Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkımının başladığı iddiaları üzerine AKM’ye giderek yetkililerle görüştük.
Verdikleri bilgiye göre, eski bir iskelenin onarılması söz konusu.
Binaya ön taraftan giriş mümkün değil. Gümüşsuyu yönünde kalan kapısında bekleyen güvenlik görevlileri ve yetkililer var. Kapıdan içeri girip onarılan iskeleyi görebildik. Sabah saatlerinde yıkım başladı haberlerinin üzerine AKM binasına gittiğimizde yıkım başlamamıştı.
Kültür Bakanlığı’na bağlı Basın Müşavirliği’nin izni olmadan içeriden yayın yapmak ya da fotoğraf çekmek yasak.
Asbest tespit edilmiş
Yıkımın tam olarak ne zaman başlayacağını sorduğumuz yetkililer binada asbest* tespit edildiğini söylüyor. Söylediklerine göre, Bakanlık’tan gelen yetkililer binada inceleme yapmış ve AKM’nin büyük sahne kısmında asbest tespit etmişler.
Kimyasal temizleninceye kadar binada yıkım yapmanın mümkün olmadığını, binanın içine giren yetkililerin de koruyucu kıyafetlerle işlem yaptığını belirtiyorlar.
Ancak bir yandan da AKM binasının ön kısmında işçilerin çalıştığı görülüyor. Bize bilgi veren yetkililerden birinin “Müdürüm” diye hitap ettiği bir kadın ön kısma altı metrelik duvar örüleceğini, çalışmanın içeriden “bağımsız” olduğunu söylüyor.
16.00'da Mimarlar Orası İstanbul Kent Şubesi'nin çağrısıyla bina önünde yapılan basın açıklamasından yaklaşık yarım saat sonra cepheye kurulu iskelelerde işçiler yeniden çalışmaya başladı.
TIKLAYIN - AKM Müdürü Mimarlar Odası Yetkilileriyle Güvenlik Telsizinden Konuştu
Asbest nedir?* Isıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda bir mineral olan asbest, meslek hastalıklarının önde gelen nedenlerinden biri. Asbest solunur hale geldiğinde asbestosis (akciğer hastalığı), akciğer kanseri ve mezotelyoma (akciğer zarı veya karın zarı tümörü) neden oluyor ve tedavisi genelde mümkün değil. Sadece mesleki maruziyet nedeniyle dünyada yılda 100 bin ölüme neden olduğu ve şu anda 125 milyon insanın mesleki olarak abseste maruz kaldığı tahmin ediliyor. 20. yüzyılın başlarında çimentoya karıştırılarak asbestli çimento üretilmesi ile tüm dünyaya yayılan asbest, inşaat malzemeleri, boru, levha, balata, conta, elektrikli aletler, iplik ve dokuma, sahne perdeleri, yalıtım malzemeleri üretiminde ve daha binlerce üründe kullanılıyor. Ucuz ve kolaylıkla ulaşılabilir olduğu için belediye binaları, okullar ve hastaneler asbest çimento kullanılarak inşa ediliyor. Türkiye’de 2010’da yasaklanana kadar 150 bin ton asbest üretildi; 1 milyon asbest çeşitli ürünlerde kullanıldı. Özellikle Anadolu köylerinde kireç, sıva, çatı ve zemin malzemesi olarak asbestli toprak kullanıldığı için halk çevresel asbest maruziyeti yaşıyor. Sağlık Bakanlığı, 30 il ve 473 köyde asbest kullanıldığını ve 1 milyon kişinin madde ile temas ettiğini tespit etti. Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı çalışması için alan araştırması 2008-2012 yılları arasında yapıldı. TÜBİTAK ile hazırlanan eylem planında, köylerde toprak incelemesi yapıldı. Tespit sonrası sorunlu yapılara sıva, badana, çatı yenilemesi yapılacağı asbest karışımlı toprak örtülü ev çatıları plastik çatı örtü malzemesi ile kapatılacağı ve asbest karışımlı toprakla kaplı sokaklar düzeltileceği açıklanmıştı. |
Ne olmuştu? İstanbul Taksim’de bulunan ve 2008 yılında “tadilat” nedeniyle kapatılan AKM on yıldır kapalı bir şekilde bekletiliyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası’nın daimi sahnesi olan kültür merkezi, 2005'de depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yıkılması gündeme getirildi. 2007'de İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından ‘‘1. Grup Kültür Varlığı’’ olarak tescillendi. Yıkımı yapılamayınca 20087de tadilat gerekçesiyle AKM’nin sanatsal faaliyetleri durduruldu. Mart 2016 tarihinde Adrian Smith & Gordon Gill Mimarlık firmasının AKM'nin yerine hazırladığı "Istanbul Cultural Centre" adlı proje "WAN Future Project Civic Building 2015" adlı uluslararası bir mimarlık yarışmasında birincilik ödülü alınca AKM'nin yıkılacağı konusu yeniden gündeme geldi. "Yeni AKM Projesi" ise 6 Kasım 2017’de yapılan bir törenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tanıtıldı. Erdoğan, AKM'yi "Talihsiz bir mekan" olarak niteleyerek şöyle konuşmuştu: "10 yıl önce başlaması gereken bir işe bugün başlanıyor. AKM'yi çoktan bitirmiş, milletin hizmetine sunmuş olmalıydık. Ülkemizin kaybettiği yılların hesabını kim verecek.” AKM hakkında Projesi tiyatro binası olarak 1946'da mimar Feridun Kip ile mimar Rüknettin Güney tarafından çizildi. “Opera Binası” olarak tasarlandı, ilk adı İstanbul Kültür Sarayı oldu, sonra bugünkü adını aldı. Bina, ödenek yokluğu nedeniyle tamamlanamayınca 1953 yılında Bayındırlık Bakanlığı'na devredildi ve 1956'da mimar Hayati Tabanlıoğlu projesi ile inşaata devam edildi. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Kültür Sarayı adıyla 1969'da hizmete açıldı. 23 yılda tamamlanabilmiş olan İstanbul Kültür Sarayı binası, kısa bir süre sonra 27 Kasım 1970'de Arthur Miller'in Cadı Kazanı adlı oyun oynanırken çıkan yangında harap oldu. Yangında can kaybı olmadı ancak bina ile beraber IV. Murad adlı oyunun galası için Topkapı Sarayı'ndan getirtilmiş eşyaların bir kısmı da yandı (IV. Murad'a ait bir kaftan, değerli bir Kur'an, IV. Murat'ı göstern bir tablo). Yangının kaynağı tespit edilemedi. Atatürk Kültür Merkezi’nde; 1307 kişilik büyük salon, 502 kişilik konser salonu, 296 kişilik tiyatro salonu, 190 kişilik küçük sahne, 206 kişilik sinema salonu ve üst katlarda büyük bir sergi salonu yer alıyordu. Koruma kurulu kararıyla binanın bulunduğu alan 1993'te "kentsel sit alanı", bina da 1999'da "korunması gerekli kültür varlığı" olarak tescil edildi. |
(TP)