş iddianame de 2019’da hazırlanıyor. İddianamede Kingston Kardeşlerin ABD Hazinesini dolandırdığı ifade ediliyor. Sezgin Baran Korkmaz da Kingston Kardeşlerin ABD’den çaldığı parayı Türkiye’de aklamakla suçlanıyor. SBK Holding’e bağlı 6 şirketin hesaplarından 132 milyon dolar kara para aklandığı öne sürülüyor.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da yaptığı incelemelerde Sezgin Baran Korkmaz’ın ‘kara para aklandığını’ tespit ediyor. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sezgin Baran Korkmaz hakkında soruşturma başlatıyor.
ABD’de Utah Federal Savcılığı da Kingston Kardeşlerin davasında Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını istiyor.
Kimdir bu Kingston Kardeşler?
Jacop Kingston, Sezgin Baran Korkmaz ve Recep Tayyip Erdoğan
Kingston Kardeşlerden kasıt Jacop Ortell Kingston (eşi Sally Kingston) ve Isaiah Kingston. Anneleri Rachel Kingston, babaları ise Daniel Kingston. Baba Kingston hakkında henüz bir suçlama yapılmış değil. Ancak aileyi bilinir yapan da baba Daniel Kingston. Utah'ta çok eşli evliliği savunan bir mormon tarikatının kurucusu. 14 eşi olduğu iddialar arasında.
Jacop ve Isaiah Kingston sahibi oldukları 'Washakie Yenilenebilir Enerji’ firması üzerinden sahte vergi iadesi evrakları hazırlayarak ve ucuz yakıt vergisi kredisi alarak ABD’yi zarara uğratıyor.
Şirket 2002’de kuruluyor. 2003’te ise ABD biodizel üreticilerine galon başına 1 dolar destek vermeye başlıyor.
Kingston Kardeşler, Arkansas ve Florida'dan aldıkları biodizeli Panama Kanalı’nda konteynır değiştirerek Los Angeles'a taşıyıp sözde biodizel fabrikalarında kendileri üretmiş gibi göstererek bu destekten faydalanıyor.
Bir de Levon Termendzhyan var. Kim o?
Kingston Kardeşlerin yargılandığı dosyada adı geçen bir isim daha var. Lev Aslan Dermen ya da eski adıyla Levon Termendzhyan. Yatırım yaparak Türkiye vatandaşlığı alan birisi olduğu iddia edilse de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bunu yalanladı.
Termendzhyan 14 yaşında ailesiyle Ermenistan’dan Kaliforniya’ya gelen bir göçmen. İddianameye göre çok sayıda benzin istasyonu olan, lüks araçlarla gezmesiyle tanınan birisi. Buna rağmen daha önceden sahtecilik ve saldırı gibi suçlamaların da muhatabı olmuş bir isim. O da Kingston Kardeşler gibi devletin verdiği 1 dolarlık teşvikten yararlanmak için Hindistan ve Çin’den aldığı biodizeli kendi fabrikasında üretmiş gibi ABD’de satmaya başlıyor.
Tam bu noktada devreye Sezgin Baran Korkmaz giriyor. Devletten alınan parayı Korkmaz Türkiye’de aklıyor. Termendzhyan ile Korkmaz eski bir iş ortağı.
Termendzhyan ile Korkmaz’ın ilişkisi?
Levon Termendzhyan ve Jacop Ortell Kingston
2009’da iş insanı Bereket Öner finansal sıkıntıya giriyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın ‘madeni yağ’ işinden hemen sonrasına denk gelen bu kısımda Korkmaz, Öner’in ‘Sincan Styropor’ fabrikasındaki makinaları 300 bin TL’lik senet imzalatarak hacizle alıyor. Bursa Kestel’deki Komak Isı Yalıtım bünyesinde çalıştırmaya başlıyor. Fakat bir süre sonra Korkmaz, Öner’i arayarak fabrikada yangın çıktığını söylüyor.
Süreç boyunca Öner, Korkmaz’la sık sık Beşiktaş’taki Les Ottomans Otel’e görüşüyor. Bu görüşmelerden birisinde otelin müdürü Korkmaz’ı, Levon Termendzhyan tanıştırıyor.
Kısa süre sonra da Korkmaz, ABD’ye Termendzhyan’ın yanına gidiyor ve ikisi arasında ‘kara para ticareti’ başlıyor.
Termendzhyan ilk etapta Komak Isı Yalıtım Şirketi’nin hesabına 500 bin dolar gönderiyor. Korkmaz parayı akladıktan sonra Termendzhyan’a elden geri veriyor. Korkmaz da kendi karına düşen parayla batık şirketleri alıyor. Para aklama bu şirketler üzerinden devam ediyor.
Bir müddet sonra (2014’te) Termendzhyan, Korkmaz’ı Kingston Kardeşlerle tanıştırıyor. Jacop Ortell Kingston, Korkmaz’a, varlık yönetim şirketi kurmasını böylelikle yasal mevzuata takılmaksızın Türkiye'ye rahatlıkla para getirebileceklerini söylüyor. Korkmaz bunun üzerine Mega Varlık Denetim A.Ş.’yi kuruyor.
Termendzhyan, Kingston Kardeşler ve Korkmaz arasındaki ilişkiyi, Bereket Öner 31 Aralık 2020’de savcılığa verdiği ifadede anlatıyor. Öner, 29 Nisan'da İstanbul Ataşehir'de bir silahlı saldırıya uğruyor. Yaralı kurtulan Öner hastane polisine, sonrasında da savcılığa Sezgin Baran Korkmaz'ın ismini veriyor, “Bir dahaki sefere kafana sıkarız” diye tehdit edildiğini söylüyor. Ama mahkemede şu ana kadar verdiği ifadeleri değiştiriyor.
Olayın ABD ve Türkiye boyutu
Sezgin Baran Korkmaz’a yapılan operasyona kadar Türkiye’nin birçoğu bu ismin varlığından habersizdi. Önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 9 Ekim 2020’de Korkmaz'ın bütün mal varlığına el konulmasını istedi. 10. Sulh Hakimliği talebe uydu ve Korkmaz’ın varlıklarına el koydu. 28 Aralık’ta da holding ve şirketlere polis operasyon düzenledi. Korkmaz dahil 19 kişi hakkında gözaltı kararı vardı ama Korkmaz çoktan yurtdışına kaçmıştı. Türkiye Korkmaz’ı artık bu haberlerle tanıyordu. Ancak süreç bunun çok öncesinde başlamıştı.
Mesela 3 Eylül 2018 tarihli Razi Canikligil imzasıyla Hürriyet’te yayınlanan bir haber. “Jet vurguna kelepçe” başlığını taşıyor. Canikligil Kingston Kardeşler’in, Los Angeles’tan Türkiye’ye kaçmaya çalışırken yakalandığını, Levon Termendzhyan’ın Türkiye’ye kaçmış olabileceğini (daha sonra kaçamadığı, tutuklandığı ortaya çıktı), olaydan iki yıl önce (2016) Bora Jet’in satışında bu kişilerin Korkmaz’a finansman sağladığını yazıyor. Ama aynı gün yapılan başvuruyla Bakırköy 6.Sulh Ceza Hakimliği habere erişim yasağı getiriyor.
Canıkligil haberleri devam ettiriyor. Yalçın Bayer konuyu yazmaya başlıyor. Haberlere peşi sıra erişim engeli geliyor. Hatta Ahmet Hakan da konuyu köşesine taşıyor ve getirilen erişim engeli kararlarına tepki gösteriyor. Öyle ki Korkmaz, Hürriyet’teki toplamda 51 linke erişimi yasaklıyor. Yasaklayan yine Bakırköy 6.Sulh Ceza Hakimliği.
Bu sırada Kingston Kardeşler ile Levon Termendzhyan, ABD’de yargılanmaya başlıyor. Haklarında 70’er yıl hapis cezası istemiyle dava açılıyor. Temmuz 2019’a gelindiğinde ise Kingston Kardeşler daha düşük bir ceza almak için itirafçı oluyor, tüm suçlamaları kabul ediyor ve 30 yılla yargılanıyor. Türkiye’deki bankalara ve Mega Varlık’a yatırdıkları paraları, yaptıkları şirket alımlarını, gayrimenkul yatırımlarını dökümleriyle birlikte mahkemeye sunuyorlar. Termendzhyan ise tam tersi şekilde tüm suçlamaları reddediyor.
Kingston Kardeşler ve Termendzhyan, yargılama sonunda 12 kişilik jüri tarafından suçlu bunuluyor. Ancak Kingston Kardeşler koronavirüs önlemi olarak jürinin 10 kişiden fazla kişiden oluşmaması yasağının delindiğini belirterek karara itiraz ediyor. İtiraz halen değerlendirme aşamasında ve önümüzdeki kararın açıklanması bekleniyor.
Yargılama devam ederken ABD Türkiye'ye aklanan paraların peşine düşüyor. Utah Federal Savcılığı Sezgin Baran Korkmaz'ın akladığı paranın Türkiye’den istenmesini talep ediyor. 2020’de Türkiye’de Korkmaz’a karşı yapılan operasyonlar da bu talepten sonra başlıyor.
Operasyonun hemen öncesinde de (30 Eylül) 10 Sulh Ceza Hakimliği Sezgin Baran Korkmaz’a yurtdışı yasağı koyuyor. Ancak İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği 17 Kasım'da Korkmaz’ın yurtdışı yasağını kaldırıyor. Korkmaz da bu tarihten hemen sonra ‘resmi yollarla’ yurtdışına kaçıyor.
Sonrasında Korkmaz’ın ve şirketlerinin tüm mal varlığına el konuluyor. Akabinde de kendisine ve şirketlerine operasyon yapılıyor. Ancak Korkmaz’ın İstanbul Havalimanı’ndan 5 Aralık’ta yurtdışına çıkarkenki görüntüleri güvenlik kameralarıyla tespit ediliyor. Kısa bir süre sonra da Korkmaz’ın mal varlıkları üzerindeki tedbir kararı kaldırılıyor. Korkmaz'ın yurtdışına kaçamadan 1 gün önce Ankara'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla görüştüğü de iddialar arasında.
Korkmaz yurtdışına çıkarken
Savcılık ise yürüttüğü soruşturmayı Korkmaz kaçtıktan ancak 4 ay sonra, Nisan ayında tamamlıyor. Savcılık, Korkmaz ve 10 sanık hakkında “Suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak” suçlamasıyla iddianame düzenliyor.
Korkmaz’ın 3 yıldan 7 yıl buçuk yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ediyor.
İlk duruşma 17 Mayıs’ta İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Mahkeme, Korkmaz’ın tutuklanmasına hükmederek duruşmayı erteliyor ama Korkmaz Türkiye’den kaçalı 5 ayı aşkın bir süre geçmiş oluyor.
Süreç işlerken Sedat Peker, Habertürk sunucusu Veyis Ateş'in Korkmaz’a ait otelde ücretsiz kaldığını ve kara para aklamakla suçlanan Korkmaz için arabuluculuk yaptığını açıklıyor. Ateş’in, Korkmaz’dan ‘yardım etmek için’ 10 milyon euro istediği söylüyor. Ateş iddiaları yalanlasa da ses kaydı ortaya çıkıyor ve Habertürk'ten istifa ediyor.
Bu gelişmenin hemen ardından da Korkmaz, Avusturya’da ABD’nin talebi üzerine gözaltına alınıyor. Türkiye araya girerek Korkmaz’ın iadesini istiyor. Korkmaz mahkemeye çıkartılıyor ama mahkeme Türkiye’den böyle bir talep gelmediğini açıklıyor. Mahkemede bu nedenle sadece ABD'nin ‘uluslararası yakalama ve iade’ talebi görüşülüyor. Mahkeme, Korkmaz’ın gözaltı süresinin 5 Temmuz'a kadar uzatılması kararını veriyor.
Ve son olarak da Utah Fedaral Savcılığı’nın 28 Nisan’da ‘gizlilik kaydıyla’ Sezgin Baran Korkmaz hakkında dava açtığı, ‘gizlilik kararı’nın dün kaldırılmasıyla öğreniliyor.
İddianamede Sezgin Baran Korkmaz hakkında 225 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 15 sayfalık iddianamede, Korkmaz’a yönelik 12 ayrı suçlama yer alıyor ve savcılık usulsüz şekilde yaptığı para transferlerinin her biri için on ayrı suçlamada bulunuyor. Usulsüz para transferlerinin her biri için 20’şer yıl, kara para aklamaktan 20 yıl, mahkemeye yalan beyanda bulunmaktan da 5 yıl hapis cezası istiyor.
Transferler
(HA)