Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kırklareli, İğneada’ya yapılması planlanan üçüncü nükleer santrali Çin ortaklığıyla hayata geçireceklerini açıkladı.
Mersin’de yapımı süren nükleer santral Rusya’yla Sinop’ta yapılması planlanan ise Japonya ile birlikte projelendirilmişti.
Dönmez, nükleer enerjide üçüncü santral için yer tespit çalışmalarında sona yaklaşıldığını açıklarken “Bu konuda çok sayıda kriter söz konusu, hepsini tek tek inceliyoruz. Ancak elektrik ihtiyacının fazla olduğu sanayi bölgelerine yakınlığı dikkate alındığında, üçüncü nükleer santrali Trakya’da düşünüyoruz, burada Çinlilerle ilerleyeceğiz” dedi.
Dönmez, 2023’e kadar santrallere 10 milyar dolar yatırım yapılırsa 2033’e kadar 30 milyar dolar tasarruf sağlanacağının hesaplandığını da söyledi.
2011’den beri gündemde
Trakya’da nükleer santral projesi dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından 2011’de gündeme getirildi.
Yıldız, Türkiye’nin üçüncü nükleer santrali için Trakya bölgesinde İğneada-Tekirdağ ekseni üzerinde durulduğunu söyledi.
Ekim 2015’te seçim hükümetinin geçici Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun da İğneada’da yapmayı planladıkları santral için firmalarla görüştüklerini söyledi.
TIKLAYIN - İğneada'da Nükleeri Geçin, Tek Bir Longoza Bile Dokunamazsınız
Projeyle ilgili son olarak eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak Haziran 2018’de konuştu. Albayrak detayları yıl içinde açıklayacakları projenin Trakya’da yapılacağını söyledi.
Dünyada Longoz'u olan üç yerden biri
Trakya'nın Karadeniz sahilindeki kasabası İğneada, Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı. Longoz (subasar) ormanıyla tanınan ilçede 3155 hektarlık Longoz ormanları Milli Parkı bulunuyor.
OrmanlarMilli parktaki longoz ormanları, Yıldız (Istranca) Dağlarından Karadeniz sahillerine doğru akan derelerin taşıdığı alüvyonların birikmesi ve mevsimsel olarak sular altında kalması sonucu oluşmuş. "Longoz" tipi ormanlığın dünyadaki 3 örneği Amazon, Afrika Kongo Havzası ile İğneada ve Kıyıköy sahil şeridi ormanlıkları. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın resmi sitesindeki bilgilere göre, İğneada önemli kuş göç yolları üzerinde ve değişik bitki, hayvan türlerine yaşam alanı oluşturmasıyla yüksek biyolojik çeşitlilik değerleri içeriyor. KuşlarTürkiye kuş varlığını oluşturan 454 kuş türünden yarıya yakını (200’den fazla tür) yıl içerisinde İğneada'da görülebilmekte. Avrupa Kırmızı Liste (E.R.L. = IUCN) ölçütlerine göre nesli tehlike altında olan veya tehlike altına girebilecek statüdeki; Cüce Karabatak, Akkuyruklu Kartal ve Küçük Kerkenez İğneada'nın sağlıklı ekosistemini temsil eden 3 gösterge kuş türü. Bunun yanı sıra sadece kuzey Trakya'da görülen Küçük Yeşil Ağaçkakan İğneada'da öne çıkan önemli bir kuş türü. Bern Sözleşmesi ölçütlerine göre alanda konaklayan veya yaşamını sürdüren 184 kuş türü (2007) tehlike altında sınıfında olup koruma altına alınması gereken türlerden. Memeli türlerin yüzde 57’siTüm Türkiye’deki memeli türlerinin yüzde 57’si İğneada yöresindeki zengin yaşam alanlarında görülebiliyor. Yaban kedisi, Karaca, Porsuk, Geyik, Orman Faresi, Tilki ve Susamuru alandaki memeli hayvanlar arasında. IUCN koruma sınıfında yer alan Büyük Teke Böceği ve Benekli Bakır Kelebeği İğneada’da kendine uygun yaşam ortamı bulan canlılardan. BalıklarLagün, göl ve dere gibi farklı sulak alanlarında bilinen 30 balık türü yaşıyor. Bölgedeki dere ve göllerde yaşayan 8 balık türü Bern listesinde -Korunması Gereken Türler (PFS)-sınıfında. Bern Sözleşmesine göre kesinlikle korunması gereken iki yaşamlı türlerden Pürtüklü Semender ve Gece Kurbağası ile sürüngen türlerinden Oluklu Kertenkele, Yeşil Kertenkele ve İnce Kertenkele alanda yaşama ortamı bulabiliyor. |
İğneada’da termik santral mücadelesi
2012’de İğneada’da Longoz Ormanları Milli Parkı'nın bitişiğindeki Beğendik köyünde orman arazisine kömürlü termik santral yapılması planlanıyordu.
Aynı yıl projenin bilgilendirme toplantısı yaşam savunucuları ve yöre halkınca yaptırılmadı.
Bir Çin şirketince satın alınan EMBA firmasının kuracağı termik santralin 2016’da rafa kaldırıldığı açıklandı. Firmanın Genel Müdürü Mete Bülgün Danıştay kararı ile termik santral yapabilme şartlarının kalktığını söyledi.
* mulksuzlestirme.org'da yayınlanan Türkiye'deki termik santraller ağı.
Ancak bu defa da Tekirdağ’a bağlı Çerkezköy ve Kırklareli’ne bağlı Vize’de kömürlü termik santrallerin yapılması gündeme geldi. Bölge halkı yargı yoluyla santrallere karşı mücadeleye devam ediyor.
TIKLAYIN - Trakyalılar ÇED Toplantısını Yaptırmadı: Termik Santral Değil Nefes Almak İstiyoruz
Türkiye’de nükleer
1956’da Başbakanlık’a bağlı bir “Atom Enerjisi Komisyonu” kuran Türkiye, 1957’de Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) üye oldu.
Türkiye’de ilk nükleer çalışma ve araştırmalar ise 1962’de İstanbul’da Küçükçekmece Gölü kıyısında kurulan 1 MW’lık TR-1 araştırma reaktörüyle başladı. Elektrik üretimi amacıyla kurulması tasarlanan nükleer santrallarla ilgili ilk etütler 1967-1970 yılları arasında yapıldı.
TIKLAYIN - Nükleer Enerji Temiz ve Bağımsız mı?
1970'de Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kuruldu. TEK’e bağlı olan Nükleer Enerji Dairesi ise 1972’nin başında çalışmaya başladı. 1970’li yılların başlarında, nükleer santral sahası için fizibilite ve yer araştırmaları gerçekleştirildi. Bu çalışmalar kapsamında, nükleer santralin kurulabileceği yerler olarak; Mersin-Akkuyu, Sinop- İnceburun ve Kırklareli-İğneada sahaları belirlendi.
Akkuyu sahası için TEK tarafından saha lisans çalışmaları gerçekleştirildi. Yapılan yer etütlerine ve araştırmalarına dayanarak Akkuyu için “Yer Raporu” hazırlandı. Bu rapor, lisanslama otoritesi olan Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu’na sunuldu. Lisanslama otoritesi, 1976’da Akkuyu Sahası için “yer lisansı” verdi.
1986’da Ukrayna’da yaşanan Çernobil patlamasından sonra nükleer santrallarla ilgili çalışmalar bir süre askıya alındı. 1988’de TEK Nükleer Santrallar Dairesi Başkanlığı kapatıldı. 1990’ların sonuna doğru elektrik enerjisi üretmek üzere nükleer güç santrali yapımı için çalışmalar hız kazandı. Ocak 1993’te Akkuyu Nükleer Santrali Projesi Resmi Gazete’de yayımlanarak tekrar yatırım programına alındı.
Dünyada nükleer
Dünyada nükleer santraller 1954'ten bu yana devrede.
ABD'den Ermenistan'a 31 ülke nükleer santrale sahip. Aralarında Türkiye'nin de olduğu yaklaşık 20 ülke ise ilk kez ya da yeni nükleer santral kurmayı düşünüyor.
69 reaktör inşa halinde. 58'i Asya'da 11'i Batı'da.
Dünyada 193 nükleer santralde 436 reaktör çalışıyor. Bugüne kadar 145 reaktör kapatıldı.
Almanya, İspanya, Belçika hepsini kapatma kararı aldı. (TP)