Kitap: Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise Yazar: Christine Baldacchino Çizer: İsabella Malengant Çeviren: Deniz Özülke Yayınevi: Güldünya Yayınları Okuma yaş grubu: 6 yaş ve üzeri | |
Dünyamızı kadın ve erkek olarak ayrıştırdılar. Renkleri, cisimleri, zevkleri, eşyaları, elbiseleri ayrıştırdılar. Ayrıştıra ayrıştıra kız çocuklarını oğlanlar, oğlan çocuklarını kız çocuklarına karşı öcüleştirdik, ötekileştirdik, düşmanlaştırdık. Öyle ki kız ve oğlanların yan yana oturmasını, el ele tutuşmasını, bir birini öpmesini ayıp, günah saydırdık. Eşyanın, elbisenin, yemeğin cinslere göre ayrıştırıldığı ve bunun sonunda da travmaların yarattığı bir yığın sorun yarattık, güzelim dünyamızda inanışları, dilleri, kültürleri ve birlikte yaşamı bertaraf eden bu berbat durumu çağımızın olanaklarıyla aşabiliriz.
Peki, bunu nasıl yapacağız? Hangi araç-gereç ve öğretiyle yapacağız? Çocukların masumiyetini sadeliğini, safiyane dünyasını nasıl eşit ve özgür kılacağız? İşte size rehber niteliğinde bir kitap. Kedi seven Christine Baldacchino ve Isabelle Malengat kafa kafaya verip çocukların zihninde var edilen ayrıştırmaları ustaca bir yayım ve çizimle tarihe gömüyor, "Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise" kitabıyla.
Morris Micklewhite, kedileri ve turuncu rengi seven bir çocuk. Ve elbise giymekten hoşlanıyor. Morris Micklewhite'ın elbise sevgisi akranlarını hışmına uğruyor. Dışlanıyor, oyunlara alınmıyor, dalga geçiliyor ve olmadık aşağılamalara maruz bırakılıyor. Öyle ki Morris Micklewhite tüm çocuk masumiyetiyle hilelere başvurup okula gitmemeye başlıyor. Resim yapmayı ve müzik dinlemeyi seven Morris'in uğradığı akran zorbalığı aslında biz büyüklerin çocuklara yüklediği bir ayrımcılık ve öğreti.
Hışır hışır, tıkır tıkır Morris
Morris yürüdüğünde hışır hışır, kırış kırış ve tıkır tıkır sesleri sayesinde onların (arkadaşlarının) söylediklerini duymamış gibi yapıyor. Morris onların söylediklerini duymamış gibi yapıyor, ama aslında duyuyor. Pazartesi günü Becky elbiseyi üstünden çekip almaya kalktı: "Onu giyemezsin! Sen bir oğlansın!" Salı günü Eli, Henry ve diğer oğlanlar, Morris elbiseyi çıkarmadığı sürece onu uzay gemilerine almayacaklarını söylediler. "Astronotlar elbise giymez." Bu ayrımcılık zamanla "Bizi de kıza çevirmeni istemiyoruz" denilecek kadar ileri gidiyor. Sınıf arkadaşlarının alaya alma dışlama tutumları karşısında pes etmeyen Morris sonunda onlarla baş etmenin yolunu buluyor.
Morris öyle bir şey yapıyor ki arkadaşları onu aralarına almaya ve onunla oyun oynamaya mecbur kalıyor. Hatta Morris'in oyununa katılıyorlar.
"Morris hışır hışır hışırdadı. Turuncu elbise kırış kırış kırıştı. Ayakkabıları tıkır tıkır tıkırdadılar. Morris kendini harika hissetti."
Kitap bizi herkesin mutlu olduğu bir sona götürürken bize benzemeyen, bizden olmayan, ayrı olan, farklı olana karşı ayrımcılığı ortadan kaldıracak bir güzellik sunuyor. Çocuklarımıza farklılıklarımızı sevmeyi öğretebiliriz. Dışlamadan, kırmadan dökmeden birlikte yaşayabiliriz. Bu yüzden de hem çocuklar hem de ebeveynler bu kitabı birçok kez okuyabilir. Kitabın Amerika Kütüphaneler Birliği'nin Gökkuşağı Listesinde yer aldığını da ekleyelim.
(SYZ/Lİ/AÖ)