* Fotoğraf: Flickr
Bir zamanlar, Beyoğlu’nda AKM'nin bulunduğu alan Gümüşsuyu'nun aşağısına kadar Müslüman, Taksim'den Talimhane boyunca Harbiye'ye uzanan kısım Surp Agop Mezarlığı, Gümüşsuyu'ndan inişte sağda kalan bir bölüm de Katolik mezarlığıydı. 1930'larda bu alan mahkeme kararıyla İstanbul Belediyesi'ne geçti.
Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) açtığı yarışmayı, meydanın çoğumuzun unuttuğu geçmişi özelinde, şimdi Divan Oteli, Gezi Parkı gibi yapıların üzerine inşa edildiği Surp Agop Mezarlığı'nı barındırabilen, bütün kimlikleri bir arada yaşatabilmiş hafızasının kıymetini gazeteci, yazar Karin Karakaşlı'dan dinledik:
"Meydan dediğin gökyüzüne baktırır"
"Meydan, bir şehrin özgürlük alanıdır. Sadece tarih boyu gösterilere tanıklık ettiği için değil. Dar sokakların, uzun caddelerin sonunda vardığın açıklık, kişisel hafızan için de kıymetli olduğundan. Meydan dediğin gökyüzüne baktırır, yıldızları gördürür. Belki sevdiğini arar, bir meydanın orta yerinde bir canına kavuşur ya da bir başkasından ayrılırsın. Meydan o beklenmedik görkemiyle sana da bir çentik atar.
* Karin Karakaşlı
"Taksim Meydanı ülkedeki pek çok şey gibi yaralı. Hiçbir katmanına layıkıyla sahip çıkılmadığından temeline kadar çürük. Bir yerin tarihini var oluşuna tehdit kıldığında onu tanınmaz derecede dönüştürmek siyasi bir hamledir. O hamle Taksim Meydanı üzerinde de oynandı yakın tarihte. Gezi Direnişi’nin rengini, coşkusunu, çoğulcu sivil katılımını gözünün önüne getirmek artık 'Hani şurada…' diye hayal kurarak hatırlamakla eşdeğer.
"Katliam serbest anma yasak"
"Bir meydanın neyi nasıl hatırlatmasına karar vermek de siyasi bir hamle. Mimarinin sınırlarını aşan bir tartışma. Hayatın doğal akışında olsaydık ben de kendi payıma meydan, geniş kitlelerin adını ilk kez Gezi günlerinde Nor Zartonk aracılığıyla duyduğu, 1939’da istimlak edilmiş, nihayetinde hayal ederek dahi hatırlanamayan Surp Agop Ermeni Mezarlığı’na da göndermede bulunsun, 6-7 Eylül pogromunda şehrin gayrimüslim azınlıklarına reva görülen yıkımı da ansın, Pera’da yaşamış Ermeni sanatçı ve aydınları da selamlasın isterdim.
"Bunların hepsinin üzerine bugün anma için dahi izin verilmeyen 1 Mayıs’ı 1977 katliamı anısına bir hatırlatma dilerdim.
"Ama buralarda hayat doğal akışında akmıyor. Benim bunları söylediğim 10 Ekim 2020 tarihinde 103 cana ve kahredici bir öfkeye mal olan Ankara Katliamı’nın beşinci yıldönümünde anma yapanlar gözaltına alındı. Katliam serbest, anma yasak anlayacağınız.
"Hayalim yok inadım var"
"İşte bu nedenle ben bütün meydanlarda ve sokaklarda kendi hafızama sığınmayı yeğliyorum. Onun yalanı yok en azından. Hepimizin kişisel hafızalarımızı teyellediğimiz bir meydan bir gün nasip olur mu, bilmem. Çünkü o zaman o meydanda dolaşmak özgür ve gururlu olacak demektir. Hatta umutlu. Neyi hatırlayacağımızı hiç unutmadık, biz tam da o acının üzerine umut inşa edebildik demektir. O zaman nefes de haram olmaz belki. Meydana söz hakkı verilmiş olur. Hepimiz adına.
"Bu konuda hayalim yok. Ama inadım var. O inatla yaşıyorum."
Karin Karakaşlı hakkındaYazar, gazeteci, eğitmen. Karin Karakaşlı 1972'de İstanbul'da doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni, Boğaziçi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Mütercim Tercümanlık Bölümü'nü ve ardından, Yeditepe Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat Yüksek Lisansı’nı bitirdi. 1996-2006 arasında Agos gazetesinde editör, köşe yazarı ve yazı işleri müdürü olarak görev aldı. 2012'de geri döndüğü Agos'ta genel yayın yönetmeni yardımcılığı yaptı. Özel Getronagan Ermeni Lisesi’nde Ermenice öğretmeni ve Yeditepe Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Kapanana kadar Radikal 2'de düzenli olarak yazdı. Öykü ve makaleleri Sel Yayınları'nın Kadın Öykülerinde İstanbul, Kadın Öykülerinde Avrupa ve Kadın Öykülerinde Doğu kitapları başta olmak üzere çeşitli antolojilerde yer aldı. Kitapları: Benim Gönlüm Gümüş (2009, şiir), (2009, şiir), Ay Denizle Buluşunca (1997, roman), Gece Güneşi (çocuk kitabı, 2011), Türkiye’de Ermeniler: Cemaat, Birey, Yurttaş (2009, araştırma/Günay Göksu Özdoğan, Füsun Üstel ve Ferhat Kentel’le birlikte), Can Kırıkları (2002, öykü), Müsait Bir Yerde İnebilir Miyim? (2005, roman), Cumba (2009, deneme), Dört Kozalak (2014), Yetersiz Bakiye (2015, öykü), Asiye Kabahat’ten Şarkılar Dinlediniz (2016, anlatı), Konaktakiler (ilk çocuk romanı, 2016), Uçan Kız Volante (2018). Çevirileri: Anita Brooknern / Özel Bir Görüş (1997) Péter Esterházy / Hrabal'in Kitabı (1998) Ödülleri: Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü - 1998 Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda üçüncülük - 1994 Gençlik Kitabevi Öykü Yarışması’nda birincilik - 1995 |
MEKANIN HAFIZASI YA DA TAKSİM MEYDANI PROJESİ YAZI DİZİSİ
Mekanın hafızası ya da Taksim Meydanı projesi
Ertuğrul Kürkçü: Bize Taksim'de ağaç değil hürriyet lazım
Tekiner: Hakikatin üstünü bir kez daha örten kolaycı projeler
Laki Vingas: Şehrin kalbi olan bir meydan yaratılmalı
Mücella Yapıcı: Yerel yönetim meydandan vazgeçmiş
HAFIZA MEKANI TAKSİM MEYDANI 1977 1 Mayıs katliamını unutmamak için |
(TP)