Meclis Genel Kurulu'nda gelecek hafta görüşülecek torba yasa tasarısı, meclise sunulduğu hali ile kabul edilirse baca gazı filtresi olmadan çalışan kömürlü termik santrallerin, iki yıl daha havayı kirletmesi söz konusu olacak.
Yasa teklifine tepki gösteren Türk Tabipleri Birliği, TEMA Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL, 350.org, WWF-Türkiye, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Toraks Derneği gibi kuruluşların yer aldığı Temiz Hava Platformu, ortak bir bildiri yayınladı. Yayınlanan bildiride şöyle denildi:
"2013'te kömürlü termik santrallerin özelleştirilmesinin ardından, çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınmıştı. Bu süre içerisinde santraller, filtre ve baca gazı arıtma sistemleri gibi çevre yatırımlarını yapmadan altı yıl boyunca zehirli gazları doğrudan havaya saldı.
"Mecliste ilk sırada görüşülecek yasa teklifi, Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Sivas, Şırnak ve Zonguldak'ta bulunan 10 santrale iki yıl daha havayı kirletme özgürlüğü tanıyacak.
"Ömrünü tamamlamış bu santrallerin çevre yatırımlarından muaf tutulmak bir yana, emekliye ayrılma planlamalarının yapılması gerekiyor.
"Milletvekillerimizden, bu santrallere iki yıl daha bizi hasta etme izni verecek Madde 45'i Meclis'teki oylamada kabul etmemelerini talep ediyoruz."
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu Üyesi Çiğdem Çağlayan ve Sağlık ve Çevre Birliği'nden (HAEL) Funda Gacal söz konusu torba yasasını ve yasanın sebep olacağı sonuçları bianet'e değerlendirdi.
Prof. Dr. Çağlayan: "Çevre Bakanlığı'nı görevini yapmaya çağırıyoruz"
Çağlayan, torba yasa tasarısının çevre yatırımlarının yapılmasını 2021'e kadar ertelemesi durumunu olumsuz olarak değerlendirdi.
"Bu tasarının kabul edilmesi demek, iki yıl daha havanın kirlenmesi ve halk sağlığının tehlikede olması demek. Kabul edilmesi halinde, halk sağlığı ve çevre kirliği açısından sonuçları olumsuz olacak."
"Çevre Bakanlığı'nı görevini yapmaya çağırıyoruz. Filtresiz çalışan santrallerin tespit edilmesi ve bu santrallere filtre takılması gerekiyor. Dolayısıyla, görevlerinin tersine bir duruma olanak sağlıyorlar ve hava kirliliğinin artmasına destek oluyorlar."
Gacal: "Mecliste bir görüşme planlıyoruz"
Türkiye'deki pek çok santralde altyapı yatırımlarının olmasına rağmen, çevre yatırımları bağlamında bakıldığında santrallerde bunları kullanılmadığının altını çizen Sağlık ve Çevre Birliği'nden Funda Gacal, şöyle konuştu:
"Mesela Muğla'da bulunan termik santrallerde kükürt arıtma tesisleri var ancak yapılan saha çalışmalarında kükürt arıtma tesisleri kullanılmıyor. Maliyetten kaçınmak için bunları kullanmıyorlar. Bizim aslında temel sorunumuz santrallerin özel şirketlerin vicdanına bırakılması ve denetimsizliğin olması.
"Önümüzdeki hafta platform adına, mecliste bir görüşme planlıyoruz. Milletvekillerine, bu tasarının getireceği muafiyet ve sebep olacağı kirliliği anlatıp, tasarının kabul edilmemesi adına yapılan kampanyalardan bahsetmek istiyoruz."
Tasarı ne getiriyor?
Sanayi Komisyonu'nda kabul edilen Maden Kanunu ve Bazı Kanunlar Hakkında değişiklik öngören torba yasa tasarısı ile devlet, maden işletmelerinden alacağı haktan vazgeçiyor ve orman alanlarındaki izinsiz enerji tesislerinin, başvuru tarihlerindeki bedellerinin ödenmesiyle izinli hale gelmelerini sağlıyor.
Ancak gerekli izin alınmadan enerji tesisi kurulması 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ihlal edilmesi anlamına geliyor. Böylelikle suç sayılması gereken bir eylem, hem verilen izin ile hem de geçmiş yıllara dair ödemelerden muaf tutularak ödüllendiriliyor ve affa uğruyor.
Söz konusu yasa tasarısındaki 45. madde ise termik santrallerin çevre yatırımlarını tamamlamadan iki yıl daha çalışmasına izin veriyor.
Termik santrallerinin rehabilitasyon süreci
1- 2013 yılında, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ilk yürürlüğe girdiğinde, yasanın Geçici 8. Maddesi; özelleştirme kapsamına alınan termik santrallerin rehabilitasyon ve filtrasyon sistemi kurmalarının 3 yıl ertelenmesi öngörüldü. İlk olarak 2013 yılında kömürlü termik santrallerin özelleştirilmesinin ardından, bu santrallerin çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2018'e kadar süre tanındı.
2- 2014 yılında Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 56. maddesi gereğince, çevre yatırımlarının bu kadar ertelenmesinin anayasaya aykırı olduğuna karar vererek Geçici 8. Madde'yi iptal etti.
3- 2016 yılında kanunda tekrar düzenleme yapıldı ve çevre yatırımlarının tamamlanması için verilen süre Aralık 2019'a kadar uzatıldı.
4- 2018 yılında dönemin Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Berat Albayrak, Çan Termik Santrali ziyaretinde, santrallerin çevre için gerekli yatırımları yapması için verilen sürenin 2019 sonunda biteceği ve bir daha böyle bir erteleme olmayacağı sözünü verdi.
5- Bu seferki düzenlemenin diğerlerinden farkı, çevre muafiyeti için süre uzatmayı şarta bağlıyor. Haziran 2019'a kadar yatırımlara ilişkin hazırlıklarını (iş temrin/yatırım planları) tamamlamaları şartıyla Aralık 2021'e kadar süreyi uzatıyor.
Çevre yatırımları eksik olan ve özelleştirilen termik santraller
MMO çalışmasına göre baca gazı kükürt giderim tesisi olmayan santraller:
1- Çanakkale / Çan 18 Mart Termik Santrali
2- Şırnak / Silopi Termik Santrali
3- Kahramanmaraş / Afşin Elbistan A Termik Santrali
4- Karabük / Kardemir Termik Santrali
5- Kütahya / Tunçbilek Termik Santrali
6- Kütahya / Seyitömer Termik Santrali
7- Manisa / Soma A Termik Santrali
8- Manisa / Soma B Termik Santrali
9- Sivas / Kangal Termik Santrali (1 ve 2. üniteler)
10- Zonguldak / Çatalağzı Termik Santrali
Baca gazı kükürt giderimi yetersiz olan santraller
Kükürt giderimi tesisi olan santrallerden Çayırhan (Ankara), Yatağan (Muğla), Yeniköy (Muğla), Kemerköy (Muğla), Orhaneli (Bursa), Afşin Elbistan B (Maraş) 2019 Haziran itibariyle geçerli olacak sınır değerleri karşılamıyor. Ayrıca birçok santralde toz tutmak için elektrostatik filtre yatırımları yapılmış olmakla beraber tasarım hataları, yakılan kömürün özelliklerinin değişkenliği veya bakım eksikliği/işletme hataları gibi nedenlerden ötürü filtrelerden istenen verimin alınamadığı sıklıkla gündeme geliyor.
Hava kirliliği hakkında* Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada her yıl iç ve dış ortam hava kirliliğine bağlı 3,7 milyon insan hayatını kaybediyor. * Temiz Hava Platformu'nun 2016 yılı raporuna göre ÇŞB'nın hava kalitesi ölçüm istasyonları sonuçlarına göre Türkiye'deki 81 şehrin 80'i kirli hava soluyor. * 2016 yılında yapılan bir çalışmaya göre Türkiye'de kömürlü termik santrallerin yarattığı hava kirliliği her yıl 2876 erken ölüme sebep oluyor. |
(SO / HA)